Karan Osmanoğlu

11.1K 176 15
                                    

Güne keyifle gözlerimi açtım, yataktan doğrulup esneyerek lavaboya girdim. Kişisel işlerimi halledip dolabın başına geçtim, giyeceğim şeyleri gözüme kestirdikten sonra hızlıca üstüme geçirip hafif bir makyaj ve parfüm de sıkıp hazır olduğuma emin olunca odadan çıktım.

Aşağı inip keyifli sesle günaydın diye bağırdım, bizimkiler kahvaltı masasından bana günaydın dediklerinde hızlıca ayakkabımı giyinmekle uğraşıyordum.

Annem masadan kalkıp yanıma geldi, "kızım kahvaltı yapsaydın." Ayakkabımı giydikten sonra yerden doğrulup annemi yanağından öptüm. "Annecim ben hastanede birşeyler yerim acelem var görüşürüz size afiyet olsun."

Annem fazla ısrar etmeyip dikkatli gidip gel diye nasihat verip salona döndü, anne olmak böyle birşey sanırım ne kadar büyümüş olsak da onların gözünde hala küçücük bir çocuk olarak kalıyoruz.

Annemi düşünmeyi bırakıp hızlıca otobüse binip hastaneye giden yolu izledim.

Normalde araba ile de gidebilirim ama hastanede işe başladığım zamandan beri ihtiyaçlarımı kendim karşılamak istiyorum, araba almayı kendime hedef olarak koyduğum için araba alana kadar otobüsle gidip gelmek istiyorum.

Ha bu arada size kendimi tanıtmayı unuttum ben ceren kurtuluş hemşireyim. Abim var bir tane adı Emir kendisi babamın yolundan gidip kirli işlerle uğraşıyor anlarsınız ya.

Ne kadar onaylamasam da elimden birşey gelmediği için çoktan pes etmiştim, çocukluktan beri dövüş dersleri silah kullanmak gibi şeyleri öğreniyordum hatta bazen abim adamlarımızla dövüştürüp kazanamadığım zaman çalışmalara daha ağırlık veriyordu.

Şimdi diyeceksiniz böyle bir ailede nasıl hemşire oldun ailem ne kadar mafyacılık oynasa da evin tek kızı olduğumdan benim isteklerim babam için çok önemliydi ben insanları iyileştirme fikrini çok sevdiğim için hemşire olmaya karar verdim.

Babam ilk söylediğim de şaşırsa da sonrasında bana destek verdi ailemin desteği ile daha da hırslanıp hemşireliği kazandım.

Ben bunları düşünürken otobüs hastane durağında durdu, insanların arasından sıyrılıp otobüsten indim, hızlıca hastanenin yolunu tuttum.

Hastaneye girdiğim de Ecrin'e bakındım, etrafta göremeyince soyunma odasına girip üstüme gömleğimi geçirdim.

Odadan çıkıp doğrudan işe koyuldum. Kan tahlili için gelen hastalar ile ilgilenip işim bittiğinde yerimi başka bir hemşire arkadaşım devraldı.

Hastaları kontrol etmeye ve ilaçlarını vermek için hazırlanırken Ecrin koşarak yanıma geldi.

"Ceren fatih amcayı ameliyata hazırlamaya gider misin? Ben hastaları kontrol ederim."

Başımı sallayıp Fatih amcanın odasının yolunu tuttum.

Kapıyı açıp içeri girdiğim de adamın yorgun bakışları ile karşılaştım. İçim hüzünle dolarken son kontrolleri ve işlerimi halledip Fatih amcanın elini tuttum güven verircesine.

Fatih amca tümör hastası ve bu zamana kadar onunla ben ilgilendim bile denebilir, hastalığı ilerlediği için hastanede kalıyordu ve hiçbir yakını onu ziyarete gelmedi.

Fakat her zaman kapının önünde korumalar olurdu fatih amcayı korumak için.

Fatih amca hastalığı ilerlemeden önceleri bazen bana birşeyler anlatıyordu ailesine olan pişmanlıklarını ne kadar kötü şeyler de yapsa vicdanım adama kötü davranmayı kabul etmedi sonrasında hastalığı ilerledikçe konuşamaz hale geldi halsiz halsiz yatıyordu, benim gün içinde neler yaptığımı dinliyordu.

Karanlık Düşler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin