hayatım hızla akışını değiştirirken tek düşündüğüm karanı tekrardan kaybetme korkusunu yaşayınca onu asla bırakmayacağım oldu.
umarım o da beni bırakmaz..Kaç saat geçti, kimler geldi, kimler gitti hiç bilmiyorum.
Tek düşündüğüm şu ameliyatın kapısının güzel bir haber için açılmasını her şeyden çok istediğim.Kanlı ellerimi yıkamak için bile ayrılmadım oradan, eğer gittiğimi düşünürse o da gider diye düşündüm.
Ece yanıma gelip su uzattı ama onu reddettim.
"Ceren lütfen güçlü olmak zorundasın.." boş gözlerle olan bakışlarımı gördüğün de daha fazla uzatmadı.Doktor ameliyattan çıktığı an ayağa kalktım ve yanına gittim.
Abim durumunu sorduğun da gözlerimi kapatıp içimden bildiğim tüm duaları okuyup Allah'a yalvardım.
"Şuan için birşey diyemiyorum kurşunu çıkarttık fakat.." gözlerimden yaşların aktığını hissettim.Neden durumu çok iyi demiyor? Neden şuan karanın iki güne kalkacağını söylemiyor? O kurşunun bana gelmesi gerekirken neden karan benim yerime orada yatmak zorunda..
"Şuan karan beyin uyanmasını beklemek dışında hiçbir şey yapamayız." Gülmeye başladım.
Ne yaşıyorum ben ya? Daha az önce karşımda dimdik duran adamın uyanmasını beklemem gerektiği söyleniyor."B-bilinci açık mı?" Son umudum.. doktor hayır dediğin de başımı salladım.
"Birazdan onun yanına 5 dakika için yakını girebilir."
Doktor yanımızdan ayrıldığın da sonunda kendimi toparlayıp diğerlerine döndüm.Derya hanımın akan rimeli, Cemal beyin oturduğu yerden düşüncelere dalması, Ece'nin kenanın kollarında ağlaması.
Abime baktığım da gözünü benden ayırmadığını farkettim, Ecrin de abimin hemen yanında duruyordu.
Abim yanıma geldi "içeri sen gir istersen." Derya hanım hemen yüksek sesle bağırdı.
"Hayır ben gireceğim, oğlumu görmeyi ben hakkediyorum bu kız değil." Beni mi sorumlu tutuyor? Haksız da değil..Hiçbir şey söylemeden tekrar yerime çöktüm ve kafamı yavaşça duvara vurup derya hanımın bana söylediği lafları dinledim.
"SENİN YÜZÜNDEN OĞLUM İŞLERİNİ BİLE DÜZGÜN YAPAMAZ HALE GELDİ."
Eğer bir seçim hakkım olsa hiç düşünmez giderdim buradan, ama ben onu bırakıp gidemem.."CEMAL BIRAK BİRDE AĞLIYOR KARŞIMIZ DA SEVGİSİ DE SAHTE BU KIZIN." işte bu son damla, benim sevgimi sorgulayacak insan mı kendisi?
Yerimden kalktım ve derya hanımın yanına ilerledim.
"Karan içeri de ölümle savaşıyor, siz ise içeri girmek için bir istekte bulunmuşum gibi üstüne geliyorsunuz." Sesim o kadar berbat çıktı ki gören ölü birisi mi konuşuyor sanardı."Ben içeri girmek içten içe çok istesem de annesi olarak siz isterken kendim girecek değilim." Kadın dilini yutmuş gibi susup kalırken başım dönünce hemen yanımda olan abime tutundum.
"Biraz hava alalım gel." Hemen onu reddettim.
"Onu bırakamam.." derya hanım içeri girmek için hazırlanmaya giderken ben bir sağa bir sola yürüyordum."Neden zaman bu kadar yavaş geçiyor." Uyan işte insan sıkılır değil mi? Gözümden akan yeni yaşı hemen sildim.
Bir süre sonra derya hanım ağlayarak çıktığın da yanına gitmek istedim ama yapamadım.Aradan 1 saat geçtiğinde doktor tekrar birisinin girebileceğini söyledi.
Bu sefer de içeri cemal bey girerken ben hala içimden dualar ediyordum.
Hatta zaman zaman dua etmeyi bırakıp karanla konuşuyordum içimden.Hadi sevgilim aç artık gözlerini..
Aradan tekrar 1 saat geçtiğinde ben dışında herkes derya hanımın baskısı ile girdi.
Karanı görmedikçe daha çok deliye dönüyordum.
Bu sefer de içeri tekrar derya hanım girecekken onu durdurdum.
"ben gireyim lütfen.." kadın beni umursamadan hazırlanma yerine girdiğin de sinirle duvara yumruk attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Düşler
Hành độngAdam öldürüyor Kadın iyileştiriyor Karan Osmanoğlu & Ceren Kurtuluş it's a love story