Medya : cerenin kıyafet
Akşamın yorgunluğunu gece üstümüzden alırken güzel geçen vakitler sonrasında karanın göğsünde uykuya daldım.
....
Sabah birisinin dokunuşlarını hissedince karanın uyandığını anladım, beni nazikçe uyandırma çabasına gülmemek için kendimi zor tutup rol yapmaya başladım.
Karan boynumdan öptüğün de huylandığım için kıpırdandım, karan bunu çok iyi bildiği için bunu yapmaya devam ederken kendimi tutamayıp kahkaha attım.
"Ve fare tuzağa düşer." Karana dil çıkarttım.
"Günaydınnn." Karan da keyifle günaydın dedi.Gözlerim çıplak üstünde gezdiğinde morlukların daha da koyulaştığını gördüm, onlara fazla takılmayıp dudağımı ısırdım.
"Karan şey.." gözünü ney anlamında kırpıntığın da onu ısırmak istedim.
"Bugün annenlere gidelim mi?" Kabul ediyorum derya hanım ile aramda sorunlar var fakat oğlundan bu kadar ayrı kalmayı hakketmiyor..Karan bu konuyu sevmemiş olacak ki yüzünü buruşturdu, ama soğuk yapmadı.
"Sana meleksin derken ne kadar haklı olduğumu her gün bana gösteriyorsun." Karana yalvarırcasına baktım.
"Hadi ya cemal bey aile yemeği olursa çok sevinir." Karan yanağımdan makas aldı.
"Sen bana böyle bakarsan ölüme bile giderim.." karanın ağzına vurdum.
"Saçma sapan konuşma birdaha seni kaybetmeyi göze alamam.." karanın telefonu çaldığın da üstüne birşeyler giyerek odadan çıktı.Karan odadan çıkarken bunu fırsat bilip banyoya girdim.
Keyifli bir banyodan sonra yaptıklarımızın utancı yavaş yavaş beni ele geçirirken hep hayalini kurduğum şeyi yapmak istedim.
Karanın gömleklerinden beyaz ve uzun birşeyler arayıp kısa da olsa bulduğum şeyi giydim, altıma da birşey giyme zahmetinde bulunmayarak saçımı hafif kuruttum. (Bunu neden açıklıyorum bilmiyorum ama altında ve üstünde iç çamaşırı var..)
Aşağı inip mutfağa baktığım da karanın kahvaltı hazırlamaya çalıştığını gördüm, beni görür görmez hayran hayran bakarken kızardım.
"Şey hava sıcak ondan.." karan beni kaldırarak tezgahın boş kısmına oturttu, bunu yaparken kalçamı sıkmayı da ihmal etmedi adam her türlü ekmeğinde."Imm kahvaltı da ne var aşçı bey." Karan yumurtayı kırarken ona şaşkınlıkla baktım.
"Karan sen kahvaltı yapmayı.." masadaki telefonu işaret edince gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.Tabakta ki domatesten bir tanesini ağzıma attım.
Karanın gözleri açıkta kalan boynum ve hafif açık olan kalçam arasında gidip gelirken kendini zor tuttuğunu farkettim."Çok beğendiniz bakıyorum, gözlerinizi alamıyorsunuz da.." karanın yutkunduğunu görünce kahkaha attım.
"Seni öpüp beğenip beğenmediğimi gösterirdim ama ocakta yemeğim var." Dediği cümleye gülerken karnıma ağrı girdi gülmekten."Karan evlenmeden olmaz.." karan ocağın altını kapattı.
"Zaten evli değil miyiz?" Hayır anlamında başımı sallarken kafama dank etti.Eğer karan bir yıldır orada kalmışsa boşanma belgeleri de ona ulaşmamıştır..
Boşanmamış olmak keyfime keyif katınca karan yanıma geldi.
"Her zaman kahvaltıdan önce tatlı yemeyi tercih ederim." Dudağımdan arzu ile öperken ellerim karanın gömleğinin içine girdi otomatikman.Karanın baklavarında ellerimi gezdirirken karanın da elleri rahat durmuyordu.
Nefes alamadığım da karan benden ayrıldı ve alnını alnıma yasladı.
"Bu işin sonu iyi bitmeyecek.." karan güldü.
"Bitmesin o zaman." Karan beni odaya taşırken yeni banyo yaptım diyordum ama takan kim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Düşler
AksiAdam öldürüyor Kadın iyileştiriyor Karan Osmanoğlu & Ceren Kurtuluş it's a love story