karanlığa mahkum

3.7K 79 21
                                    

"Biz ne zaman konuşacağız şu meseleyi?" Dediğini anlamadan eriği tuza bandırıp bir ısırık aldım.

"Evlilik meselesini."

Erik boğazımda kaldı ve öksürmeye başladım.

Neden bahsediyor bu? Merakla ona bakıp açıklama yapmasını bekledim.

"Abin evlenmemizi istiyor." Nefes alamadığımı hissettim boğuluyordum az önce duyduklarım gerçek miydi? Abim hayatımı mahvediyor resmen..

"Eğer karım olursan kimse sana dokunmaya cesaret edemez, merak etme bende evlenmeye o kadar meraklı değilim." Gözümden akan yaşları silerek salondan ayrılıp evden koşarak çıktım.

Beni birşeye mecbur etmiyor gibi davranıyorlar ama herşeye beni mecbur bırakıyorlar.

Evlilik? Hiç bir zaman planlarımın arasında yoktu, ben hayallerimin peşinde koşacak dünyayı gezip aşık olursam da herşeyi onunla yaşamak gibi hayallerim vardı..

Daha önce aşık olamadım çünkü abim dolayısı ile hayatımda gördüğüm çok az erkek vardı onların çoğu da koruma amaçlı.

Hastanede de işime o kadar yoğunlaştığım için hiç birisine aşık olmadım ve aşık olduğum kişi ile evlenmek.. her kızın hayalidir.

Ben annem gibi olmak istemiyorum sevdiğim birisi ile evlenmek istiyorum neden hayallerimi çalıyorlar.

Evlenmek istemiyorum dediğim de bunu kabul edecekler mi? Hiç sanmıyorum tüm çıkış yolları evliliğe gelecek ve mecbur evleneceğim beni yine mecbur bırakacaklar.

Düşüncelerimden kaçmak ister gibi daha hızlı koşup deniz kenarına gelince durdum.

Bana hakketiğim gibi davranacak mı? Hiç sanmıyorum daha onu tanımıyorum bile tanımadığım birisi ile evlenmek.. kader benden ne istiyor? Ben buna hazır bile değilim ki.

Gözümden akan gözyaşlarını silmeye bıraktım ve bulunduğum yere çöktüm.

Gökyüzü soğumaya başladı ama düşüncelerimin arasında o kadar kayboldum ki hiçbir rüzgar beni deviremedi.

Başımı gökyüzüne kaldırdım ve ne yapmam gerektiğini düşündüm.

Hayatta kalmak için evlenmem gerekiyor, peki ya evlenirsem ve ölürsem? Tanımıyorum onu daha iki gün önce abimin düşmanı olan kişiye abim nasıl güvenip..

Omuzlarımın üstüne koyulan ceketle dolu gözlerimle arkama baktım.

"Hasta olacaksın." Gelenin karan yani gelecekte ki kocam olduğunu görünce gökyüzüne geri baktım.

"Başka bir yolu yok mu?" Başını hayır anlamında salladı.

İşlerine gelince herkesi öldürüyorlar ama bir düşmanla baş edemiyorlar.

"Ben istemiyorum.." karan anlayışla bana döndü.

"Bak toz pembe hayallerini yıkmak istemem fakat bu evlenme meselesi olmak zorunda, ben de seninle evlenmek konusunda hevesli değilim." Bu laflardan sonra umutlarım teker teker yıkıldı.

"Ben buralardan gitmek istiyorum, ailemin yanına giderim orada birşey yapamazlar." Karan tahammül seviyesi azalmış gibi nefes verdi.

"Ağlamayı kes yanından ayrıldığım an kafana sıkarlar." Ölmek istiyor muyum? Kesinlikle hayır.

Ama azrailin sizi ölümden koruması gibi bir durumdayım.

"Tanımadığın birisi ile evlenir miydin?" Karan anında hayır dedi.

Peki neden benden evet dememi bekliyorlar.
Neden herşey onların istedikleri gibi olmak zorunda.

Oturduğum yerden kalktım ve derin nefes aldım.

Karanlık Düşler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin