Onu yeniden görmenin sevinci ile yüzünde büyük bir gülümseme oluştu. Tabi bu gülümseme bir kaç saniye sonra gördüğü manzara ile solmuş, gözleri dolmuştu.Koyu irisleri hala sarışının gözlerinin içine bakıyorken dudakları kucağına oturmuş siyah uzun saçlı kızı öpüyordu.
Jimin kalbinin yüzlerce parçaya ayrıldığını hissetti. Gördüğü manzara kalbini sıkıştırmıştı.
Onun tadına bakmak için can attığı kiraz dudakları başkası öpüyordu. Tüm gün gözünün önünden gitmeyen o yumuşak, ince dudakları başka bir kız öpüyordu.
Jimin titrek bir nefes vererek dolmuş gözlerini şeytanın gözlerinden saklamak için önüne döndü. Neden bu kadar kırılmış olduğunu bilmiyordu. O çocuğu sadece bir kaç saat görmüş ve fazlasıyla tartışmıştı. Yoksa ona aşık mı olmuştu?
Bu saçma düşünce ile Jimin kafasını iki yana sallamış dikkatini başka bir yere vermeye çalışmıştı. Gözlerini ellerinin tersi ile silerek, gülerek sohbet eden Yoongi ve Hoseok'a bakmıştı.
Kendisine engel olamadan az önce kendisini yiyecekmiş gibi bakan çocuğa kafasını çevirerek yeniden bakmıştı. Hala ona baktığını aynı zamanda da kucağındaki kızın bacağını okşayarak boynunu emdiğini görünce hem şaşırmış, hem de kusmak istemişti.
Neden ona bakıyordu?
Jimin, siyah saçlının kendisine bu kadar yoğun bakarken kucağındaki kızla yiyişmesine sinir olmuş ve kızgın bakışlarla ona karşılık verirken 'ne var?' dercesine kaşlarını kaldırmıştı.
Jungkook ise onun bu tepkisine sırıttı ve dudaklarını kızın boynundan uzaklaştırdı. Belki de sabah tadamadığı dolgun dudakları şimdi tadabilirdi.
Jungkook, Jimin'i bara girdikten bir kaç dakika sonra görmüş ve oldukça şaşırmıştı. Onun burada ne işi olduğunu düşünmüştü. Tabi ki buradaki herkes gibi eğlenmeye ve içmeye gelmişti.
Namjoon ve Seokjin ile bir koltukta oturmuş karşısındaki afeti izlemeye başlamıştı. Arkası transparan olan gömleği, kalçalarını saran dar pantolonu ile oldukça ağız sulandırıcı gözüküyordu.
Gözleri, sarışının müziğin ritmi ile sallamaya başladığı kalçalarına kaymış ve orada takılı kalmıştı.
Onu yatağa atmak istiyordu.
Gözleri sarışının gözleri ile buluştuğu zaman kucağına aldığı kız ile öpüşmeye başlamış gözlerini onun gözlerinden bir saniye bile ayırmamıştı.
Saniyeler içinde sarışının gözlerinden geçen kırgınlığa, şaşkınlığa ve kızgınlığa şahit olmuş ona bakmayı sürdürmüştü. Sonra ise dolan gözlerini görmüştü. Bu kendisinin de şaşırmasına sebep olmuştu.
Neden dolmuştu gözleri?
Şimdi ise kucağındaki kızı itmiş kendisine soran gözlerle bakan sarışına doğru yürümeye başlamıştı.
Jimin siyah saçlının kendisine doğru geldiğini görünce kalbi yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlamıştı. O kızdan ayrılıp kendisinin yanına gelmesine sevinmişti. Ama hala kırgınlığı gözlerinden okunuyordu.
Jimin çocuğun kendisine gelen adımlarının durduğunu ve cebinde titreşen telefonunu çıkararak kulağına tuttuğunu gördü.
Siyah saçlı olan birden kafasını kaldırıp sarışına bakmış ardından telefondakine bir şeyler söylemişti. Sonra telefonu kapatarak cebine koymuş, son kez sarışına bakarak oradan uzaklaşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel Of Death
Random"Bana emir mi verdin bebeğim? Üstelik seni bir daha uyarmayacağımı söylememe rağmen ellerini mi kullandın? Şimdi sana ne yapmalıyım? Yaramaz çocuklar her zaman ceza alır Jimin-ah." Sert ses karşısında Jimin'in içi titredi. Ceza kelimesini duyması il...