Uzun süre sonra merhaba. Yazma isteği gelmediği için yazamıyordum. Ama artık bölüm atmam gerektiği aklıma gedli.
Keyifli okumalar ~
°°°°°°°°°
Kabinin kapısını açacağım sırada gelen kilit sesi ile ne olduğunu anlamazken, kafamdan aşağı dökülen buz gibi su ile nefesim kesilmişti.
Gözlerimi sıkıca kapatırken nefes almak için ağzımı aralamıştım. Hala şoktan çıkmamış, olduğum yerde donmuştum. Çok geçmeden kıkırdama sesleri gelmeye başladı. Kalın sesin kulaklarıma ulaşması ile bunu kimin yaptığını anlamıştım.
Sinirden kıpkırmızı olurken yumruklarımı sıkmış, öfkeyle bağırmıştım.
"Ne yapıyorsunuz lan siz?!"
Kahkaha sesleri durmuş, alaylı sesi kulaklarımı doldurmaya başlamıştı. Söylediği sözler daha da sinirlenmemi ve aynı zamanda şaşkına dönmemi sağlamıştı.
"Sevgiline bizi şikayet ederek üzerimize saldığın zaman bunun bedelini sana ödetmeyeceğimizi mi sandın?" İçeriyi tekrar iğrenç kahkaha sesleri doldururken ellerimi ıslak saçlarımdan geçirmiş, şaşkınlıkla etrafa bakmaya başlamıştım. Ne sevgilisinden bahsediyor bu aptal?
"Ne saçmalıyorsun Tanrı aşkına? Benim sevgilim yok." Bıkkınca nefesimi üflerken bu küçük alanda nefes alamadığımı hissetmeye başlamıştım. Kapalı alanlarda çok fazla duramıyordum. Sanki nefesim kesilecek, duvarlar üzerime yıkılacakmış gibi hissediyordum. "Ayrıca aç şu kapıyı pislik herif! Her yerim ıslandı ve su buz gibiydi. Senin bu aptal oyunlarından bıktım!"
Son cümlemi duymamış gibi yaparak alaylı konuşmasına devam etmişti. Yanındaki iki kuş beyinli de o ne derse desteklediklerine dair mırıltılar çıkararak daha da sinirlerimi bozuyordu.
" Kendini bizden korumak için onu okulumuza getirdin. İkiniz de ibnesiniz. Sizden tiksiniyorum! Sevgilinin de senin de dersini vereceğim. Her gün onun altında yatıyorsun, değil mi? Seni sürtük!"
Söylediklerini karşı yüksek sesli bir kahkaha atmıştım. Bahsettiği 'sevgilimin' Jungkook olduğunu anlamıştım. Bu kadar sinirli olmasının sebebi de 2 gün önce kendisini bir güzel dövmesiydi. Jungkook'un onu dövmesini bana bağlıyordu. Benim için yapıp yapmadığını bile bilmiyordum. Belki başka bir sebebi vardı.
Kahkaha atmama daha da sinirlenmiş olacak ki derin nefesler almaya başlamış ve bağırmıştı. Onu böyle sinir etmek bana zevk veriyordu.
"Neye gülüyorsun? Burada gülecek birisi varsa o da benim. Haline oturup ağlaman gerekiyor."
"İlk önce onun benim sevgilim olup olmaması seni ilgilendirmez. Sevgilimin altında yatıyorsam bu beni sürtük yapmaz seni aptal! Bize ibne diyorsun ama geçen gün kalçalarımı avuçlayan da sendin hatırlatırım."
Ona 2 gün öncesini hatırlatmam ile söyleyecek her hangi bir kelime bulamamıştı. Sonra ise uzaklaşan ayak sesleri ile gideceğini anlamış biraz telaşlanmıştım. Bu kapalı alanda ıslak bir şekilde kalamazdım. Diğer öğrencilerin hepsi kantine gitmiş olmalıydı. Buraya uğrayacaklarını sanmıyordum.
"Hey, beni bu siktiğimin kabininden hemen çıkar! Burada kalamam!"
"Geber"
Kapının açılıp kapanma sesi ve ardından çöken sessizlik...
Kafamdan aşağı dökülen su ne kadar soğuk olsa da dar alan nedeni ile terlemeye başlamıştım. Nefeslerim hızlanırken kapıyı açmaya çalışıyordum. Uğraşlarım hiç bir fayda vermiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel Of Death
Random"Bana emir mi verdin bebeğim? Üstelik seni bir daha uyarmayacağımı söylememe rağmen ellerini mi kullandın? Şimdi sana ne yapmalıyım? Yaramaz çocuklar her zaman ceza alır Jimin-ah." Sert ses karşısında Jimin'in içi titredi. Ceza kelimesini duyması il...