10

2.3K 164 55
                                    

"Jimin-"

Kapının birden açılması ile ikili ne yapacaklarını şaşırdı. İçeriye giren Hoseok karşısındaki görüntü karşısında gözlerini sonuna kadar açtı. Jimin Jungkook'un kucağında duvara yaslanmış, dudakları daha da dolgunlaşmış, saçları bir birine karışmış bir şekilde duruyordu. Jungkook'un elleri Jimin'in kalçasına yakın bir yerden tutarken Jimin'in elleri Jungkook'un yarısına kadar açılmış tişörtünden gözüken karın kaslarının üzerindeydi.

"S-siz... Ne yapıyorsunuz?" Hoseok şaşkınca bir Jungkook'a bir Jimin'e bakarak konuştu.

Bu sırada Jimin utançtan kıpkırmızı olmuştu. Yüzünü Jungkook'un boynuna saklayarak Hoseok'un sorgulayan gözlerinden kaçmayı planlıyordu. Hoseok hâlâ onlardan bir açıklama bekliyordu. Jimin onun en yakın arkadaşıydı ve eğer Jungkook ile bir ilişki yaşıyorsa kendisine söylemesini beklerdi. Hoseok kırılmıştı. Jimin kendisine güvenmiyor muydu? Jungkook'u okula gelmeden önce tanıyor muydu? Onunla sevgili miydi?

"Ne yaptığımız belli değil mi? İzin verirsen devam edeceğiz." Jungkook düz bir sesle konuşurken boş gözlerle Hoseok'a bakıyordu.

Jimin, Jungkook'un sözlerini duyunca gözlerini sonuna kadar açtı ve hemen kafasını gömdüğü boyundan kaldırdı. Jungkook'u omuzlarından iterek kendisini bırakmasını sağladı. Hoseok'a doğru ilerlerken Jungkook'a sinirli bakışlar atmayı unutmamıştı. Jimin utançla gözlerini Hoseok'un gözlerine çıkarırken her zaman parlayan gözlerden geçen hiç beklemediği duygu ile karşılaştı. Kırgınlık.

Jimin buna anlam verememişti ama arkadaşını böyle görmek ona kötü hissettirmişti. Hoseok neden ona kırılmıştı? Jungkook'u sevmiyor muydu? Yoksa tam tersi Jungkook'u mu seviyordu? Hayır onun sevgilisi vardı. Hoseok Yoongi'ye çok aşıktı. O yüzden buna ihtimal vermedi. Kendi kendine cevap bulmak yerine arkadaşı ile konuşsa daha iyi olacağını düşündü.

"Hoseok, buradan çıkalım. Sana her şeyi anlatacağım."

Jungkook durumu anladığı için sesini çıkarmamıştı. Sadece biraz kızgındı. Kim seviştiği kişi 'seni yalamak istiyorum' dediği zaman birisinin bu anı bozmasını ve planlarını ertelemek zorunda bırakmasını isterdi ki?!

Jimin son kez Jungkook'a baktı ve onun da kendisine baktığını gördü. Bakışları kısa bir an dudaklarına kayarken sadece dakikalar önce olanlar aklına geldi ve utanarak bakışlarını kaçırdı. Ardından Hoseok ile dışarıya çıktı. Artık ona her şeyi anlatmalıydı. Jungkook ise içeriye doğru ilerledi ve Seokjin'in yanına oturdu.

"Neredeydin? Elinde bardak bile yok. Jimin ve Hoseok nerede? Hoseok, Jimin gelmeyince merak edip peşinden gitti. Şimdi ikisi de yok." Seokjin tek nefeste konuşurken Jungkook sıkıntıyla nefesini verdi.

"Konuşmaları gereken konular varmış o yüzden gittiler."

Yoongi, Jungkook'un sözleri ile kaşlarını çatmıştı. Hoseok'un Jimin ile gitmesine bir şey demiyordu sadece Hoseok'un ona en azından gittiğine dair haber vermesini isterdi. Yoongi bunun tribini atacağını aklına yazdı ve sohbete geri döndü.

___________

Jimin ve Hoseok hafif esen rüzgarda gecenin karanlığı ile birleşmiş denizin sahilindeki büyük kayalıkların üzerinde oturmuş dalgalanan denizi izliyordu. Jimin'in sarı saçları esen rüzgarın etkisi ile yanlara savrulurken Hoseok'un saçları bir birine karışmıştı.

Jimin, boş gözlerle denizi izleyen Hoseok'a baktı ve artık konuşması gerektiğini anladı. Yalandan öksürerek arkadaşının dikkatini kendisine çekmeyi başardığı zaman her şeyi baştan anlatmaya başladı.

Angel Of Death Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin