2 gün önce
Jungkook okula gitmek için erkenden uyanmış kısa bir duş aldıktan sonra okul formasını giyerek kahvaltısını yapmıştı.
Gece kendi evinde kalmıştı. Babası olacak pisliği ve lanet karısını görüp yine sinirlenmek gibi bir düşüncesi yoktu. Hayatını mahveden adamı mümkünse hiç görmek istemiyordu. Ama elinde değildi.
Arabasına atlayıp okula doğru sürmeye başlamıştı. Kafası çok karışıktı. Bunun sebebi ise sarışın çocuktan başkası değildi. Ona karşı ne hissettiğini bilmiyordu. Bardaki çocuğun onun kalçalarına dokunduğunu görünce sinirlenmişti. Bir an bile düşünmeden çocuğun üzerine atlamıştı.
Neden sinirlenmişti?
Jimin ile arasında normal bir konuşma bile geçmemişti. Ona aşık mıydı? Bu kadar kısa bir sürede birine aşık olamayacağını düşündü. Sadece bedenini arzuluyordu.
Ama neden Jimin'i görünce kalbi onu gördüğünde attığı gibi atıyordu?
Okula geldiğini görünce kafasındaki düşünceleri bir kenara attı ve arabasından indi. Okulun bahçesine gelince uzaktan Namjoon ve Seokjin'in sohbet ederek yürüdüklerini gördü. Tam onlara doğru gidecekken ismini duyması ile hareketsizce yerinde kaldı.
"Hey, Jungkook"
Jungkook onun ses tonundan Changbin olduğunu anlamıştı. Changbin, Jungkook kadar olmasa da zengin bir ailenin çocuğuydu. Her zaman Jungkook'u sinirlendirmeyi severdi.
Jungkook nefesini vererek yumruklarını sıktı. Sabah sabah yine onu nasıl sinirlendirmeyi düşünüyordu acaba?
"Git işine Changbin, beni rahat bırak".
Changbin yavaş yavaş ona yaklaşırken sözlerine aldırmadan konuşmaya devam etti. "Annen kaça geliyordu Jungkook? Keşke boşalmama yardım ettikten sonra ö-"
Yüzüne inen sert yumruk ile yere düşerken cümlesi yarıda kalmıştı. Jungkook onun üzerine çıkarken beklemeden yumruklarını yüzüne indirmeye devam etmişti.
"Annem hakkında böyle konuşma hakkını sana kim veriyor orospu çocuğu?!"
Sanki sert yumruklar ona atılmıyormuş gibi kan akan ağzı ile sırıtarak konuşmasına devam etmişti. "Yalan mı? Jungkook... Annen bir sürtük biliyorsun".
Bu Jungkook için son damlaydı. Ayağa kalkarak sert tekmelerini yerde yatanın vücuduna acımadan geçirmeye başlamıştı. Sinirden yüzü kıpkırmızı olmuş boynundaki damarlar daha da belirginleşmişti. Elleri ise paramparçaydı.
Etraflarına toplanmış kalabalıktan bir kişi bile onu durdurmaya cesaret edemiyordu. Hepsi korku ile önlerindeki sahneyi izlerken müdürü çağırmaya gidenler de vardı.
"Jungkook? Aman Tanrım, ne yapıyorsun sen?!" Seokjin koşarak kalabalığın içerisinden geçmiş yerde dövülmekten bayılan kanlar içerisindeki çocuğu ve öfkeden gözü hiç bir şey görmeyen arkadaşını görmesi ile korku ile bağırmıştı.
Namjoon da hemen arkasından koşarak gelmiş ve gördüğü manzara ile ağzından bir kaç küfür dökülmüştü.
İkisi de hemen Jungkook'un yanına koşmuş ve onu Changbin'in üzerinden zorlukla çekmişlerdi.
Jungkook'un çocuğun üzerinden çekilmesi ile sonunda kalabalıktan bir kaç kişi ölü gibi yerde yatan Changbin'e yardım etmeyi akıl ederek yanına koşmuştu."JEON JUNGKOOK! HEMEN ODAMA!"
Changbin'i başka öğretmenler hastaneye götürürken bahçede müdürün gür sesi yankılanmıştı.
°°°°°°°°°
"Artık yeter Jungkook! Babanla konuşup okuldan kaydını aldırtacağım. Çocuğu ne hale getirdiğinin farkında mısın? Hepimiz senin bu ergen tavırlarından bıktık. Defol git okuldan ve artık rahat bir nefes alalım".
"Hah! Ergen tavırlarmış" Jungkook alaycı sesi ile konuşmasını devam ettirdi. "Sanki onları neden dövdüğümü bilmiyorsun. Her şeyi biliyorsun ve sürekli beni yanına çağırıp azarlıyorsun. Eğer onlara bir kere bile ceza verseydin, bu kadar kudurmazlardı. Yumruklarım sayesinde beni pek rahatsız etmiyorlar".
Müdür duyduğu cümleler ile gözlerini Jungkook dışında her yerde gezdirirken Jungkook ayağa kalkmış ve kapıya doğru ilerlemişti. Birden aklında bir şey gelmiş gibi durarak konuşmaya devam etti.
"Ha bu arada senin boktan okuluna meraklı değilim. Elimde olsa hiç gelmezdim".
°°°°°°°°°
Müdürün araması üzerine Jungkook'un babası okula gelmiş, müdürle olanlar hakkında konuşmuş ve aynı karara varmayı başarmışlardı.Babasının ısrarları üzerine Jungkook istemeye istemeye onunla eve gelmişti. Şimi ise koltukta karşı karşıya otururken babası sahte bir öksürük sesi çıkararak konuşmaya başlamıştı.
"Oğlum, çocuğu neden dövdün? Durumu kötüymüş. Kolu kırılmış ve yüzü yara ile doluymuş".
"Az bile yapmışım". Jungkook koltukta bacaklarını aralamış rahat bir tavırla otururken çatılmış kaşları ile duvarı izliyordu. Babasını izlemekten daha iyiydi.
Sorusunu cevapsız bırakan Jungkook ile sesli bir nefes veren adam söyleyip söylememek arasında kaldığı cümleyi ağzından bırakmıştı.
"Hye Su ile mi ilgili?"
Eve geldiğinden beri yüzüne bakmadığı babasına bir anda ateş saçan gözlerini çevirmişti.
Jungkook daha konuşmadan babası hemen konuşmaya başlamıştı.
"Oğlum, ben kendimi hep suçlu hissediyorum. Hye Su her dakika aklımda. Ben-"
"EVET SUÇLU SENSİN! A-annem senin yüzünden ö-öldü. Sen ve hırsların yüzünden!" Konuşurken sesinin titremesine engel olamamıştı. Gözünden yaşlar ardı ardına akmaya başlarken ayağa kalkmış ve konuşmasına devam etmişti.
"Hayatımı mahvettin. Kalbimin ne kadar acıdığından ha-haberin var mı? Eğer senin bu açgözlülüğün olmasaydı annem i-intihar etmek zorunda kalmayacaktı". O anki sahneler gözünün önüne gelirken hıçkırıklarını tutamamıştı.
"Annem öldüğünde benim yaralarımı saracak tek kişiyi elimden aldın! Dayanamıyorum anlıyor musun? Bunlar çok ağır, taşıyamıyorum".
Jungkook güçsüzce dizlerinin üstüne düşerken hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam etmişti. Canı çok yanıyordu. Hayatındaki en değerli iki varlığını karşısındaki adam elinden almıştı.
Onu izleyen babasının da gözlerinden bir kaç damla yaş düşmüştü.
"Doğru olan buydu, biliyorsun".
"Eşcinsel olmak yanlış değil!" Jungkook oturduğu yerden kafasını kaldırarak boğazı yırtılırcasına bağırmıştı.
Daha babası bir şey demeden yerden kalkmış yaşlı gözlerini kolu ile hızla silerken önündeki adama iğrenircesine bakarak konuşmuştu.
"Hayatımı mahvettiğin her an için senden nefret ediyorum".
Tam arkasını dönüp kapıdan çıkacakken babasının sesi kulaklarına ulaştı ve canını daha da acıtan o sözleri duydu.
"Parayı o kabul etti. Hiç zorlamadım bile".
Selam
Kısa bir bölüm oldu ama idare edin.
Bu bölümde Jungkook'un yaşadıklarını biraz size göstermek istedim.
Sizce annesi neden intihar etti?
Bahsi geçen diğer kişi kim ve ona ne oldu?
Bu arada BTS dışında diğer isimlerini yazdığım idolleri tanımıyorum. Sadece kafadan salladığım isimler.
830 kelime
~Jessica
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel Of Death
Random"Bana emir mi verdin bebeğim? Üstelik seni bir daha uyarmayacağımı söylememe rağmen ellerini mi kullandın? Şimdi sana ne yapmalıyım? Yaramaz çocuklar her zaman ceza alır Jimin-ah." Sert ses karşısında Jimin'in içi titredi. Ceza kelimesini duyması il...