"Zeyno nereye?!" yanımızdan koşarak ayrılması ile bende arkasında koşucaktım ki Ali kolumdan tutarak durdurdu beni. "Bırak. Zeyno babası ile ilgili bir şey duyduğunda yalnız kalmak ister. Ve bu çok ağır bir olay." diyerekten bir açıklama yaptı. Zeyno'nun daha bilmediğim ama ağır şeyler yaşadığına bir kez daha emin oldum.
"Ali kayıtlarda o adam Vefa'yı itiyor mu?" sıkıntı ile oturdu. "Bilmiyorum ama terastayken sürekli Vefa'yı geriye doğru göğüsünden itiyordu en uca geldiklerinde video bitiyor."
"Allah kahretsin çıksın artık şu olay. Ben Zeyno'yu bulmaya gidiyorum." hızla çantamı alıp demir kapıdan çıktım. Ali'nin ise arkamdan "Sana az önce Zeyno'nun tek kalmayı sevdiğini söylemiştim!" bende ona "Umrumda değil!" diyrekten cevap verip Zeyno'yu bulmaya koyuldum.
___________________________________________"Bu kadar kolay bulucağımı sanmıyordum." dedim derin nefeslerimin arasından. "Aksine bende hemen bulacağını tahmin ediyordum." sakin bir şekilde konuşması biraz beni tedirgin etse de yanına oturdum.
"İyi misin diye sormak istemiyorum çünkü duygularını tahmin edebiliyorum."
"O mu yaptı Çağrı?" diyerekten bana döndü. "Bilmiyoruz kayıtlar kesilmiş. Sadece o adam Vefa'yı geri geri itiyor sonunda ise Vefa düşmeden kayıt kesilmiş."
Bir şey demeden önüne dönmüştü ama sol gözünden akan yaşı görmüştüm elini kaldırıp tam sileceği anda ben sildim o göz yaşını. Gözleri beni buldu.
"Zeyno, anlatmak ister misin?" geri çekildi ve tekrardan önümüzdeki manzarayı izlemeye devam etti. "Neyi anlatıcam?"
Yavaşça bileklerini tuttum. "Mesela deli gibi kapatıcılarla, bileklikler ve fularla kapattığın yara izlerinin sebebini ya da babanı, aileni." aniden bana döndü. Yüzünde ki şaşkınlık ifadesiyle "Sen nereden biliyorsun?" dedi.
Cebimde ki fuları çıkarıp Zeynep'e gösterdim. "O gece o kavga da düşürmüştün telaşla alıp cebime koymuştum ondan sonra buraya geldik yakınlaştığımız da fark etmiştim fakat karanlıkta pek te iyi göremedim o yaraları. En son seni eve bıraktığım da görmüştüm." diye bir açıklama yaptın.
"Neden kendine zarar veriyorsun?" güldü. "Bilmem rahatlatıyor. Çağrı biliyor musun? Bende senin gibi büyüdüm annem ve babam sürekli kavga halindeydiler ama tek bir farkımız var onlar senin ailen gibi boşanmadılar."
"Keşke diyorum bazen. Keşke boşansaydılar da ikisinin de yüzünü görmesem. Annem ve babamın birbirine attığı darbeler, silinmeyen izler, gürültü patırtı öyle büyüdüm ben. Hoş hâlâ boşanmadılar annem de aldatmayla bulmuş çaresini babamda devam etmiş şerefsizlik yoluna. Bize iki üç kuruş veriyor onun dışında aradığı sorduğu yok."
Ağırdı. Yaşadıkları, yaşadıklarımız. "Uzun süre sonra böyle bir olayla tekrar gördüm ben onun yüzünü. Çağrı sence de hayat bize fazlası ile haksızlık yapmıyor mu?" sesi titriyor,göz yaşları birer bire düşüyordu. Çok beklemeden sarıldım ona.
Omzumda hıçkırmaya, ağlamaya devam etti. Sesimi çıkarmadım çünkü rahatlamalıydı. Ben şuan sadece ona sarılıp yanında olmalıydım. Geri çekilip yüzüne yapışan saçlarını çektim ve yanaklarından süzülen yaşları teker teker öptüm. "Çağrı seni çok seviyorum." kurduğu cümle benim de gözlerimin dolmasına sebep olurken sıkıca sarıldım.
"Bende seni çok seviyorum sevgilim."
___________________________________________
"Güzelim gidelim mi saat geç oldu?" dedim dizlerim de yatan Zeyno'ya hiç kalkmak istemezcesine elimi tuttu. "Gitmek istemiyorum."
"Bende sevgilim ama saat epey geç oldu geceyi burada mı geçirmek istiyorsun." dizlerimden kalktı ve yüzünü yüzüme hizzaladı. "Neden biz alışık değil miyiz zaten gece seanslarına." başımı eğip güldüm ve geri kahve gözlerine baktım.
"Alışalım diyorsun yani?"
"Alışalım."
"Tamam o zaman."
Heyecanla bankın en köşesine kaydı. "Bu sefer sen benim dizim de uyumak ister misin?" omuzlarımı silktim. "Benim için hava hoş." diyrekten bacaklarımı büküp kafamı Zeyno'nun dizine koydum.
Tırnakları saçımda gezinmeye başlayınca esen temiz rüzgarı içime çektim. Bugün ve bu an çok özeldi.
___________________________________________Gözlerimi yavaş yavaş açtım karanlığın aksine aydınlıkla karşılaştım. Zeyno ile burada mı sabahlamıştık? Uzandığım yerden kalktım kafamı sağıma çevirdiğim de iki büklüm bir şekilde yatan Zeyno ile karşılaştım. Uyurken çok rahatsız olmuştur.
Tam onu dürtüp kaldıracağım zaman vazgeçtim. Daha iyi bir yöntem vardı. Yavaşça dudaklarına yaklaşıp minik bir buse aldım. O sırada Zeyno'nun birden gözlerini açması ve yeniden karnıma yumruk atması ile gözlerimi sıkıca kapadım.
"Of be Zeynom!"
"Çağrı yine mi ama? Oğlum bir rahat dur be! İyi misin?" kafamı sallayıp. "İyiyim iyiyim. Hem de tamı tamına öğrenmiş oldum senden habersiz sana yaklaşmıyacağım." gülerek gözlerini devirdi. "İyi aferin. Hadi kalk eve gidelim artık sabah olmuş zaten."
Zor da olsa kalktım ve çantamı alıp Zeyno ile oradan ayrıldık.
___________________________________________Zeyno'nun evine vardığımız da kapının önünde durduk. Zeyno bana dönerekten "Çağrı dün için teşekkür ederim. Normalde bu durumlarda tek kalmayı seçerim ama şimdi diyorum ki iyiki tek değildim iyiki sen vardın. Teşekkür ederim."
"Sakın böyle şeyler için teşekkür etme bana Zeyno ben senin sevgilinim her anında yanındayım ve olucağımda sen yeterki mutlu ol ve iyi hisset." dedim ve yanağından öptüm tam o sırada evin kapısı açılmıştı. İkimizde kapıyı açana döndüğümüz de bu adamın kayıtlarda ki adam olduğunu görmüştüm.
Zeyno'nun babası.
"Senin ne işin var burada?"
"Hiç değişmemişsin Zeynep hâlâ asalak, serseri tavırların devam ediyor bu saatte geldiğine göre."
___________________________________________Böyle babaları acilen yerin yedi kat dibine gömebilir miyiz?
Yeni bölüme hoşgeldiniz!
Bu arada ben yeni bir kurgu paylaştım. Duramadım tabii erkenden paylaştım. Lütfen ona da göz atın. Umarım beğenirsiniz.
Bu bölümü de keyifle okumuş ve beğenmişsinizdir umarım. Beğenmediğiniz yerleri lütfen yazın. Yazım yanlışlarım varsa da özür dilerim.
Diğer bölüme kadar ZeyÇağ'ımın güzelliği ile kalın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
promise||• zeyçağ
Teen Fiction-tamamlandı- "Söz veriyorum ki senin güvenini kazanmak için her şeyi yapacağım." Tozluyaka adlı dizinin Zeyno ve Çağrı karakterlerine yazılmış bir kurgudur.