-2.2-

2.1K 126 116
                                    

Ağırdı. Bu yaşadıklarım, yaşadıklarımız çok ağırdı. "Güzelim iyi misin?" Çağrı'nın sorusu ile yaslandığım göğsünden doğruldum. "Bitiyor Çağrı her şey bitiyor."

"Bu güzel mi kötü mü bilmiyorum. Bir tarafım huzurluyken bir tarafım nasıl anlatsam rahatsız."

"Babanı-"

"Baba deme o kelimeyi kurma."

Başını salladı. "Peki o adamı polise vereceğin için mi rahatsızlık duyuyorsun." ayağa kalktım. "Saçmalama o adam için içimde barındırdığım tek bir duygu yok."

O da kalkıp yanıma geldi ve ellerimi tuttu. "Zeyno o senin baban ne kadar sevmesen de baban duygu beslemen gayet doğal."

"Arkadaşımın katili olan babam." bu cümleyi kurmak o kadar zordu ki. "Taman yeter bu konu hakkında daha fazla konuşmayalım." dedim ve geri koltuğa oturdum. O sırada zil çaldı. Çağrı kapıyı açarken bende koltuktan uzanarak kapıya baktım. Arap ve Ali gelmişti.

"Hoşgeldiniz gelin."

"Hoşbulduk Çağrı hoşbulduk." diyerekten hızla içeri girdiler. "Evet Zeyno hadi ne anlatıcaksın?"
Masada ki telefonu aldım ve galeriye girip videoyu açtım. Oturan Arap ve Ali'ye telefonu uzattım. Anlamadıklarını belli eden bakışlar attılar.

"İzleyin."

Video'yu açtılar. Sesler yükselmeye başladığın da gözlerim doluyor yavaş yavaş yaşlar süzülüyordu. Tekrar duymak istemiyordum koltuktan kalkıp mutfağa ilerledim ve tezgâha yaslanıp gözlerimi sıkıca kapattım.

Bir süre sonra bedenimi saran kollar ve Çağrı'nın kokusu ile yavaşça gözlerimi açtım. İyi hissettiriyordu ve o bunu biliyordu. Bende kollarımı ona sardım ve sıkıca sarıldım.

"İyisin değil mi?"

"Senin sayende."

"Zeyno." Ali'nin sesini duymamla başımı kapıya doğru çevirdim. Gözleri yaşlı Sinan ve Ali karşıladı beni. Hızlıca Çağrı'dan ayrıldım ve ikisinin enselerinden çekip üçümüzün sarılmasını sağladım.

Hıçkırıklarmız birbirine karışıyordu.

"Artık polise gitmemizin zamanı geldi."

_____________________________________

"Aradan bir yıl geçti Vefa. Zar zor bir yıl ama bulduk katilini bulduk kardeşim. Artık huzurlu uyuyorsundur değil mi?" canımı acıtan bu sözler...

Elimde ki beyaz gülü toprağına bıraktım. Severdi beyaz gülü. Mezar taşına son bir kez baktım ve yavaş adımlarla oradan ayrıldım. Yürürken çalan telefonumu cebimden çıkarttım. Araptı.

"Kara bela Vefa'nın mezarına gidicektik ama evde değilsin."

"Ben erkenden geldim şimdi de çıkıyorum."

"Kızım hani birlikte gidicektik."

"Ay Arap öyle olması gerekti hadi kapatıyorum."

Telefonumu kapattım. Ardından Çağrıya yazdım.

Siz:
Çıktım ben geliyorum.

Çağrı:
Tamamdır sevgilim bende çıkıyorum.
✓✓

Gülümsedim ve mezarın çıkışına koyduğum bisiklete binip Çağrı'nın yanına gitmeye koyuldum.

promise||• zeyçağHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin