Zeynep's pov;
"Senin ne işin var lan burda?" öfkemi kontrol edememiş sinirle onu göğsünden itmiştim. "Burası benim evim Zeyno." ellerimi sıkmış dişlerimin arasından "Bana Zeyno deme!" dedim. "Adını ben bizzat koydum kızım niye demiyim."
"Kes boşu! Ben senin kızın falan da değilim." gözlerini kıstı düşünüyormuş gibi yapıp yüzünü eski hâline getirdi. "Biliyor musun annenden beklerim. Bazen düşünmüyor değilim benim harika genlerim sende harcanmış olamaz diye ama maalesef benim kızımsın." histerik bir kahkaha attım. "Harikaymış. Komik şey seni."
"Zeyno dediklerine dikkat et! Babanım ben senin. Hem erkek arkadaşının yanında bunları konuşmak olmaz değil mi?" dedikleri ile yanımda ki Çağrı'ya döndüm. Tepkisiz bana bakıyordu. Ardından babam denen adamın cümlesi devam etti. "Hoş bir daha görüşebilicek misin? O da muamma." hızla ona döndüm.
"Ne diyorsun lan sen?!"
"Duydun. Şimdi şu sülük gitsin eve gir. Yoksa elimden bir kaza çıkar." diyekten içeri girdi. Geri Çağrı'ya döndüm. "O adam ne zırvaladı Zeyno?"
"Sakin Çağrı. Onun dedikleri bir kulağımdan girip diğer kulağımdan çıkıyor boşver sen. Şimdi olay çıkmasın yarın okul da görüşürüz." başını salladı ve yanağımdan öptü.
"Peki görüşürüz. Kendine dikkat et."
"Ederim."
___________________________________________
Eve girer girmez sinirle salona ilerledim. Ayaklarını masaya uzatmış televizyon izliyordu. "Sen niye geldin?" dedim önüne geçerek. "Ailemi özlemiş olamaz mıyım?"
"Olamazsın!"
O sırada elinde ekmeklerle içeri annem girdi. "Zeyno gelmişsin. Kız o kadar aradım telefonun açılmadı bu saatte gelinir mi?"
"Sen beni bırakta bu adamın ne işi var burda?" ekmekleri masaya bırakırken "Ne biçim söz Zeyno baban o senin." Tabii ya bilerek hiç bir şey yaşanmamış gibi yapıyorlardı. Beni delirtmek istiyorlardı.
"3 gün sonra Muğla'ya gidiyoruz."Kaşlarımı çattım ve ona döndüm. "Anlamadım? 'Gidiyoruz' derken?" bana bakmaya tenezzül bile etmeden "Hep birlikte işte annen sen ve ben. Ailecek."
"Yok artık. Öyle bir şey olmayacak. Boşuna hayaller kurma." dediklerimle yüzü gerilmişti. Sinirlenmişti. "Zeynep odana gidiyorsun yarında evden çıkmak yok biz ananla okuldan kaydını almaya gidicez."
"Ne? Sen fazla olmaya başladın artık ben bir yere gitmiyorum." yanıma yaklaşıp sıkıca kolumdan sıktı. "Asıl sen çok olmaya başladın ben ne dersem o olucak. Eğer ki olmazsa-" kolumu hızla kurtardım. "Olmazsa ee ne olucak anlatsana bi'? " tam konuşacağı an vazgeçti ve anneme döndü. "Kader bu kız odasından çıkmayacak gözüm görmesin."
Annem yanıma yaklaşmadan ben evden çıkacaktım ki kapının kilitli olduğunu gördüm. Bilerek mi yapıyorlardı? "Çözüme bak be eve kilitlemek. "
"Zeyno kızım hadi uzatmıyalım odana."
Annemin dediklerine karşın onu kolundan tutup odama çektim. "O adam biliyor mu ya onu aldattığını? Hemde yıllardır olan komşumuzla." ağzımı elleri ile kapattı hızla ittim ellerini. "Zeyno lütfen kızım duymasın."
"Şuanlık duymayacak anne ama sende biliyorsun eninde sonunda öğrenecek."
"Öğrenmiyecek biz Muğla'ya gidip orada mutlu mesut yaşıyacağız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
promise||• zeyçağ
Jugendliteratur-tamamlandı- "Söz veriyorum ki senin güvenini kazanmak için her şeyi yapacağım." Tozluyaka adlı dizinin Zeyno ve Çağrı karakterlerine yazılmış bir kurgudur.