"from chichago to toronto, she's the one that they call old whatsername"
"Yoshi sen ciddi misin? Bak çok ciddiyim kapı döşeğine düşüp bayılırım şimdi oğlum, ne demek sarhoşken Asahi'ye açıldın ve tüm içindekileri döktün ya"
Yoshi Jaehyuk'un kötü enerjisini kışkışlar gibi bir el işareti yaptıktan sonra saçını havaya savurdu. "Anlattım sana her şeyi Jae...İyi ki sana kendine hakim ol dedim"
Uzun oğlan duyduğu hikayeyle birlikte kendini yatağa fırlatmış ve battaniyesine bütünleşmek istercesine sarılmıştı. Ufak bi sessizlikten sonra Jaehyuk sudan çıkmış balık gibi çırpındıktan sonra ellerini saçlarından geçirip derin bir nefes verdi.
"Yoshi her şeyi batırdım ne yapacağım şimdi ben? Zaten yüzüme bakmıyordu şimdi tüm kişiliğimi aklından silecek delireceğim"
Yoshi eğer olaya el atmazsa arkadaşının cidden depresyona gireceğini anlamış ki, klasik tekerlekli sandalyesini çekip yatağın karşısına oturdu.
"Ah Yoon Jaehyuk...cidden bu kadar aşık olman ne kadar başıma ağrılar, belime fıtıklar soksa da senden sadece bir şey isteyeceğim. O da kısaca bana güvenmen. Şimdi dinle beni, bizim Harutoyla yakınlaşmamız sen ve Asahi üzerineydi, Harutoya göre Asahi ne kadar soğuk ve kaba biri olsa da insanları yavaş yavaş sevmeye başlayınca onlara yakın davranıp konuşma başlatırmış ve yanlış görmediysem sen arabanın üstüne çıkınca Asahi de senden sonra çıkmıştı ve konuşmuştunuz, ya da sana kahvesini vermişti hatırlıyor musun? Sana aşık diyemesem de artık senin düşündüğün gibi senden nefret etmiyor ve eminim ki senin o gün ki sarhoş itiraflarından sonra Asahi'nin suçluluk hissetmesini ve duygularını düşünmesini sağladın. Yani Asahi de sana karşı bir şeyler hissediyor olabilir."
Yoshi uzun moral konuşmasından sonra ellerini çırpmış sonra da derin bir nefes vermişti. O sırada kafasını kaldırmış, saçları karışmış ve ona hem şok hem de mutluluk içinde bakan oğlanı gördü.
"Yoshi...cidden ağlamaya başl-"
Jaehyuk'un bu sözlerden sonra boğazı düğümlenmiş ve cidden ağlamaya başlamıştı."Gerizekalı mısın oğlum sen kendine gelsene noluyo"
"Yoshiimnmsen olmaswn benn neler yapacagım yoshınmmmmm"
"Ya pis sümüklü bana sarılmayı bırakır mısın"
"Bırakamam!!! yosbımm senı nasıl bırakayım yoshmmm"
Kısa bir süre olan sevişme (sözlerle sevgi gösterme) seanslarını bitirdikten sonra Jaehyuk burnunu ve gözyaşlarını sildi.
"Eğer Asahi benden hoşlanıyorsa Yoshi. Kendimi bu apartmanın camından atacağım"
"Senden hoşlanıyor demed-"
Uzun oğlan parmağını konuşan çocuğun dudağına koydu."Shushhh dostum sessiz ol ve kendi dünyamda takılmama izin ver"
Jaehyuk Asahi'yi düşününce tekrar aşık aurasını geri kazanmıştı ve sevinçten vucudunun etrafından kalp çıkarıyordu. Sonra gülümsemesi yok oldu.
"Ben şimdi Asahi'ye ne diyeceğim?" Yüzü karardı.
Yoshi oğlanın bunu söyleceğini tahmin ettiği için aklında çoktan kurduğu cümleleri söyledi.
"Onu şimdi merak etme aybı şekilde Asahi'yi görünce doğaçlama bir şekilde anlat kendini. Eğer önceden planlarsan elinde patlar. Neyse aç şimdi şurdan American Idıot'u Tekken oynayacağız ve senin kafanı ezeceğim."
Jaehyuk tekrar yanınds olduğu için minnettar olduğu arkadaşına baktı.
"Teşekkürler Yoshinori. Seni cok seviyorummjwow" son kısım tekrar ağlamaklı çıkmıştı. Sonra oğlan postürünü düzeltti ve ciddileşti.
"Hem sen kimsin beni Tekken de yeneceksin ezik?"
___________
Bu bölümde anlayabileceğimiz tek şey Jaehyuk yavaş yavaş uzaktan aşık olan ezik çocuk olmaktan çok, kendini ifade eden aşık çocuk olmaya başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Green Day and The 1980's Japanese | Jaesahi
Fanfiction"Green Day tshirtleri giyen birine aşık olacağımı sanma lütfen"