"Did someone break your heart inside? You're in ruins"
Üniversite, sınavların stresinde olan 3. sınıfları fark etmiş ve onları azıcık da olsa rahatlatmak için yapmış olduğu ufak bir orman yürüyüşü "gezisi" vardı. Jaehyuk başta bu sıkıcı orman yürüyüşü gezisine gitmek istemese de, Yoshi'nin ona Asahi'nin de geleceğini söylemesiyle daha cümlesini bitirmeden gelmeyi kabul etmişti. Jaehyuk yürümekten ve genel olarak hareket etmekten cidden hoşlanmazdı -özellikle sıcakta- ama yine de eğer Asahiyle konuşma fırsatı yakalarsa tahmin ettiğinden güzel geçeceğini düşünüyordu.
Uzun oğlan hafif bi iç çektikten sonra onları ormana götürecek olan büyük otobüse baktı, kendi çapında ailesini geride bırakan kdrama baş rol anları yaşarken birinin onu omzundan tutup geriye çekmesiyle hayallerinden sıyrılmıştı
"Kapının önünde öylece dikilirsen içeri nasıl girmemizi bekliyorsun?"
Doyoung, Jaehyuk'un hayallere dalmış olduğu fark etmediği için sadece aptallıktan orada dikildiğini düşünüp onu geri çekmişti. Jaehyuk kalbine indiren Doyoung'a sinirli gözlerle baktıktan sonra kendini savunmaya başladı
"Kendi kendime hayal kuruyordum sen gelene kadar. Hem kapının önünde de dikilmiyordum" Doyoung saçmalayan oğlana karşı ellerini göğüsünde bağladı "Sence şuan nerde duruyoruz" dedi gülerek.
Uzun oğlan hafifçe geri çekilmiş ve durduğu yeri tam kadraja almıştı. Evet. Kapının önünde dikiliyordu. Konuyu uzatmamak için gözlerini devirip geri çekildikten sonra Doyoung'un ardından otobüse bindi.
Büyük bir heyecanla gözleri Yoshiyi ararken, Yoshi'nin Harutoyla oturduğunu ve aralarında derin bi konuşma geçtiğini gördü. İçten içe bayılan Jaehyuk kafasını çevirmeden gözleriyle Asahi'yi kesti, "Pislik Yoshi, umarım bunu beni Asahiyle oturtmak için yapmamıştır" iç sesine hak verdikten sonra tam olarak klimanin altında oturan Asahi'nin yanına gitti.
"Burası boş. Uhm ve...şey uh...ben. oturuyorum." Jaehyuk hızlıca çantasını koltuğa fırlatmış ve tamamen göz kontağı kurmaktan kaçınarak hoşlandığı çocuğun yanına oturmuştu. Tabii bu sırada onlara bakarken sırıtan şeytan Yoshi ve Harutoyu fark etmemişti. Gerçi, ne kadar az çok doğru tahmin etmiş olsa da yine de Yoshi ve Haruto planlarının o kadar da belli olmadığını düşünüyorlardı.
Uzun bi sessizlikten sonra uzun oğlan klimanın direk olarak Asahi'nin üzerine geldiğini fark etti, hemen çevik ve kaslı kollarıyla üstündeki sweati çıkarıp Asahiye döndü ve sweati uzattı
"Eğer üşürsen Hamada, bunu" gözlerini kaçırdı "bunu giyebilirsin"
Asahi karşısındaki oğlanın teklifiyle aynı soğuk gözlerliyle bir sweat'e bir de Jaehyuk'a baktı.
"Peki"
Sonra da oğlan Jaehyuk'un elinden sweati aldı.
"Deliriyorum Harutoo yaptığı şeyi gördün mü??!!"
"Tabii gördüm Hyung biz neden bu kadar dahiyiz?"
Ne kadar yüksek sesle konuştuklarını fark etmeyen Japon ikili o sırada Asahi ve Jaehyuk'un onları gözleriyle parçaladıklarını bilmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Green Day and The 1980's Japanese | Jaesahi
Fanfiction"Green Day tshirtleri giyen birine aşık olacağımı sanma lütfen"
