Oh Love

101 23 28
                                    

"Old story, same old story
Won't you see the light of day?"

İlkbaharın ilk günlerinden olan Nisan ayının 2. haftası başlamış, yavaş yavaş finaller yaklaştığı için üniversitenin kütüphanesi tıkış tıkış insanlara dolmuştu. Jaehyuk, arkadaşı Yoshi ile küyüphaneye girdiğinde öncelikle kısa bir soğuk hava dalgasıyla karşılaşmış, ardından girişte dikilen iki oğlan nerdeyse oturacak yer olmayan kütüphaneye bakmaya başlamışlardı.

"Çok kalabalık" Jaehyuk bu cümeyi kurarken hayal kırıklığı ile ufak bi iç çekti. Yoshi Jaehyuk'un bu kadar hüzünlenmesine gülmüş ve alaycı bi tonla cevap vermişti. "Hadi canım şaka yapıyosun"

İkili kısa bir süre kıkırdadıktan sonra ciddileşip tekrar yer aramaya başlamışlardı. Jaehyuk keskin kartal bakışlarıyla oturucak yer ararken Yoshi'nin onu bi anda kolundan tutup hızlıca bir tarafa çekmesi yüzünden çabası bölünmüştü.

"Napıyosun ya! Arayışımı böldün"

"Azıcık sessiz ol Jae, yer buldum"

Jaehyuk arkadaşının yer bulmasıyla gurur duymuş hatta gözleri yaşarmıştı.

________________________

"Selam oturabilir miyiz?"

Jaehyuk Yoshi'nin bulduğu yeri görünce yıldırım çarpmış etkisi yaşamış ve az önce duyduğu gurur kaybolmuştu.
Yoshi tam bir aptaldı. Uzun oğlanın bu aptallık yüzünden gözü seyirirken karşısında sakin gözlere ikisine bakan Asahi ve arkadaşı Haruto'ya baktı.

Haruto yüzüne samimi bir gülümseme koyduktan sonra Yoshi'nin teklifini kabul etmişti

_______________________

"Bu sessizlik yüzünden gece uyuyamadığım uykuyu birazdan uyuyacağım gerçekten"
Jaehyuk'un gözleri çoktan yavaşça kapanmaya başlamıştı. Az önce aklından geçen uyuma fikri o zaman onun için gerçekten çok iyi bir seçenek olmuştu. Biraz uykudan zarar gelmeyeceğinden ve zaten sınavlara nerdeyse 3 hafta olduğundan Jaehyuk kafasını yavaşça kütüphane masasına koydu, tam güzel bi uyku çekecekken biri kafasını işaret parmağı ile deşmeye başladı.

"Yoon uyan."

"Hmhm"

"Jaehyuk uyan"

Yatan çocuk isminin bu kadar tek düze ve hoş bi seste söylendiğini duyunce hafifçe kafasını kaldırdı, karşısında arkasına yaslanmış ellerini bağdaştırmış ona bakan Asahi'yi gördü. Hoşlandığı çocuk ona ilk defa adıyla seslenmişti ve ne kadar normal bir şey olsa da Jaehyuk bunu dünyanın en çekici olayı olarak tanımlamıştı, gerçi ona ilk kez adıyla seslendiği seneryoyu daha romantik düşünmüştü...Jaehyuk bu düşünceleri kafasından geçirirken Asahi'nin yüzüne boş boş baktığını fark etmedi.

"Kafanı kaldır ve ders çalış, eğer uykun geliyorsa da" önüne bir kahve itekledi "bunu içebilirsin." Jaehyuk'un gözleri fal taşı gibi açılmış ve kahveye uzanmıştı, hızlıca ifadesiz çocuğa büyük bir mutlulukla teşekkür edip kocaman bir yudum almıştı. Şuan olanlara inanamıyordu, hoşlandığı çocuk ona kahve almış yahu

Jaehyuk kahveyi içtiğinde aldığı tatlı tatla yüzünü hafif ekşitmiş sonra da kahve bardağını masaya ona bakıcak şekilde koydu. İşte o an gözlerine ona tokat gibi gelen çok büyük bir detay çarptı. Kahvenin üzerinde güzel bir el yazısıyla Asahi yazılı olduğunu gördü.

Jaehyuk kalbinin deli gibi attığından adı gibi emindi, hatta neredeyse tüm kütüphanenin duyabildiğini düşünüyordu.

"Siktir şimdi biz öpüştük mü"  Uzun çocuğun aklından hızlıca geçen bu fikirle kafasını tekrar masaya yatırmış, bu sefer biraz hızlı olmuştu ki kafasını masaya vurarak diğer 3 çocuğun bakışlarını kendine çekmişti. Bakışları tamamen gözden gelerek az önce hoşlandığı çocukla dolaylı yoldan öpüşmesini düşündü.

________________

Bu bölümde Jaehyuk'un ne kadar aptal olduğu dışında anlamamız gereken bir şey var; Asahi Jaehyuk'un önerisini dinleyip hayatı boyunca sevmediğini söylediği kahveden almıştı.

Yani anlayacağınız Hamada Asahi Yoon Jaehyukla arasında olan bir zıtlığı silmiş oluyor.

Green Day and The 1980's Japanese | JaesahiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin