hi, ı'm taehyung | taekook

iki

Okumaya başladığınız saati bırakabilirsiniz.

İyi okumalarr.

Jungkook

Gözlerimi gökyüzünden çekmeyi başardığımda ayağa kalkmak için tüm gücümü ellerime verdim. Çimenlere yasladığım ellerimden güç alarak kalktığımda, tek elimle saçlarımı karıştırdım. Sırtımı hemen yanımda ki ağaca yasladığımda üzerimde ki gözleri farkettim. Bir kaç tane çocuk karışmış saçlarıma bakıyor. Bir kaç yaşlı insan ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.

Bir tanesi ise sadece kolumda ki dövmelerde gözlerini gezdiriyor. Göz göze geldiğimiz anda gözlerini kaçırıyor. Başka bir tarafa bakmaya başlıyordu. Bir kaç saniye sürmeden kafasını ince kemikli elleri ile kaşıyarak kaşlarını çatıyor. Ama gülümseyip tekrar benden tarafa dönüyor. Sanki ilk defa görüyormuşcasına dövmelerimi tekrar tekrar inceliyordu.

Rahatsız olmaması için ona bakmadığım zaman gözlerinin baskısını üzerimde daha çok hissetmeye başlıyordum. Telefonumu elime alıp bir kaç siteye girip çıktım. Karnımdan gelen ses ile huysuzlanarak yerden kalktım. Üzerimi silkeleyip sokağa doğru adımladım.

Arkamdan gelen adım sesleri ile yanından geçtiğim dükkandan yansımaya baktım. Gördüğüm kişi ile hafifçe gülümseyerek yürümeye devam ettim. Adım sesleri hızlandığında bir süre sonra önüme bir çift ela göz geçti. Kafasını kaldırarak yüzüme bakmaya başladı. Kare gülümsemesi ile yüzüme bakarak konuşmaya başladı.

"Merhaba, ben Taehyung."

"Merhaba küçük."

İnce ve kemikli ellerini kıcırvık saçlarına çıkararak kaşır gibi yaptı. Kafasını eğdiğinde kısık bir sesle konuşmaya başladı.

"Kısa süreli hafıza kaybı yaşıyorum."

"Üzgünüm, küçük bende Jungkook."

"Üzgün olmanıza gerek yok efendim. Sadece belirtmek istedim bazen sorun yaşıyorum."

Yanımda yürümeye başladığında hala yüzüme bakmaya devam ediyordu. Bir sokak bile bitmeden Taehyung elini açarak içerisinde ki yazıya baktı. Sonrasında tekrar önüme geçerek konuşmaya başladı.

"Merhaba, ben Taehyung."

"Bunu az öncede söyledin küçük."

"Ah, üzgünüm. Kısa süreli hafıza kaybı yaşıyorum."

Anladığımı belirtir bir şekilde kafamı salladığımda yanımda yürümeye başladı tekrardan. Girdiğim markete peşimden girdiğinde ona döndüm.

"İstediğin herhangi bir şeyi alabilirsin Taehyung."

Hızlıca kafasını sallayarak ilerlemeye başladı. Rafların arasında dolaşarak istediklerimi alıp sepete eklediğimde gözlerimi markette gezdirdim. Bir adamla kavga eden Taehyung'u gördüğümde kaşlarımı çatarak yanına yaklaştım.

"Bırakın lütfen, o bana alacak parasını ödeyeceğim."

"Kes sesini çocuk, buraya her gelmende bir şeyler alıyorsun paranı unuttuğunu söyleyip geri gidiyorsun."

"Üzgünüm, kısa süreli hafı-"

"Ne oluyor?"

"Bu çocuk yine parası olmadan gelmiş bir şeyler almaya çalışıyor. Anlamıyorum paranız yoksa gelmeyin çalıp gidiyorlar böyleleri."

"Ben öyle bir insan değilim efendim,cidden."

Taehyung'un akmaya başlayan göz yaşlarını gördüğümde adama kısa bir bakış atarak Taehyung'u yanıma çektim. Sıska kollarını belime sardığında burnunu çekiyordu. Tek elimi kaldırarak saçlarına çıkardığımda yüzüme baktı kızarmış suratı ile.