yirmi sekiz

286 35 10
                                    

Mor saçları rüzgarla birlikte dalgalanırken bankın üzerinde oturmuş gölü seyrediyordu. Arkasından yaklaşıp kollarımı boynuna sardığımda dudaklarımı kulağına yaklaştırdım.

"Demek Jeon Taehyung?"

"Hmm olamaz mı Hyung?"

Kafasını arkasına çevirip yüz yüze geldiğimizde yanağıma sıkı bir öpücük kondurdu. Bakın kenarından dolaşarak bende yanına oturduğumda gölü izleyip sohbet etmeye başladık. Bir kaç fotoğraf çekinip hava soğumaya başlayınca oturduğumuz yerden kalktık.

"Otele mi gidiyoruz Hyung?"

"Evet bebeğim hava soğudu iyice."

Kafasını sallayıp yolcu koltuğuna geçti. Arabayı çalıştırmamla tekrar müziği açması bir oldu. Tek elimle arabayı sürerken diğer elimi Taehyung'un bacağına koydum. Eli ile elimi tutarken bana döndü. Dönmesi ile dudaklarına kısa bir öpücük kondurmam bir oldu.

"Hyung arabada böyle şeyler yapma. Bir şey olabilir ansızın."

"Dikkat ediyorum Taehyung'um merak etme."

Otelin önüne geldiğimizde Yoongi ve Jimin Hyung'un dışarı çıktılarını gördük. Taehyung onların yanına gitmek istesede rahatsız etmememiz gerektiğini söyledim. Odamıza ulaştığımızda üzerimizi değiştirdik.

Giydiğim beyaz t-shirt ve gri eşofman ile yatağa oturduğumda Taehyung'da üzerini değiştirip yanıma geldi. Üzerine benim tişörtlerimden birini giymişti. Altında ise sadece kısa şortlarından biri vardı. Yatakta hemen önüme oturduğunda elimi bacağına koyarak üzerine doğru eğildim. Dudaklarına kısa bir öpücük kondurup geri çekildim.

Yatak başlığına yaslanıp Taehyung'u da göğsüme çektiğimde yerine iyice yerleşmek adına hareket etti. Kafasını göğsüme tamamen yerleştirğinde saçlarına küçük öpücükler kondurmaya başladım.

"Hyung sana bir şey anlatayım mı?"

"Anlat bakalım bebeğim."

"Sürekli parka geldiğin zamanları hatırlıyorsun değil mi?"

"Evet hatırlıyorum bebeğim. Oradaki ağacı çok seviyorum. O yüzden sürekli oraya gelirdim."

"Bende sürekli seni izlerdim Hyung."

Kafamı boynuna yaklaştırıp ona baktığımda önce yanağına sonra boynuna küçük bir öpücük kondurdum.

"Her zaman seni izlemek için o parka geliyordum ama sen beni farketmiyordun. Sırf seni izlemek için çok yol yürüyordum Hyung."

"Keşke seni daha önce farketseydim Taehyung."

"Keşke ama farkettiğin için bile şükrediyorum Hyung. Seni ilk gördüğüm zamanlar yeniden görüyor gibi oluyordum. Biliyorsun unutuyordum. Seni her gördüğümde çok güzel olduğunu düşünüyordum. Dövmeli kolların,ara sıra getirdiğin köpeğinle ilgilenişin çok güzeldi. Sürekli yanına gelmek istiyordum ama insanlar beni çoğunlukla istemezlerdi sende istemezsin diye gelemiyordum. Bir gün sen markete giderken peşinden geldim. İyi ki o gün cesaretimi toplayıp gelmişim Hyung."

"İyi ki gelmişsin Taehyung'um. Yoksa nasıl bir araya gelecektik. "

"Biz kaderi bulmuş iki kişiyiz Hyung. Belki başka bir zamanda bile yan yana gelebilirdik."

"Güzelim benim."

Onu kendime daha çok çekerken saçlarına öpücükler konduruyordum bir yandan. Kıkırdamaya başlamasıyla öpücüklerim yüzünü buldu. Dudaklarım dudaklarının üzerine geldiğinde derince nefes aldı.

hi, ı'm taehyung | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin