on dört

573 69 9
                                    

İyi okumalarr

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn

Jungkook

"Jungkook, oğlum."

"Anne?"

"Gel hadi bak seni bekliyoruz."

"O adamın yanına gitmek istemiyorum anne."

"Abin ve ben bekliyoruz Jungkook'um, gel hadi."

Kafamı çevirip yüzüme elini yaklaştıran kızıl saçlı kadın bir anda toz olup gittiğinde gözlerim yerdeki beyaz elbiseye kaydı. Arkamdan gelen ses ile o tarafa döndüğümde Taehyung'un bana seslendiğini gördüm. Elimi ona doğru uzattığımda o da bana karşı elini uzatmıştı. Ellerimiz bir birine değdiğinde yeniden yaşadığımı hissettim.

__

Taehyung

Bazen unuttuğum şeyler yüzünden kendime kızar, her zaman kendimi suçlardım. Her zaman aklımda tutmak istediğim şeyler aklımdan toz olup uçar ve ben kısa bir süreliğine dahil olsa hatırlayamazdım. Şimdi ise tamamen farklıydı.

Unutmak istiyordum.

Jungkook Hyung'un o halini unutmak istiyordum. O halinin gözlerimin önünden geçişini unutmak istiyordum. Dövmeli kolunun kanlarla kaplanmış hali gözümün önünden gitmiyordu.

Oysaki elleri benim elimde iken daha güzeldi.

O odaya neden girdi veya ne için girdi bilmiyorduk. Hepimizin öğrenmek istediği tek bir şey vardı. O da Jungkook Hyung'un iyi olmasıydı.

Kaldığı odanın hemen karşısında ki koltuklarda beklerken kendimi hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim.

Yalnızdım. Çünkü Yoongi Hyung Jimin ile birlikteydi. Jimin Hyung hepimizden kötü durumdaydı.

Yalnızdım. Çünkü yalnızlığımı gideren adam içeride kablolara bağlı yaşam savaşı veriyordu.

Jimin Hyung'u sakinleştiren Yoongi Hyung'um tek elini Jimin Hyung'un beline yerleştirmiş tek eli ile göğsüne yaslı olan kafasını tutuyordu. Sanırım saçları ile oynuyordu.

Jimin Hyung çok kötüydü. Jungkook Hyung'un en yakın arkadaşlarından birisiydi ve bu olay onu yıpratmıştı. Bakılırsa ilk defada yaşadığı söylenemezdi. Jimin Hyung, Jungkook Hyung'u öyle gördüğünde sendelemişti resmen. Bana tutunduğu anı hatırlıyordum. Gözlerim önünden gitmiyordu hiçbiri.

Şuan benim yanımda ise beyaz tenli, lacivert saçlı bir adam vardı. Beyaz köpeği ile Jungkook Hyung'un odasının önünde bekliyordu ve ben bu kişiyi tanımıyordum bile. Bizden sonra gelmişti haberi nasıl aldı onuda bilmiyordum.

"Bakar mısın Jungkook'un son durumu nedir? Yeni geldiğim için doktor ile konuşamadım."

"Oh şey kollarında ki yaralar derinmiş biraz sanırım üzerine düşmüş. Birde kolunda ezik varmış duvara falan çarptığı düşünülüyor. Ayağındaki camları çıkarttılar bir hafta içinde iyileşir ama yürümesin dediler. Sanırım ilaç kullanıyormuş ilaçlarını almadığı için böyleymiş. Şey acaba siz kimsiniz? Yani Jungkook Hyung'un neyi oluyorsunuz? Sizi hiç görmemiştim ben."

"Ben Jisung. Beni görmemen normal genelde ofisimde olurum. Çok dışarı çıkmayı sevmemde. Jungkook benim kuzenim ve akrabalarım arasından tek görüştüğüm kişi diyebilirim. Benim için önemli birisi. Sen neyi oluyorsun?"

"Ben, ben neyi olduğunu bilmiyorum. Ama yakınız Jungkook Hyung ile çok seviyorum ben onu."

"Eminim o da seni seviyordur. İlaçlarını almamış demiştin değil mi?"

hi, ı'm taehyung | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin