3.7

412 32 0
                                    

Berk Coşkun - Hey! Bi' Bakar Mısın?

Bu şarkıyı söylemeye başladım bölümü yazarken birden. Sonra dedim, bu bölümün şarkısı bu olsun jfdjhdfbfbfb

Mükemmel bir şekilde müzik buluyorum fbdndnndnd

Keyifli okumalar, aşkımlar ❤️

🌌

Kağan: Bir hafta daha buradayız

Umay: Üç hafta gelmeyeceksin yani

Kağan: Maalesef...

Umay: Anladım

(Görüldü.)

Kağan: Diyorum ki ben seni özledim

Kağan: Görüntülü mü konuşsak?

Umay: Şimdn mj?

Kağan: Yok, ben geldiğimde fantezi olsun diye ben üst katta sen alt katta konuşuruz

Kağan: Umay tabii ki şimdi

Umay: Tamam, beş dakika bekle.

Kağan: Tamamdır.

Umay çevrimdışı

**

Çevrimdışı olduktan hemen sonra dolabın karşısındaki aynadan pasaklı hâlime baktım. Yüzümü buruşturup hemen tarağa uzandım. Saçlarımı adam ettikten sonra üzerimdeki pijamaları düzelttim. Gecenin bu saatinde pantolon giymem saçma kaçardı.

Kağan'a, ara diye mesaj atıp aramasını bekledim. Çok geçmeden Kağan'ın çağrısı telefonun ekranına düştü. İçimi kaplayan değişik his ile yanıtladım telefonu. Karşımda gördüğüm Kağan ile oturduğum yerde dikleştim, sırtımı duvara yasladım.

"Selam," Gülümsemesi gözlerini esir aldığında gamzeleri çoktan belirginleşmiş, oturdukları yerden bana el sallıyorlardı. "Nasılsın?"

Gülümsedim. "İyi, sen?"

"Ben de iyiyim," Elini boynuna attı. "Valla çok özlemişim seni ben." dedi bir anda. Kıkırdadım.

"Özlersin tabii, ben özlenmem mi hiç?" Egom ve ben muhteşem bir ikili olma yolunda büyük adımlar atıyorduk. Kağan güldü. Yumuşak tınısı odada dolaştı, kulaklarıma ulaştı.

"Senin şu an ben de seni özledim demen gerekiyor yalnız. Sarıldın sonuçta, kokumu özlemişsindir." dedi yalancı bir hüzün ile yüzüme bakarak.

Gözlerimi kıstım. "Kapatıyorum ben." Elini dur işareti şeklinde kaldırdı havaya. "Tamam, tamam. Söylemeyeceğim böyle şeyler. Gelince bol bol söylerim ama," Sırıtarak ekrana bakması ile kaşlarım havalandı.

Boş boş ekrana bakmaktan başka yaptığım bir şey yoktu. Ne oluyordu bana? Neden sürekli elim ayağım birbirine dolanıyordu sürekli?

Yutkunma hissim ile başa çıkmaya çalıştım.

"Şu anî ruh hâllerin var ya, beni bitiriyor." deyip gülümsedi. Sürekli gülümseyip duruyordu. Bilerek yaptığını düşünmeye başlamıştım artık. Ayrıca sürekli yürüyordu bana, hiç sektirmeden. Hayır yani, bendeki de kalpti. Boru değil.

"Hızın 102, yavaş." diye söylendim kısık bir sesle. Sinirlenmek istiyordum ama istemiyordum da. Dengemi altüst ediyordu Kağan.

"Yanakların sürekli pembeleşiyor..." Ekrandan uzaklaştım biraz reflex olarak. Sonra yaptığım aptallık ile soludum. Acaba öncekiler gibi görüntülü konuşmayı ret mi etseydim? Sürekli aleyhime şeyler dönüyordu çünkü.

"Biliyorum, sen bunları söyledikçe daha da pembeleşiyor. Artık benim eksenimden çıkıp sen hakkında mı konuşsak?" Bir çırpıda konuşmuştum. Kağan başını salladı.

"Nasıl gidiyor?" diye sordum nefeslenmeden hemen önce. Gözlerine baktım.

"Yorucu," dedi itiraf eder gibi. "Güzel geçiyor demek isterdim ama sıkıcı da." Bu kadar bıkmış olması biraz komiğime gitmişti.

"Daha iki hafta oldu." İstemsizce güldüğümde Kağan yalancı bir sitem ile göz devirdi.

"Tüm güzellikleri ile ülkemi tercih ediyorum." Sesindeki imâyı anlamamak imkânsızdı. Üzerime oynamakta bir numaraydı cidden.

"İtalya'ya da hayır demezsin!" Kaşlarımı kaldırıp yüzünü taradım. Gözlerindeki muziplik ile pasparlak olmuştu hareleri.

"Sevdiğim kişi yanımda değilken ne yapayım İtalya'yı, Umay?" diye fısıldadı ekrana doğru. Sanki yüzümde nefesini hissetmiş gibi irkildim. İçimi kaplayan çikolata hissi ile ise yutkundum.

Evet, içimi çikolata kaplamıştı...

🌌

Umay feels xnxnxbb

Papatya & Çikolata | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin