Kağan: Sana göre biz iki iyi arkadaşız değil mi? (21.43)
Umay: Evet. Ne oldu ki? (21.50)
Kağan: Bana göre değiliz.
Umay: Ne?
Umay: Ne demek istiyorsun Allah aşkına Kağan?
Kağan: Diyorum ki, şu dünyada tek başına savaşmana izin vermeyeceğim
Umay: Kağ...
Normalde bölümü dün atacaktım ama bölümü okuduğumda asla içime sinmedi. Yazamadığımı fark ettim... Çok fazla düşündüğüm için belki de bilemiyorum... Hoşuma gitmeyen yerleri düzelttim, tekrar yazdım.
Umarım beğenirsiniz 💫
Keyifli okumalar 💜
V - Christmas Tree
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
♡
Yazar Anlatımı
"Birlikte duş mu alsak?"
Kağan duydukları ardından ne diyeceğini bilemeyerek Umay'ın suratına bakmaya devam etmişti.
Sarhoş olunca baya bir dili açılmılmıştı sanki Umay'ın. Ayrıca sarhoş olunca oldukça cürretkâr şeyler yapıyordu. Bizzat deneyimlemişti biraz önce. Normalde asla yapmayacağı şeyleri sarhoşken yapar olmuştu.
Umay kaşlarını kaldırarak Kağan'a bakmaya devam etti. Uslu uslu oturmaya niyeti yoktu belli ki.
"Hadi, Umay."
Kağan, çeşmeyi açıp yüzüne su serpti genç kızın. Çekmeceden aldığı havluyla Umay'ın yüzünü kuruladı ve bir kenara bıraktı. Düşmemesi için ince bedenini belinden kavrayıp yanına çekti. Umay, fırsattan istifade ederek kollarını boynuna sardı yanındaki adamın.
Anlık hareketlerine de alışamamıştı genç adam, kızın. Nefesini tuttu. Adil değildi dokunuşladı, söyledikleri, hareketleri.
Nefesini vererek yüzüne baktı. "Hadi uykuya, güzelim." Belindeki tutuşu gevşeterek teması kesmeyi planlıyordu. Ancak istediği gibi gitmiyordu Umay sayesinde. Daha fazla yanaşarak yüzlerinin arasındaki mesafeyi azaltıyordu. Boyunun uzunluğu bile kıskaçlar altından çıkmasına izin vermiyordu.
"Neden bu kadar çabuk uyutmak istiyorsun ki beni? Kurtulmak için mi? Sıkıldın mı benden?" dedi dudaklarını büzerek. Kağan nefeslendi. Yarın bu yaptıkları için çok utanacağını biliyordu, genç kızın. Daha fazlasının olmaması için yatağına yatırmalıydı bir an önce.
"Senden hiç sıkılabilir miyim ben, hmm? Şu an en sağlıklısı senin uykuya dalman sadece."
Umay, iyice sinirlenmiş olacak ki mızmızlanarak reddetti genç adamı. "Ya ne var ki birlikte banyo yapsak?" deyip yüzlerini iyice yaklaştırdı birbirine. Dudaklarını Kağan'ın dudaklarına sürterek minik bir öpücük bıraktı.
Kağan, sertçe yutkunarak Umay'a baktı. Yanakları sıcaktan ve fazla alkolden kızarmıştı. Dudakları iyice pembeleşmişti ve göz pınarları hafif kırmızıydı. Biraz dağılmıştı. Yine de tatlı geldi bu hâli. Her hâli ona güzel geliyordu, bu hâlini de sevmişti.
