4.0

438 26 11
                                    

Buray - Yangın Var

Siyah şişme montumu kollarımdan geçirerek son işimi de hâlletmiş oldum. Sırt çantamı tek koluma taktım ve kapının önünde duran spor ayakkabılarmı giydim. Temkinli adımlar ile merdivenlere yöneldim.

İçimde uçsuz bucaksız bir korku oluşmuştu, dün gelen mesajlar kelimenin tam anlamı ile kanımı dondurmuştu. Ne yapacağımı bilemeyerek öylece oturmuştum.

Annemi aramak istememiştim. Onu korkutmak istemiyordum. Zaten bir hafta sonra burada olacaktı. Kağan'a mesaj atmıştım nerede olduğunu öğrenmek için, o da evlerinde aile yemeği olduğunu ve orada olduğunu söylemişti. Mutlu aile portresini bozacak kadar önemli bir sorun değildi, ailesi benden önce gelmeliydi.

Birkaç merdiven inmiştim ki biri kolumdan fazla sıkı olmayacak bir şekilde tuttu. Kalbim korku ile kasılırken arkamdaki kişiden, "Umay?" kelimesi döküldü. Duyduğum ses ile cayır cayır yanan içime büyük buz kütleleri bırakıldı ve ateş söndü sanki.

Reflex olarak arkamı döndüğümde dibimde duran bedenin göğsü ile bakıştım birkaç saniye. Burnumun dibindeki göğüsten uzaklaşmak adına başımı kaldırıp alltan baktım Kağan'a.

Eli hâlâ kolumda idi ama tutuşu yok gibiydi. Yumuşak dokunuşu ile tüylerim diken diken oldu. "Kağan?" dedim. Dün akşam eve tekrar geleceğini zannetmemiştim.

"Seslendim ama duymadın," deyip bakışlarını yüzümde gezdirdi tedirgin bir şekilde. "İyi misin sen? Yüzün bembeyaz." Az önce fazlaca korku ile yüklendiğim için bu yüzüme yansımış olmalıydı. Boş gözlerle baktım. İçimde oluşan histen midir nedir korku tüm vücudumu sarmıştı.

Dudaklarımı aralayıp iyiyim demeyi o an ne kadar çok istersem isteyeyim bu isteğime kavuşamadım. Ben daha konuşamadan kalbimin ağırlığı ile göz yaşlarım yanaklarıma firar etti. Hemen ağlama moduna girdiğimde Kağan endişe ile yüzüme bakıyordu.

Dudaklarımdan "Değilim," kelimesi zor güç firar etti. Kısık sesimi duymuş olmasından süphe ederken yüzümün iki yanından tutarak beni kendine çekmesi ile duyduğunu da anlamış oldum.

Burnum, göğsüne canımı yakmayacak kadar hafif bir şekilde çarptı. Göz yaşlarım sanki saatlerdir akmak için bir boşluk bekliyorlarmış gibi art arda sıralanarak aktılar.

Birkaç saniye sonra elimi beline doladığımda onun ellerini de saçlarımda hissettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Birkaç saniye sonra elimi beline doladığımda onun ellerini de saçlarımda hissettim. Sınırım şimdiye kadar hiç hissetmediğim huzuru şimdi hissetmeye başlamıştım. Parmaklarının tüy kadar hafif dokunuşları içimde cız ederken bir yandan da omuzumdaki ağır yüklerden kurtulmam için beni silkiyordu. Bunun üzerine vücudum mayışarak kolları altında olmaktan huzur buluyordu.

Papatya & Çikolata | Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin