Ne olmuş yani? Hayatımız tamamiyle bir uçuruma yuvarlanıyorsa? Ya da aslında yaşadıklarımızın hepsini yanlış kişiyle yaşadıysak? Ne olmuş yani? Durma ve tasalanma, yararı olmaz.
Sadece inan ve yapmaya devam et. Şu anda yaşamakta istemiyorum ölmek de. Cevapsız sorular için endişelenme, cevabını elbet bir gün bulacaksın.
Sen beni hep karanlıktan korurdun ama sen gittikten sonra karanlıkta yaşamayı öğrendim. Akşam olduğunda ışık açmıyorum, artık karanlığı senden daha çok seviyorum.
Geceleri uyumamak için oldukça güzel bir vakit. Tüm sessizliğin hâkim olduğu teras'a çıkıyorum. Ardından kulağıma kulaklığımı takıyorum ve kısık seste müzik dinliyorum.
Seni içimde tutmak zor olmadı ama çıkartmayı hâlâ beceremedim. Sen karanlıktan korkan beni arıyorsun, geri döndüğünde her şeyin aynı olacağını düşünüyordun. Öyle olmadı ve olmayacak çünkü ben yapamam dediğim ne varsa yaptım.
Sen bir hatasın Taehyung ama kalbim seni sevmekten hiç vazgeçmedi.
Önümde duran ve annemin isminin yazılı olduğu mezar taşına baktım. Hayat, beni her defasında buraya getiriyordu. Tüm dertlerimden arındığım ve kalbimdeki en büyük acı olan bu yere.
Gözyaşlarım şimdiden akmaya başlamıştı, boğazımda bir yumru vardı adeta, tüm kelimelerim dizilmişti.
İliklerime kadar acıyla doluyum anne, göz yaşlarımdan acılarım dökülüyor. Neden beni bıraktın? Sana çok kızıyorum, böyle bir dünyaya neden beni bıraktın? Kalbim sıkışıyor, yanına gelmek istiyorum. Seni özlemekten çok yoruldum.
Senden sonra güvendiğim kişi de beni bırakıp gitti anne ama o geri döndü. Ne kadar kalbimi kırsa da yine de geldi.
*
Ona aşık mıyım? Hoşlanıyor muyum? Nefret mi ediyorum? Sinirli miyim? Bilmiyorum. Ona karşı ne hissettiğimi bile bilmiyorum.
Senin için herkesi karşısına alabilecek beni yıktın sen, kırdın, döktün.
Sınıfıma girecekken bir kolun beni tutması ile geriye doğru sendeledim.
"Konuşacağız Lisa." Tae'nin kararlı ifadesi ile bekledim.
"Ne konuşacağız? Derse girmem gerek Tae, sonra konuşuruz." Sınıfa girmek isterken tekrar kolumdan tutup kendine çekti.
"Hayır şimdi konuşacağız." İtiraz etmedim ve kokumu bıraktı. Önden o arkadan ben gidiyordum. Aşağı bodruma indik, burası çok sessizdi.
"Lisa neden bana böyle davranıyorsun? Yeterince acı çekmedim mi ben? Seni çok seviyorum, biliyorsun. Arkadaş olmaya çalıştık ama sen her defasında bana daha soğuk davrandın. Lisa neden? Gün geçtikte neden benden uzaklaşıyorsun?"
Lisa biraz bekledi ve konuşmaya başladı.
"Tae sadece yakın olmak istemiyorum. Artık üzülmek istemiyorum o kadar.""Lisa, başka bir sebep var. Sen bana bu kadar soğuk davranamazsın." Dedi inkâr ederek Tae.
Lisa telefonunu çıkarttı ve kızın attığı fotoğrafı Tae'ye gösterdi.
"Bunun yüzünden Tae! Ben her şeye rağmen hâlâ beni sevdiğini düşünmüştüm! En azından bunu da yapabileceğini düşünmedim! Umrumda da değil tamam mı? Kiminle olmak istersen ol ama ona söyle ki bana fotoğraflar atıp durmasın!" Tae şaşkınlıkla telefonu eline aldı.
"Bu gerçek değil, hayır. Ben böyle bir şeyi hatırlamıyorum ki? Ayrıca neden fotoğraf çekmesini isteyim? Lisa ben seni aldatmadım!"
"Tae biz sevgili değiliz. Yani teknik olarak beni aldatmadın, kendini aldatmış olabilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
snowdrop • taelice
Fanfiction"Ve sonra bir kitap yazılır, dünya değişir" dünyanızı değiştirmeyi amaçlayan bir kitap. Lisa'yı terk edip giden Tae, Lisa'nın okuluna ve hatta sınıfına nakil olur. İki eski aşık tekrar barışabilecek mi? Böyle bir dünya'da hemde? Hayatta yalnız olan...