Okula geç kalmıştım, evet! Bay Baek'in dersine geç kalmak çok kötüdür. Sınıf kapısını açtım ve içeri girdim.
"Lisa? Hoşgeldin, biraz geç oldu."
"Üzgünüm Bay Baek, bir daha olmaz." Utançla yerime geçtim ve oturdum.
*Olaylar İtalya'nın Verona kentinde geçmektedir. Kentin ileri gelenlerinden olan Montague ve Capulet aileleri arasında sebebi açıklanmayan ancak yıllardır sürdüğü anlaşılan bir düşmanlık vardır. İki aile üyeleri karşılaştıkları her yerde kavga etmektedir. Bu kavgaların şehrinin düzenini bozmasından rahatsız olan Verona Prensi Escalus, kavgalardan birine müdahale eder ve eğer kavgalar devam ederse buna sebep olanların idam edileceğini söyler.
Romeo hikâyenin başında Rosaline adlı bir kadına âşıktır. Kuzeni Benvolio, aşkına karşılık bulamadığı için çok üzgün olan Romeo'ya yardımcı olabilmek için Rosaline'in davet edildiği bir baloya gitmeye karar verir. Balo Capulet evindedir ancak maskeli bir balo olduğundan ve kendileri de kılık değiştirdiğinden içeriye sorun çıkmadan girerler.
Juliet ise Paris adlı bir aile dostları ile evlendirilmek üzeredir. Juliet'in babası kızıyla evlenmek isteyen Paris'e son kararın kızına ait olacağını söyleyerek Paris'in baloda kızıyla biraz vakit geçirmesini istemiştir. Juliet'in annesi, babasının bu kararını Juliet'e açıklar ve baloda Paris'i yakından tanımaya çalışmasını söyler.
Baloda dans edilirken Romeo maskesini takmış biçimde Rosaline'i aramaktadır. Ancak Rosaline yerine Paris ile dans eden Juliet'i görür ve anında âşık olur. Juliet'in kendisini görmesi için maskesini çıkarınca Juliet de Romeo'ya ilk görüşte âşık olur.
Romeo maskesini çıkardığından Tybalt ve Capulet ailesinin diğer üyeleri tarafından fark edilir. Ancak ev sahibi olan Juliet'in babası bir sorun çıkmasını istemediğini belirtir ve ikisi tartışmaya başlar. Bu tartışma üzerine Paris, Capulet ve Tybalt'ın yanına gitmek için Juliet'in yanından ayrılınca Romeo Juliet'i dışarıya davet eder. Aşkını açıklar ve Juliet'i öper. Bu sırada Juliet'in dadısı gelir ve Juliet'i Romeo'dan uzaklaştırır. Romeo Dadı'ya kızın kim olduğunu sorunca bir Capulet olduğunu öğrenir. Yine Dadı Juliet'e Romeo'nun düşmanları olan Montague ailesinden biri olduğunu söyler.
Bu durum hem Romeo'yu hem Juliet'i üzse de birbirlerini unutamazlar ve Romeo bir kez daha görebilme ümidiyle Juliet'in evinin yakınlarına gelir. O anda da Romeo'yu aklından çıkaramayan Juliet odasının balkonuna çıkınca karşılaşırlar ve Romeo aşkını itiraf ederek Juliet ile evlenmek istediğini söyler. Juliet de bu teklifi kabul eder ancak ailelerin arasındaki düşmanlıktan ötürü bunu gizlice yapmaya karar verirler.
Romeo, kendilerini evlendirmesi için Rahip Lawrence'den yardım ister. Rahip ilk başta ailelerinden habersiz böylesi bir evliliği yapmak istemez ancak bu evliliğin aileler arasındaki düşmanlığı bitireceğini düşündüğünden kabul eder. Dadı'nın da yardımıyla Romeo ve Juliet evlenirler.
Bu esnada Tybalt, akşam baloya davetsiz gelmesinin kendilerini aşağılamak için yapıldığını düşündüğünden düelloya davet etmek için Romeo'yu aramaktadır. Bu esnada Mercutio ve Benvolio ile karşılaşır. İkisiyle konuşurken Romeo ortaya çıkar. Romeo artık Tybalt ile akraba olduğundan tartışma ya da düello yapmak istemez ancak Tybalt aşağılayıcı konuşmalar yapınca Mercutio sinirlenerek dövüşe başlar. Romeo kimsenin ölmesini istememektedir bu yüzden araya girer ve Mercutio'yu tutarken kendisini savunamayan arkadaşı Tybalt tarafından öldürülür. Bunun üzerine Romeo kendini kaybeder Juliet'i ve evliliği unutarak Tybalt ile kılıç dövüşüne başlar ve Tybalt'ı öldürür. Kendine geldiğinde yaptığından pişman olur ancak Verona Prensi kendisini sürgünle cezalandırır. Mantua kentine sürgüne gönderilir.
Yeğeni Tybalt'ın kendi sözünü dinlemediği için öldüğünü gören Yaşlı Capulet artık tercihleri gençlere bırakmamaya karar verir ve Juliet'in Paris ile evleneceğini söyler. Juliet istemediğini söylese de babası evlatlıktan reddeceği tehdidinde bulunur. Juliet yardım etmesi için Rahip Lawrence'e gider. Rahibin yardım etmek istemediğini görünce kendini bıçaklayarak öldürmek ister. Rahip Lawrence başka çaresi kalmadığını görünce Juliet'e bitkilerden bir ilaç yapar. Bunu içtiğinde nabzı duracak ve herkes öldüğünü düşünecektir. Aile kabrine konulduktan sonra Romeo ile birlikte geleceklerini ve kendisini alarak kaçacaklarını söyler. Juliet akşam odasında ilacı içer ve sabah olunca herkes tarafından öldüğü düşünülür.
Juliet'in bu ilacı içeceğinden Romeo'nun haberi yoktur. Rahip Lawrence, sürgünde olan Romeo'ya planlarıyla ilgili bir mektup yazar. Ancak bu mektup Romeo'ya ulaşmadan önce bir yardımcısı Romeo'nun yanına gelerek Juliet'in öldüğünü söyleyince Romeo evi terk eder ve mektup da böylece kendisine ulaşamaz.
O gece Rahip Lawrence mezarlıkta Romeo'yu beklemektedir. Çünkü mektubu almadığını bilmemektedir. Bu esnada mektubu vermesi ile görevlendirdiği Rahip John yanına gelerek Romeo'yu bulamadığını söyler. Bunun üzerine Rahip Lawrence, hızla Juliet'in kabrine yönlenir ancak geç kalır.
Aynı anda Paris de Juliet'in mezarını ziyarete gelmiştir. Mezarlıktayken elinde bir levye ile gelen Romeo'yu görür. Kabrin kapısını açmaya çalışan Romeo'ya müdahale edince Romeo kafasına levye ile vurarak Paris'i öldürür.
Romeo kabrin içine girince Juliet'i görür. Sadece uyuduğundan haberi olmadığından yanında getirdiği zehri içerek ölür. Hemen ardından Juliet uyanır ve Romeo'nun öldüğünü görünce kalbine bıçak saplayarak intihar eder.
Capulet ve Montague ailesi birlikte mezara gelince çocuklarının ölüleriyle karşılaşırlar. Rahip Lawrence olayları anlatınca kavgalarından pişman olarak barışırlar.
*
"Ah, kızlar ferahladım!" Jisoo Cool Lime'dan bir kaç yudum aldıktan sonra konuştu.
"Bugün herkese rezil oldum! Ne diye geç kalmamı bu kadar abartırsın ki?" Lisa derin bir nefes vererek konuştu.
"Lisa, insanlar bunu unutmuştur bile. Ayrıca böyle şeylere takılma olur mu? Hayatta inan daha büyük dertler var." Rośe haklıydı.
"Bunu söylesem mi bilemiyorum ama Tae hareketlerinden dolayı sana çok kırgın ve üzgün." Herkes farklı bir kafadaydı desek yalan olmaz.
"Umrumda değil Jennie, artık kiminle olduğunu da önemsemiyorum."
"Yani şu an onu biriyle görmüş olsan bile umursamaz mısın?" Rośe ve kötüyü çağırma huyu.
"Kızlar, sizde mi buradaydınız?" Tae yanında esmer, mini etek ve crop giymiş bir kızla yanıbaşlarında duruyordu. Lisa Rośe'ye ters bir bakış attı.
"Aa, Tae! İyi insan lafın üzerine gelir-" Lisa'nın Rośe'ye masanın aşağısından ayağıyla vurması ile sustu. Rośe acı içinde kıvranıyordu.
"Selam Tae, oturmak ister misiniz?" Jisoo'nun sorusu ile Lisa Jisoo'ya içinden sitem etti.
"Aslında evet, bizde bir şeyler içmeye gelmiştik." Tae ve yanındaki kız iki sandalye çekip oturdular.
"Arkadaşını bizimle tanıştırmayacak mısın?" Dedi Jisoo gülümseyerek.
"Tabii ki, üzgünüm dizi tanıştırmayı unuttum. Yuna, benden 2 yaş küçük ve bunlarda Jisoo, Rośe, Jennie ve Lisa." Lisa'da durakladı.
"Bu arada Lisa, selam vermeyecek misin?" Tae'nin sorusu ile Lisa samimiyetsiz bir şekilde selam verdi.
"Selam."
"Bu arada Yuna, çok güzelsin." Jennie'nin iltifatı ile Lisa artık arkadaşlarını tanıyamıyordu.
"Teşekkür ederim, sizde çok güzelsiniz." Dedi gülümseyerek Yuna.
"Bu arada, Lisa Tae senden çok söz etti." Lisa şaşıracak içeceğini masaya bıraktı.
"Benden mi? Neden ki?"
"Bu arada sevgili misiniz?" Diyerek araya girdi Jennie.
"Ne? Biz kuzeniz." Dedi Yuna şaşırarak.
Lisa ise durumu sonradan anlamıştı. O ise farklı bir şey anlamıştı. Sevgililik gibi.
* https://kitapveyazar.wordpress.com/2018/05/30/william-shakespeare-romeo-ve-juliet-ozeti-ve-karakterler/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
snowdrop • taelice
Fanfic"Ve sonra bir kitap yazılır, dünya değişir" dünyanızı değiştirmeyi amaçlayan bir kitap. Lisa'yı terk edip giden Tae, Lisa'nın okuluna ve hatta sınıfına nakil olur. İki eski aşık tekrar barışabilecek mi? Böyle bir dünya'da hemde? Hayatta yalnız olan...