16. Bölüm

52 5 2
                                    

Acı çığlıklar artıyordu, geçemek yerine çoğalıyorlardı. Bu acı dolu çığlıkların arasında yok oluyordum. hiç kimse fark etmiyordu, ben kendi içimde yok oluyorudum.

Huzur dolu saatim, dakikalarım uzun sürmüyor'du ne kadar istesem'de olmuyordu.

Bedenimde'ki acılar geçmediği gibi içimde'ki  acılar artıyordu.

Kapının açılmasıyla daldığım yerden ayrıldım "benim güzelim uyanmış mı?" bu ses'e kanmak istemiyordum. eğer tekrar ona kanarsam canım tekrar yanacaktı. Dudağımda hisetigim baskınlıkla tekrar kalbimde tatlı bir acı oluşmuştu. Ne kadar karşı koymaya çalışmak istesemde yapamadım. Gözlerimi kapatarak sevdiğim adamın hem o ferah kokusunu içime çektim, hemde 
o naif dudaklarının sıcaklığını hisetim.

"ne yazık'ki seninle beraber eğlenemeyeceğiz bu haldey'ken hiç olmaz" o soğuk parmaklarını saç diplerim'de yavaşçana gezdirdi bu benim o kadar hoşuma gitmişti'ki  keşke her zaman böyle olsa her zaman benim aşık olduğum adam olsaydı. Midemin bulandıgını hissetmiştim bir kaç kez öksürdüm "k-kusacağım" dememele jungkook ayga kalkarak beni yavaşçana kucağına aldı " dayan biraz"  diyerek yürümeye başladı.

lavabonun kapısını ayağıyla açıp içeriye girdik beni kolezetin yanına oturarak belimi ufalmaya başladı bir kaç öksürükten sonra midemde ne varsa kusuyorudum enzimimden gecen asit boğazımı yakıyordu her seferinde gözlerimden istemsizce yaşlar akıyordu. Bir kaç kez daha ögürdükten kafamı kaldırdım "benim güzelimin midesi mi bulandı hadi kalk bakalım yüzünü yıkayalım beni belimden tutarak kaldırdı.

Yüzümü yıkadıktan sonra beni tekrar kucağına  alarak merdivenlerden çıkmaya başlamıştı. ama geldiğimiz yer buradaydı merdivenlerden falan inmemişti. Kafamı jungkookun yumuşak göğsüne koyarak etrafa bakınmıştım.

Kustuğum için genzimim yanıyordu ve ağzımda iğrenç bir tat oluşmuşmuştu. Jungkook bir kapının önüne gelince beni bırakmadan kapıyı açmıştı. Bu oda gereğinden   fazlasıyla büyük ve sadey'di bir siyah çarşaflı yatak, yatağın başında iki tane giri komidon, sol tarafta çalışma masası ve iki kapı vardı sol tarafın duvarlarında hem poster, hem'de ışıklandırma vardı sağ tarfta ise bir koltuk takımı ve televizyon vardı. Eşyaların çoğu giri ve siyah'tı  jungkook beni yatağa yavaşçana koyarak anlıma o naif öpücügünden koymuştu. Neden böyle yapıyordu yoksa... Yoksa oda beni'mi sevmeye başlamıştı ve ya acımıştı bana bilmiyordum ama bu gerçekten'de hoşuma gidiyordu "yemek sipariş edeceğim canının çektiği bir şey var'mı?" o gözleri o kadar güzeldi'ki o bana bakarken hafif gözüken tavşan dişleri çok sevimliy'di  kafamı iki yana salayarak cevap verdim. Hafif gülerek ayağa kalktığı gibi kapıya doğru ilerledik'ten sonra kapıyı açarak tam gidecken bana bakarak "yemek'ten sonra üç tane serum vericek doktorlar serum'dan sonra beline ve yara olan yerlerine kırem süreceğim güzelim" diyerek odadan çıktı.

_________

Evet bu bölümde bitti sonunda aklımda bu kitap için harika şeyler var.

Oy ve yorum yaparsanız sevinirim bayy

DeceivedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin