Vampir Okulu

VO 7

Mike arabayı durdurunca daldığım hayallerimden sıyrıldım.Geldiğimiz yeri nasıl hiç fark etmedim bilemedim.Çünkü geldiğimiz yer Nevada'nın en kuytu ve en sakin bölgelerinden biriydi.Ve ben genelde böyle bölgelerde olmayı tercih ederim.Ama burası...Çok ürkütücü bir güzelliğe sahipti.Garip bir tabir olduğunu farkettim ama bu yer için kesinlikle uygundu.Karşımda bildiğiniz şato gibi bir bina duruyordu.Gri duvarları çatlaklarla doluydu.Sanırım baya yaşlı bir okuldu.Arabamın kapısını açıp dışarıya çıktım.Serin sonbahar esintisi yüzüme vurdu.Etrafa daha dikkatli bakınca okulun devasa sayılabilecek boyutta olduğunu anladım.Tex gelip elimi tuttu.Neden bilmiyorum ama Tex'in elinin sıcaklığı beni her zamanki gibi rahatlattı.Mike önümüze gelip eliyle "beni takip edin"işareti yaptı.Tex ve bana da onu takip etmek düştü.Kocaman bir bahçeye açılan demir bir kapıdan geçtik.Bahçe ortama tamamen zıttı.Renk renk çiçekler ve uzun gür ağaçlar vardı.Sonbaharın gelişini kutlar gibi sararmaya başlamış ağaçlardan düşen birkaç kuru yaprak ayağımın altında çıtırdadı.Bahçenin etrafında da banklar bulunuyordu.Bu manzara beni büyüledi.Doğayı daima sevmiştim.O yüzden Tex ile genelde piknik yapardık.Bunları düşününce içime bir hüzün doldu.Acaba yeniden böyle şeyler yapabilecek miydik?

Sonunda okulun içine girdik.

-Vay Canına..!diye ağzımdan kaçırdım.Elbetteki Mike hemen bana  güldü.Tex ise ...etrafa şaşkın şaşkın bakıyordu.Çünkü okulun binası ne kadar yaşlıysa içerisi o kadar gençti.Her şey moderndi ve etraf sanki saraydaymışsın gibi hissettiriyordu.Mor ve Bordo renklerin hakim olduğu ipekten yapılmış perdeler ,deri şık koltuklar...Bence bir okul için bunlar çok fazlaydı.Ama yine de eskilerden kalma bir ortam vardı.Sonra bir şey fark ettim.Koridorlarda bizden başka kimse yoktu.Acaba tatil filan mıydı?Neyseki bu sorumu Mike yanıtladı.

-Öğrencilerin hepsi dersteler.Eğer tenefüs olsaydı zorlanabilirdin.Bu yüzden seni ders saatinde buraya getirdim.

-Teşekkürler,dedim.Bunun için minnettardım.Bir anda etrafımda göreceğim vampir gençler beni ne hale getirirdi bilmiyordum.Koridorun sonunda bir kapı göründü.Mike beyefendi bir tavırla kapıyı açtı ve içeri girmem için hareket yaptı.Hafifçe gülümsedim ve derin bir nefes alıp içeriye girdim.Bronz rengi bir odaydı ama okulun içi gibi burası da zarif dekorlanmıştı.Bir masa vardı ve arkasında da Bayan Dawn dik bir şekilde  sandalyesinde oturmaktaydı.Beni görünce gülümsedi.

-Hoşgeldin Katie.dedi ve eliyle bir koltuğu işaret etti.Ben de gidip oturdum.Masanın önünden çay kokusu geliyordu.Sanırım rezene çayıydı.Artık duyularım baya iyiydi ve bu  gerçekten beni büyülüyordu.

-Teşekkürler Bayan Dawn.,dedim.Tex ve Mike'ın içeriye girmediklerini fark ettim.Kapıya baktığımda kapalı olduğunu gördüm.Of...beni burda yalnız bırakmışlardı.

-Al bakalım.Bu senin ders programın.V/1c sınıfındasın.Sınıfın 3.katta.Şimdi Mike seni derse götürecek.Evinden eşyalarını aldık ve odana götürdük.,dedi ve ders programımı uzattı .Çantama koydum.

-Sözünüzü kesiyorum ama,odama ne zaman çıkabilirim?dedim tatlı olmaya çalışarak.

-Ders çıkışında yine Mike seni sınıfının önünden alıcak ve odana götürecek.Lütfen odandaki arkadaşlarınla iyi geçin.Zaten pek sorun olacağını sanmıyorum.Bu son ders,o yüzden saat 10'a kadar serbestsiniz.Kahvaltı,öğlen yemeği ve akşam yemeğini kafeteryada yiyebilirsin.Ayrıntıları Mike anlatır.Şimdi,iyi dersler.,dedi ve ben de ayağa kalktım.

-Bir şey daha sorabilir miyim?,dedim.

-Elbette,diye karşılık verdi Bayan Dawn.

-Arkadaşlarım beni ne zaman görmeye gelebilir veya ben onlara ziyarete gidebilirim? dedim.En çok endişe ettiğim buydu.

-Haftasonu ve boş olduğun zamanlarda görüşebilirsiniz.Şimdi,iyi dersler...,dedi.Kapıdan çıkınca Tex'in ve Mike'ın beni beklediklerini gördüm.Mike'a kötü bir bakış atıp Tex'e ne zaman görüşebileceğimizi anlattım.Gitmeden önce bir dakika boyunca-Mike saydı-öpüştük.Ayrılınca,kendimi çok yalnız hissettim.Burada yeniydim.Daha arkadaşım yoktu .Ama  daha da önemlisi Tex yoktu.

Mike beni sınıfıma çıkardı.Sınıfta herkes tek oturuyordu.Bu iyiydi çünkü yer sıkıntısı çekmicektim.Mike durumu hocaya açıkladıktan sonra sınıftan çıktı.Herkesin gözü üzerimdeydi.Sessizce arkalarda bir yere oturdum ve onları görmezden gelmeye çalıştım.Ama bu cidden çok zordu.Bu kadar vampir gözün bir anda bana dönmesi nefes almamı zorlaştırıyordu.

-Çocuklar,bu yeni arkadaşınız Katie.,dedi öğretmen.Sonradan  öğrendiğim kadarıyla ismi Horrold'dı .Hoca yeni öğrenci konuşmasını bitirince rahatladım ama bu kısa sürdü çünkü derste bile bana bakarak fısıldaşmalar vardı.İlk gün diye takmadım.Önümde oturan kızla arkadaş oldum.İsmi Kayla'ydı.Annesinin Türk babasının İngiliz olduğunu söyledi. Konuşurken ki aksanı çok belliydi ve bu benim ilgimi çekmişti.Ders bitince içini hiç açmadığım kol çantamı bana bakan bakışlarla sınıftan çıktım.Kapının önünde Mike beni bekliyordu .

-İlk günün nasıl geçti?,dedi ebeveyn tavrı takınarak.Ben de hafifçe kolunu yumrukladım.Acımış gibi yaptı ve ikimiz de güldük.

-Herkesin bana bakması dışında...Hmm...iyiydi,dedim.Gülümsedi.Sonra aşağıya indiğimizi fark ettim.Yatakhaneler yukarıda değil miydi ?

-Neden dışarı çıktık,dedim okulun bahçesinde ilerlerken.Havada hafif esinti vardı.Üzerime montumu giydim.

-Çünkü yatakhaneler farklı binada,dedi Mike.Ne?demeye fırsat kalmadan sorumun cevabını aldım.Karşımda iki tane daha görkemli bina duruyordu.Aralarında da bağlantı köprüsü vardı.Sanırım binalar arası ulaşım için diye düşündüm.Okulun bulunduğu alan çok büyük olmalıydı.Sanırım rüya görüyordum.Belki de vampirlik halisilasyon görmemi sağlamıştır.Kim bilir ?

-Öyle mal mal bakmayı kes.Yoksa seni özürlü sanarlar,dedi Mike.Mike'ın konuşmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım.Ne çabuk binanın kapısına gelmiştik.Ve ayrıca Mike benimle dalga mı geçmişti?Duruşumu düzeltip bileğini yakaladım .İyice ,Mike çığrınana kadar çevirdim.

-Dur ,yapma..!Tamam,özür dilerim.Sözümü geri alıyorum.Sen çok güzel bir kızsın..Gayet sağlıklısın Ah..!,,dedikten sonra kolunu bıraktım ve gülümseyip kapıdan içeriye girdim.Mike giremeyeceğini söyledi.Çünkü işi varmış.Ben de kendi başıma odama çıkmak zorunda kaldım.İçerisi bildiğiniz kız dekorasyonuydu.Pembe kapı yazıları,kan kırmızısı duvarlar..Yukarıya çıkan kocaman bir merdiven vardı.Oradan çıkmaya başladım.İlk katta binalar arası bağlantıyı sağlayan köprünün girişi vardı ve bir de lobi gibi bir kaç kızın oturduğu sandalyelerle döşenmiş bir yer bulunuyordu.Kendi odamın kapısına gelince duraksadım.En azından bu kapıda süs veya yazı yoktu.Yine de ne ile karşılaşacağımı bilmiyordum.Derin bir nefes alıp kapıyı tıklattım.Kapıyı bir kız açtı.Yok bir de erkek açacaktı diye düşünüp kendimi rahatlatmaya çalıştım

Kıvırcık,sarı saçları vardı.Yüzü çok....bebeksiydi ama güzeldi.Gri gözleri sevecenlikle ışıldıyordu.

-Hey..!Merhaba.Sen Katie olmalısın.Hadi gir içeriye!,dedi ve girmem için geriye çekildi.Utangaç adımlarla içeriye girmem ve hayatımdaki en güzel oda ile karşılaşmam bir oldu....