Tam yarım saat boyunca küvette keyfime baktım.Elbette Tex'in mızırdanmaları kapıdan duyuluyordu.Eh..Biraz dayanıcak artık..Yarım saatin sonunda iyice yıkanıp küvetten çıktım ve yanımda getirdiğim kıyafetlerimi giydim.Mini siyah şortumu ve üzerinde kocaman bir papyon olan koyu yeşil salaş T-shirt'ümü giydim.Saçlarımı da banyoda bulunan fön makinesiyle kurutup düzleştirdim.Kapıyı açıp çıktığımda koltuğa yayılmış ve oflayıp puflayarak televizyon izleyen Tex'i gördüm.Bu hali acaip komikti bu yüzden gülmeden edemedim.Beni görünce hemen ayağa kalktı ve komik bir sinirle''İki saattir ne yapıyorsun orada?Meraktan ölüyordum neredeyse.Hatta birara kendini yedin sandım.!'',dedi.Ben bu sözüne kahkahalarla gülerken o da sinirini atmaya başlıyordu.Sonunda yüzünü ellerimin arasına aldım ve dudağına bir öpücük kondurdum.
-Merak etme..Kendimi yemeyecek kadar akıllıyım Tex..,dedim kıkırdayarak ve elimi çektim.Arkamı dönüp ,çıkardığım kıyafetlerimi çantama tıkmaya başladım.Getirdiğim çanta biraz küçüktü ,bu yüzden zar zor sığdırmaya çalışıyordum.Ben çantamın fermuarını kapatmaya çalışırken Tex'in ılık parmaklarını belimde hissettim.Çantamı bırakıp ellerini tuttum ve ona doğru döndüm.Çok şeker görünüyordu.Kehribar gözleri küçük bir çocuk gibi parlıyordu.Islak,altın sarısı saçları düzensizce alnına düşmüştü ve dudakları da çıkık elmacık kemiklerinin arasından fırlamıştı.
-Oy..yerim ben o dudakları,diye düşündüm.Tex'in bana garip ve muzip bir ifade ile baktığını görünce dıştan düşündüğümü anladım.
-Aoov..,diye mırıldandım.Baya utanmıştım.Başımı eğerek saçlarımla kıpkırmızı olmuş yüzümü sakladım.Tex,iki parmağıyla çenemi kavradı ve beni ona bakmaya zorladı.Gülümsüyordu.
-Ben de seninkini yerim...!dedi son harfi uzatarak.Sonra eğildi ve beni öpmeye başladı.Hemen dudaklarına karşılık verdim.Geri çekildiğimde ikimizde nefes nefese kalmıştık.Dudaklarımı ıslattıktan sonra gülümsedim.
-Imm...lezizmiş.Sonra yeniden tadına bakarım.",duraksadım ve daha da geriye çekildim"Şimdiiii..Kahvaltımızı yapıp gitmeliyiz.Yoksa Vampir Okulum'a geç kalıcam."
-Peki Vampir Hanımefendi.Emriniz olur,dedi ve önümde çocukça bir referans yaptı.Kahvaltılar zaten gelmişti.Hemen yedik ve eşyalarımızı toplayıp odadan çıktık.Odaların bulunduğu koridordan asansöre doğru ilerlerken ayağım burkuldu ve ağzımdan isteksiz bir"Ah..!çıktı.Elbette ki Tex hemen bana doğru atıldı ve kucağına aldı.
-İyi misin? Canın çok mu yandı?Neren acıyor?,diye bin tane soru sıraladı.Herhalde o sorularını sıralarken benim bacağımın ağrısı da -vampirlik sayesinde-geçti.Bu kadar endişelenmesine gerek yoktu ama yine de bu tutumu beni neşelendirmişti.Soruları bittiğinde ona şevkatle baktım ve yüzünü ellerimin arasına alarak okşadım.
-Ben iyiyim.Sadece ayağım burkuldu o kadar....,dedim kıkırdamamaya çalışarak.
-Oh..Peki yürüyebilir misin?Seni taşıyayım mı?
Bu sefer tutamadım ve bir kahkaha patlattım .
-Ah Tex...Sen konuşurken ayağım iyileşti bile."duraksadım ve ifadesine baktım.Garip bir gülümseme ile bana baktı.
-Yani artık beni yere indirebilirsin.diye devam ettim.Gülümseyerek yavaşça beni yere bıraktı ve birlikte asansöre bindik.Lobide odamızın anahtarını teslim ettik ve arabaya bindik.Şimdi yeniden okula gidicek ve bu anormal durumumu araştıracaktım.Ah..Ne harika! Bunları düşününce yüzümü buruşturdum.
Yolda pek fazla konuşmadık.Sadece okula yaklaşmışken Tex'in başlattığı kısa bir konuşma yaşadık.
-Yine araştırmaya devam mı?,dedi sakin bir sesle.Başımı aşağı yukarı salladım ve;

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Okulu
FantasyKatie,güzel bir Lise de 3.sınıf öğrencisidir.Popüler bir çocukla çıkıyordur ve çok iyi arkadaşları da vardır.Ama bu hayatı ,vampir olunca tamamen değişir.Çünkü Vampir Okulu'na gitmeli ve herkesi arkasında bırakmalıdır.