Bölüm 14: Kaçırılma

191 43 15
                                    

SELAMÜN ALEYKÜM AŞKLARIM NASILSINIZ?

İyi okumalar bebeklerim.

Şarkı ismi: Yedinci ev - Sarhoşum

🔥

Ayazımın anlatımıyla

Dilayı evde bırakıp korumalarımı alıp yola koyuldum. Adamlarım ve Aris araştırmaya başladılar. Bende şirkete gittim.

Şirkette bir iki iş birikmişti onları halletmeye çalıştım. Ama bir türlü konsantre olamıyordum. Dilay aklımdan çıkmıyordu. Telefonumu elime alıp galerime girdim. Galerim Dilayın fotoğrafları ile doluydu. 15 yaşından 22 yaşına kadar.

Fotoğrafların birinde Dilay yolun ortasında dayanmış kediyi kurtarmaya çalışıyordu. Birinde kaldırımda yalnız başına oturmuşdu. Fotoğrafların hepsinde üzgündü. Diğer fotoğrafda elini kolyesine koymuş denizi izliyordu.

Dilay taşındıktan sonra o kadar yalnız kalmıştım ki. Zaten kendime kapalı birisiydim. Dilaya çok alışmıştım. O gittikten sonra bir daha arkadaş edinmedim. O gittikten üç yıl sonra onu araştırmaya başlamıştım. Hiç bir zamanda karşısına çıkmaya cesaret edememiştim. Hep kendimi cesaretlendirirdim. Ama Dilayın yanına yaklaşmadan bütün cesaretim yok oluyordu.

"Ah be Dilay." diyip sırıtmaya başladım

Ayaz sen bu hallere düşecek bir adammıydın kendine gel.

Dilayın fotoğrafı ile bakışmamızı Arisin araması böldü. Bu herif bir gün elimde kalıcak.

"Ne var Aris?!"

"Ayaz az önce Derya aradı Dilayı yokmuş."

Bunları duyar duymaz yerimden sıçradım.

"Ne diyorsun sen? Nasıl kaçırdılar? Dilay en son uyuyordu!"

"Evet uyanmış kitabını almış çıkmış bahçeye. Bahçenin yerinde kan ve Dilayın kitabı var. İçimizde hain var Ayaz."

"Peki kim yapmış ola bilir bunu? Emin?"

"Yok Emin korkusundan yurtdışına kaçmış hiç bir alakası yok onun bu olayla."

"Peki o zaman kim Aris kim deliricem! Dilayın ailesini araştırdın mı?"

"Evet evlerini de buldum galiba orda Dilay."

"Tamam nerdesin?"

"Şirkete varmama on dakika kaldı. Bekle beni beraber yola çıkalım."

"Tamam çabuk gel!"

Gözümden bir damla gözyaşı aktı...

Dilayın anlatımıyla

Gözlerimi açtım. Karanlık bir ormanda yatakta uzanmıştım yavaşça doğruldum. Ayağa kalkıp ormanda yürümeye başladım. Yanımda çocukluğum bulundu. Yüzü gözü kan içindeydi. Elimi tutup beni yürütmeye başladı.

Bir yere getirdi. Bir tarafta babam beni dövüyor bir tarafta Ayaz doğum günümü kutluyor diğerinde babamın beni çocukların içinden döverek eve götürüyordu.

Ağlamaya başladım. Her şey yok oldu. Yanıma baktım çocuk gitmişdi.

Yine yürümeye başladım. Bu kez karşımda yüzü görünmeyen bir kadın gördüm. Arkasını bana dönmüş önündeki kağıda bir şey yazıyor ve ağlıyordu. Kadına yaklaşmaya başladım. Karşısına geçtiğimde irkilerek bana doğru döndü yüz gözü yara içindeydi.

Ayağa kalkıp "Dilay gel lütfen gel sana ihtiyacım var."

"Sen kimsin?"

"Annen." görüntü birden yok oldu.

ÇocukluğumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin