xvii

753 61 77
                                    

Sonraki hafta Giyuu için pek de eğlenceli geçmiş sayılmazdı. Çeşitli taramalar, testler ve ölçümler için neredeyse haftanın her günü hastaneye gidip gelmek zorunda kalmıştı. Onlarca işlemin sonunda doktoru haftaya ameliyat olabileceğini söylemişti, içinden 'Aman ne güzel!' diye geçirmeden edememişti. Ameliyat gününe kadar arkadaşları ve özellikle de Sanemi onu yalnız bırakmamış, kafasının dağılmasına biraz yardımcı olarak onu rahatlatmayı başarmışlardı. Fakat her şey ne yazık ki Sanemi'nin Giyuu'yu rahatlaması için oluşturduğu planın tersine işliyordu.

Ameliyat gününden sadece birkaç gün önce polis evlerinin kapısını çalmış ve onlara Sabito'nun katilinin teslim olduğunu, dosyanın kapanacağını söylemişti. Katil olduğunu öne süren adam cinayet aletiyle birlikte öylece teslim olmuştu, herif çetenin alt kademe üyelerindendi. Her ikisi de adamın katil olmadığını ve suçu üstlendiğini düşünse de kanıt bulamadıkları sürece ellerinden hiçbir şey gelmezdi. Giyuu'nun bu duruma fazlasıyla canı sıkılmıştı, arkadaşının gerçek katilinin hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor oluşu onu mahvediyordu.

Sanemi kalan birkaç günde sevgilisinin moralini bir parça da olsa düzeltebilmek için inanılmaz bir çaba sarf etmiş ve zor da olsa başarmıştı. Birlikte lunaparka gitmişlerdi ve orada Giyuu için bir peluş ayıcık kazanmıştı. Daha sonra onula hayvan barınağına gitmiş ve bütün kedileri sevmesine izin vermişti. Son olarak -ki bu en zoruydu- Sanemi ona arabasını sürmesi için izin vermişti. Giyuu bu kadar hızlı sürerken daha ameliyat bile olmadan öleceklerinden korkmuştu, üstelik siyah saçlı oğlanın ehliyeti bile yoktu! Yine de günün sonunda oğlanın yüzünün tekrar güldüğünü görmek her şeye değerdi.

Ameliyat günü gelip çattığında mavi gözlü oğlan şaşırtıcı şekilde rahat ve huzurlu hissediyordu. Sanemi ise içinde tuttuğu tüm o endişe ve korkuyu o ameliyathanenin kapısından girene kadar belli etmemeyi başarmıştı. Beyaz saçlı oğlan için kapıda beklemek yıllar sürmüş gibi hissettirse de Tanrı'ya şükürler olsun ki ameliyat başarılı geçmişti. Ve evet, sonraki günler kızılderili saçlı Giyuu ile uğraşmak hiç kolay olmamıştı. Narkozun etkisinden çıktığında yan etkileri çok şiddetliydi ve çektiği ağrı tarifsiz boyuttaydı. Ağrılar ameliyattan sonraki 6. günde şiddetini biraz yitirdiğinde siyah saçlı oğlan derin bir nefes almış ve günlerdir uyuyamadığı uykuyu o gün uyumuştu.

Tüm bu korkunç ve acı dolu maceranın sonunda, ameliyattan sonraki 10. günde taburcu oluyordu. Dikişleri sağlıklı bir şekilde iyileşmişti ve kafasından alınmıştı. Mavi gözlü oğlan gerçekten evi ve Sanemi'yle sarılarak uyumayı çok özlemişti. Oğlan eve ilk adımını attığında burnuna çarpan yeşil çay kokusuyla gülümsedi, her şey hala bıraktığı gibi görünüyordu. Siyah tüylü kabarık kedi ayaklarına dolanıp onu selamladığında gülümsedi.

"Sana da merhaba İtachi."

Sanemi ikisine gülümsedi ve elindeki poşetleri mutfağa bırakmak üzere hızlı adımlarla yanından geçti. Giyuu üzerindeki hırkayı çıkartıp kapının yanındaki askılığa asarken odalara göz atıyordu.

"Genya nerede?"

"Okullar Pazartesi günü açılacak, tatilin son anlarının keyfini çıkartıyor. Anlayacağın annemde." Mavi gözlü oğlan, kendisine mutfaktan seslenen adamı sessizce onayladı. Yatak odalarına ilerledi, burayı bu kadar özleyeceğini gerçekten tahmin etmiyordu.

Odaya girdiğinde caddeye bakan büyük pencerenin güneşliğini tamamen açtı ve ağaç dallarının arasından sızan batan güneşin ışıklarının odaya girmesine izin verdi. Pencereleri açtı ve ellerini pencerenin mermerine yaslayıp bir süre dışarıyı izledi. Sonbaharın rüzgarı tenini okşayıp geçerken gözlerini kapattı, tüm bunları bir daha asla hissedemeyecek olmak onu o kadar korkutmuştu ki. Sadece derin bir nefes verdi ve o kadar kolay olmadığını bilse de her şeyin geçmiş olmasını diledi.

warrior | sanegiyuuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin