beş

124 8 27
                                    

Harry ilk uyanan olduğu için kendini şanslı gördü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Harry ilk uyanan olduğu için kendini şanslı gördü. Louis uyansaydı onun sinirlenebileceğini biliyordu. Kendini zorla omegadan ayırdı. Üstünü güzelce örttü. Netflix artık "Hâlâ izliyor musunuz?" uyarısını koymuştu. Kumandayı bulup televizyonu kapattı. Deniz yıldızı gibi tüm uzuvlarını açtı ve tavana baktı. Bu şekilde geçirdiği birkaç boş dakikadan sonra ayaklandı. Saat 7'ye geliyordu. Güzel bir uyku çekmişlerdi. Harry sahilde piknik yapmak için iyi bir zaman olduğunu düşündü. Piknik çantası hazırlamak için mutfağa geçse iyi olurdu.

İyi ruh halini ödüllendirmek için pikaba Fleetwood Mac plağını koydu. Sabah aldığı hazır hamur işlerini paketledi. Yanına da meyve dilimlemeye karar verdi. Sabahtan kalan çilekleri koydu ve üstüne de şeftali dilimledi. Özenle seçtiği meyveli şarabı da dolaptan çıkardı.

Hepsini tek bir çantaya koymadan önce Louis'yi uyandırmak için odaya geri çıktı. Louis pencereye doğru değil kapıya dönük yatıyordu. Ayak ucuna da Walter yatmıştı.

"Ah Walter, neredeydin sen?" Uyuyan kedinin başını okşadı. Aldığı ilgiyle mırlayıp ayaklandı ve Harry'nin eline sürtünmeye başladı. "Güzel oğlum benim, aç mısın, besleyim mi seni ha?" Harry kediyi normalden daha sert sevdi ama Walter'ın hoşuna gidiyordu bu. Kendini daha çok onun eline sürtüyordu.

"Hadi güzel omegayı uyandıralım tamam mı?"

Harry kediyi bırakıp Louis'ye yöneldi. Omeganın omzuna dokundu ve nazikçe sıktı. "Lou?"

Louis gözlerini kırpıştırıp durdu. Harry burnunu onun boynuna dayayınca gözleri tamamen açıldı. Ne yapacağını bilemeden önce kaldı. Üstüne bir de nereden geldiğini bilmediği kedi tam önüne yatıp karnını gösterince Louis sıkışmış hissetti. Elinde olmadan güldü, biraz sinirli bir gülüştü bu. Harry'i ittirdi ve örtüyü üstünden yavaşça indirdi. Sırtını dikleştirip ne olduğunu anlamaya çalıştı. "Seni uyandırmak istemezdim ama pikniğe gitmek için çok güzel bir saat."

Yatağın kenarına oturdu. Louis de kediye bakıyordu. Kedi yine ayağa kalkmış sürekli kendini Louis'nin bacağına sürtüyordu.

"Bu kedi azmış mı?" Louis pikniği umursamadan sorusunu sordu.

"Hayır, sadece kişiliği bu. Sürtünmeyi seviyor."

Louis kedinin başını okşadı ama sanki bu hareketi onu daha çok cesaretlendirmişti ki tamamen kendini Louis'ye sürtmeye başladı. Sonra birden kucağına atladı. Louis'nin bacaklarına patisiyle masaj yapmaya başladı.

"Her ne kadar teması sevse de sakın onu kucağına alma. Ayağı yerden kesilince ister istemez korkup saldırganlaşıyor."

"Tamam."

"Piknik?" diye tekrar sordu Harry.

"Olur."

Louis'nin kalkması için önce kendisi ayaklandı. Islak saçla rastgele yattığı için saçı birbirine girmiş ve şekilsiz duruyordu. Ayağa kalktı ve esnedi.

halfway homeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin