off çok kötü oldu bu hikayeyi bitircem artık daha da içine etmeden
😞😞😞
Niall'ın kızarttığı tavuğu yedikten sonra biraz daha televizyon karşısında oyalandılar. En sonunda Harry evde de yapacakları olduğundan çıkması gerektiğini söyledi. O gittikten sonra Louis de kendi odasına çekildi ve uzandı. Sol tarafa sinmiş alfanın kokusuyla gülümsedi. Rahat bir uyku çekti.
Pazartesi sabahı klasikti. Kahvelerini içip bir şeyler atıştırdıktan sonra işe gittiler. Louis müsait olduğu bir zaman doktor randevusu almak için hastaneyi aradı. Sonunda randevusu kesinleşince patronundan izin almaya gitti. Yarın birkaç saatliğine doktor kontrolüne gideceğini söylediğinde patronu anlayışla karşılaştı. Kendi masasına dönerken Zayn ile karşılaştı. Esmer alfa onu görünce önce çekindi ama sonra ilgiyle ona baktı.
"Kötü bir şey mi oldu?"
"Hayır sadece doktora kontrole gideceğim. Onun için izin aldım. Sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim." Mahçup şekilde bakıyordu.
"Sevindim. Sanırım masama geçsem iyi olacak."
"Evet.."
Zayn ona yol vermek için kenara çekildi. Bu tatsız konuşmadan sonra da Louis de hızlıca oradan ayrıldı. Koltuğuna oturduğunda sıkıntıyla nefes verdi. Harry'ye nasılsın diye mesaj attı. Kısa süre sonra alfa ona ayna selfiesi attı ve "Meşgul" yazdı. Arkada bir sürü karton kutu ve Pleasing ürünleri vardı. Louis doktor randevusunu yarına aldığını bildirdi. Harry de eğer isterse yanında gelebileceğini söyledi. Louis o mesajı görünce alfayı aradı.
"Gelmene gerek yok."
"O zaman çıkışta bana gel. Hem benim evimde vakit geçirmiş oluruz. Birlikte yaşayacaktık ya."
Louis güldü. "Tamam. Yarın akşam sendeyim o zaman."
İki sevgili birbirine seni seviyorum dedikten sonra telefonu kapattı.
***
Hastane her zamanki gibi Louis'ye yetersizlik hissi veriyordu. O gün de şansına hava kapalıydı ve bu yüzden de kalın giyinmişti. Fakat kapalı olsa da bunaltıcı bir nem vardı ve terlemişti. Bu yüzden sürekli tenine değen kıyafet onu rahatsız ediyordu. Rahatsız bir konumdaydı. Sıra ona geldiğinde doktoru gülümseyerek onu karşıladı.
"Merhaba Bay Tomlinson, görmeyeli nasılsınız?"
"İyiyim." Louis boğazını temizledi ve yüzüne eliyle fan yaptı. "Son kızgınlığımın üstünden altı ay geçti. Ben de biraz endişelendim. Bir sorun mu var acaba?"
"En son omega boşluğuna düştüğünüz için gelmiştiniz değil mi?"
"Evet."
Doktoru bilgisayardan birkaç şeye tıkladı. "Üstünden bir ay geçmiş. Alfanızla ayrıldığınızı yazmışım. Onunla vakit geçirmeye devam ettiniz mi?"
"Evet. Sürekli beraberdik. Üstelik ilişkiye de girdik."
Doktor onun boynuna baktı. "Mühür görmüyorum."
"Evet, sadece bir kez sevişirken düğümlendik o kadar."
Doktor anlar gibi dudaklarını birleştirip kafa salladı.
"Eğer alfanızla birlikte vakit geçirmeye devam ettiyseniz ve sağlınızda da bir sorun yoksa korkacak bir şey yoktur. Tansiyon, kalp atışlarında ritim bozukluğu gibi dikkatinizi çeken bir şey oldu mu hiç?"
"Hayır."
"O zaman size sadece kızgınlık düzenleyici bir ilaç vereceğim. Alfanız ile ilişkiniz sağlıklı ve iyi gidiyorsa dediğim gibi korkacak bir şey yoktur. Çiftlerin stres seviyesi de bunu etkiler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
halfway home
FanfictionHarry onun ağlamasına yorum yapmadı. Sadece gözyaşlarını sildi. "En azından bedenin bana ait olduğunu biliyor." Harry çok acımasızdı. Neden böyle konuşuyordu? "Sabah buradan gidiyoruz." dedi. "Nereye?" "Sadece ikimizin olacağı bir yere." ya da Harry...