Sabahın ilk ışıkları koltukta uyuyakalan alfa ve omeganın sırtına vurmuş, ikisinin birbirine daha da sokulmasını sağlıyordu. Harry sadece iç çamaşırıyla yatarken Louis de tişörtü ve iç çamaşırıyla duruyordu.
En sonunda Harry susadığı için uyandı ve omegasını uyandırmadan ayağa kalktı. Yabancı evde dolanarak tuvaleti aradı. Gidip yüzünü yıkadı. Diş fırçası yanında olmadığı için ağzına su doldurup ağzını çalkaladı ve tükürdü. Salona geri döndüğünde Louis bir kedi gibi geriniyordu. Daha sonra toparlandı ve dizleri üstünde oturdu. Sabah güneşi omegayı sarmıştı ve yine çok tatlı duruyordu. Harry onun dibine oturup uzandı ve yanağından öptü. Louis kendini ona yasladı.
"Boynum ağrıyor."
"Hmm." Harry tekrar uzandı ve boynuna öpücükler kondurmaya başladı. Louis de kendi eliyle boynunu ovmaya başladı. Harry onun elini kendi eliyle değiştirip boynunu ovdu. Oldukça sahiplenici bir hareketti bu. Harry özenle ovmaya devam etti. Sonra da omzuna geçti.
"Size bir sürü şey getirdim. Hepsi arabada."
"Neler getirdin?"
"Arkadaşlarım birkaç promo eşyası verdi."
Louis biraz daha rahatlamış gözüktüğünde Harry yere atılmış pijamasını aldı ve Louis'ye giymesi için verdi. Louis ikiletmeyip altına geçirdi.
"Kahvaltı?"
"Niall uyanınca dışarıda yaparız."
Louis Niall'ın uyuduğu odaya gitti ve betanın ne durumda olduğuna baktı. Niall uyanmıştı ve telefonuna bakıyordu.
"Günaydın."
"Günaydın. Harry ile seni uyandırmamak için alta inmedim."
Louis arkadaşının yanına oturdu ve dudaklarını birbirine bastırdı. Ne giyeceğini kafasında planlamaya çalıştı.
"Hazırlanalım ve kahvaltıya gidelim."
"Seven Sisters'a giden otobüslere yakın bir yerde güzel bir mekan görmüştüm internette."
"İstediğin yere gidebiliriz çünkü Harry arabayla gelmiş."
Louis tekrar kalktı ve çantasından kotunu ve tişörtünü çıkarttı. Niall da kalkıp yatağı toplamaya başladı.
Bu sırada Harry elinde poşetlerle odaya girdi.
"Vay canına, yılbaşı erken mi geldi?"
Niall gözlerini pörtleterek baktı.
"Bir sürü marka ürün gönderiyor."
"Heyy, Alexa Chung işbirliği Barbour! Kesinlikle ben alıyorum."
"Bunları nerede giyebiliriz ki? Aldığım maaş bu Gucci kazağını ödemeye yetmez bile."
"Bu markalar her ne kadar normalin üstünde bir kalitede ürün sunuyor olsa da fiyatlarını belirleyen şey talep ve isimleri. Onları her yerde giyebilirsiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
halfway home
FanfictionHarry onun ağlamasına yorum yapmadı. Sadece gözyaşlarını sildi. "En azından bedenin bana ait olduğunu biliyor." Harry çok acımasızdı. Neden böyle konuşuyordu? "Sabah buradan gidiyoruz." dedi. "Nereye?" "Sadece ikimizin olacağı bir yere." ya da Harry...