6.Bölüm. | 𝐊𝐞𝐥𝐞𝐛𝐞𝐠̆𝐢𝐧 𝐝𝐨𝐠̆𝐮𝐬̧𝐮.

799 67 70
                                    


"We don't meet people by accident, they meant to cross our path for a reason."

İnsanlarla tesadüfen tanışmıyoruz, bir sebepten dolayı yolumuzu kesmek istediler.

Şarkıyı açıp okurken booolca yorum atmayı unutmayın efeniim. İyi okumalar!

Tom'un keskin bakışları beni ürkütüyordu, bir insan düşmanına böyle bakamazdı. Benden nefret ediyor gibi değildi ama son zamanlarda hareketlerimi onaylamıyordu, bunu hissetmiştim.

Gözlerimiz birleştiğinde bana bakmayı kesmedi, tedirgin olmuştum. Birazdan elindeki düğmeye basıp okulu patlatacaktı sanki ya da gelip beni öldürecekti. Şu an psikopatlardan farkı yoktu.

Bakışlarımı kaçırıp yemeğime devam ettim, izlendiğimi hissediyordum. Buna sadece bir kaç dakika katlanıp masadan kalktım. Tom kapının yanında dikildiği için yanından geçmem gerekecekti, ondan korkmama gerek yoktu. Asam yanımdaydı, cübbemin cebini yokladım ve sıkıca elime aldım. Yıllardır koridorlarında yürüdüğüm okul şimdi üstüne geliyordu, içimdeki korku gerçek mi bilemiyordum.

Tom'un yüzüne bile bakmadan hızlıca kapıdan geçtim ve zindana gitmek için ilerlemeye başladım. Bir kaç saniye sadece kendi adımlarımı duyuyordum, çok geçmeden benden bağımsız yürüme sesleri duymaya başladım. Arkama bakmadan devam ettim, köşeyi döndüğümde omzumda el hissedip asamı çıkardım ve panikle çığlık attım. Kaçabilecek bir yerim olmadığı için duvara yaslandım.

Karşımda duranın Tom olduğunu anladığımda biraz daha rahatlamıştım, nefes nefese kalmışken asamı boynuna götürmüştüm. Onunda sağ elinde asası vardı, kolumu tutarken beyaz ince uzun çubuğu boynuma doğrultmuştu.

Söyleyeceğimiz 2 kelimelik büyü bizi öldürebilecekken birbirimize baktık. Onun yüzü ifadesiz gözüküyordu, sakindi. Ben ise gözlerimi kocaman açmış neden burada olduğunu sorguluyordum.

Çığlık attığım gibi susmam için sol elini ağzıma götürdü. Bu anın portresi çizilse iyi satılırdı.

Asa olmayan elimle, ağzımda tuttuğu eli itip bağırmaya başladım.

"Ne istiyorsun?"

"Sen kimsin?" diye karşılık verdi, hemen cevap veremedim. Donakalmıştım, nefesimi düzene sokarken ne diyeceğimi düşünüyordum.

"Şimdi ise hafıza kayıbı mı geçirdin?" dedim sorusundan şaşarak. Jest ve mimiklerini bozmayıp devam etti.

"Bana kim olduğunu söyle."

"Valencia'yım! Aptal mısın nesin ya?!"  Aptal diye mırıldanıp sırıttı ve yüzüme tuttuğu asayı çekip kolumu tutmayı bırakıp geri adım attı.

"Ne derdin var benimle? Geldiğimden beri tuhafsın." dedim.

"Nereden geldiğinden beri?" dedi tek kaşını kaldırıp, kendimi bitirmekte üstüme yoktu.

"Büyük salona geldiğimden beri garip bakıyorsun, takip ediyorsun. Bir şey mi var?" dedim kurtarmaya çalışırken. Tom çok zeki biriydi, Geçiti ilk bulduğum günden beri değiştiğimi anlamıştı.

"Çiçeğin rengi?"

"Ne?"

"Çiçeğin rengi neydi?" dedi, bilmediğim kesindi. Buraya geldiğimde gördüğüm tüm çiçekleri aklıma getirmeye çalıştım. Anı kutusunda bulduğum kurumuş yapay çiçek vardı!

Geçit ( Tom Riddle)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin