????? ??? ???????? ???̧??? ????? ????!??!
Geçit'i ilk bulduğumda inandırıcı bi' rüyada olduğumu sanmıştım, onun dudaklarıyla buluştuğumda her şeyin gerçek olduğunu ve evren değiştirdiğimi tamamen kabul ettim.
~
✮•°◤?? ? ????? [...
Facts are stubborn things; and whatever may be our wishes, our inclinations, or the dictates of our passion, they cannot alter the state of facts and evidence.
(Gerçekler inatçı şeylerdir; ve isteklerimiz, eğilimlerimiz veya tutkularımızın emirleri ne olursa olsun, gerçeklerin ve kanıtların durumunu değiştiremezler.)
Gece geç saatte bölüm atmayalı baya olmuştu, iyi okumalar! ve sanırıım iyi geceler.. 🖤☕️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Başhemşire beni ittirip aldığı bir kaç şişeyle Black'in yanına geçti. "Miss. Jones ayağa kalkmamanız gerekiyor!! Henüz çatlağınız iyileşmedi."
Sadece Tom'un yeşil gözlerine baktım, darmadağın yeşil gözler çok şey söylüyordu. Önceden Abraxas kıskançlığı derken şimdi Black'le onu aldattığımı sanıyordu. Oysa aldattığım kişi Abraxas'ın torunu Draco'ydu. Bana nefret dolu bakışlarıyla baktı, sedyenin başında olan ve içeriye az da olsa ışık veren mumların kıvılcımı gözlerinden görünüyordu. Durduramadığım gözyaşlarım her şeyin mahvolmasıyla daha fazla akmaya başladı.
"Yüce Merlin Aşkına! Yaraları iyileşmiş! Nasıl olur?!" diye tekrar bağırdı yaşlı başhemşire. Tom'un öğrettiği büyüyü uygulamıştım, daha önce bana iyi gelmişti ve sanırım Black'i de hastaneye götürmekten kurtarmıştı.
Ağlamaktan burnum kızarmışken yüzümdeki üzgün ifade silinmiyordu, yaşanan her şey için çok pişman ve yorgundum. Dayanamıyordum, gücüm gittikçe azalıyordu.
"B-Ben." diye geveledim ve devam edemedim, Michelle'in asasını arkama saklayıp yardım etmesi için tekrar Tom'a baktım. Hâlâ çok sinirli gözüküyordu ama büyü benim uyguladığımı anlamıştı, öğrettiği büyü olduğunu fark etmesi eminim ki uzun sürmemişti.
"Ben yaptım efendim, Vulnera Sanentur büyüsü. kan akışını yavaşlatmak, yarayı iyileştirip kalıntıları temizlemek ve son olarak yarayı örtmek için üç defa tekrarlanır.. Tabii tamamen iyileşmesi için dittany kullanılmalı."
(Dittany güçlü bir şifalı bitkidir ve onarıcıdır ve sığ yaraları iyileştirmek için çiğ olarak yenebilir)
"BU BÜYÜYÜ NEREDEN BİLİYORSUN?!" diye bağırdı hemşire, Tom tüm sakinliğini korudu ve adam Black ile ilgilenirken hızlı bir refleksle arkamda tuttuğum asayı eline aldı, bu sırada sesleri duyan Dumbledore ve Müdür telaşla içeri girdi. Dumbledore önce bana sonra Tom'a baktı, şaşkındı.
"İyi geceler Profesör, arkadaşım Black'in durumunu görünce gelmek istedim, biliyorsunuz ki ben sınıf başkanıyım. Koridorda son kez gezinirken sedyeyle çıktığını görüp takip ettim, geceleri öğrencileri hizaya getirmek benim görevim. Daha sonra yarasının çok ciddi olduğunu görüp Diagon Yolunda iksir dersleri için sürekli gittiğim Eczanede duyduğum bir büyüyü üzerine uyguladım. Sanırım başarılı olmuşum ki arkadaşımın yaraları iyileşmiş." Dumbledore Black'in kapanan yaralarına baktı, kan lekesi üniformasına yayılmışken yüzünün dağıtılmış olması ürkütücüydü. Okuldan biri yapmıştı.
