❈16. Bölüm ❈

179 27 3
                                    

Bölümümüz büyük bir iş bulma kaygısı yaşattığından, üçüncü sınıfın ikinci yarısından itibaren sınıfın yarısından azı yüksek lisans sınavına girmeye ve ana dal değiştirmeye, geri kalanı ise yurt dışına gitmek için İngilizce sınavına hazırlanıyordu. Ailem de beni yurt dışında okumaya ikna etmeye çalışıyordu. Hem akademik hem de duygusal olarak ne yapacağımı bilemediğim için o zamanlar çok endişeliydim. Adeta hayatımın kritik bir yol ayrımındaydım.

Chen Ruobing'e belli bir seviyede kızgındım, onun bu kadar mantıklı davranmasının yanında duygusuz olmasından nefret ediyordum, ama yapılabilecek hiçbir şey yoktu.

Ardından TOEFL ve GRE'ye girmek için zorlu yola adımımı attım. Akşamları kurslara kalıyor, kelime ezberlemek ve alıştırma testleri çözmek için uzun zaman harcıyordum. İlk başta hala Chen Ruobing'i görmeye gidiyordum ama bir süre sonra artık zamanım olmamaya başladı, onunla sadece cep telefonuyla iletişim kurmak zorunda kalıyordum.

Bir gün oda arkadaşım ağzından kaçırarak bana, "Neden sınıf arkadaşının artık seni görmeye geldiğini görmüyorum?" diye sordu.

O an nasıl cevap vereceğimi bilemedim. Bunun üstüne hiç düşünmediğimi söylemek güvenli olurdu.

Oda arkadaşım bunu sorduktan sonra, ben yatakta uyuyamadan yatarken birkaç kişiyle sohbet etmeye başladı.

Bu gerçek anlamda ilk ilişkimdi ve bakabileceğim benzer bir örneği daha yoktu, bunu diğer kızlar gibi tartışamayacak olmam bir yana, kalbimden şüphe ve ilişkimizden olumsuz duygular eksik olmayacaktı.

Bütün gece düşündükten sonra Chen Ruobing'in beni aslında o kadar da sevmediğini hissettim. Ona mesaj göndermemek için kendimi tuttuğumda elbette benimle iletişime geçmek için ilk adımı atmıyordu. O zamanlar gördüğüm motivasyon kırıcı alıntılar kafamda belirdi. Birinin yüzde yetmiş sekizini sevebilmek ve gerisini kendilerine saklamak, bir de aşkta ilk adımı atmak için güçlü olmak zorunda olmakla ilgili bir şeylerdi.

Bu nedenle, üniversiteye başladığımdan beri gerçekleşen en çılgın çalışma dönemimi yaşadım. Gün içinde başım dönene kadar kelime ezberlerdim ve gece yurda döndüğümde hissettiğim tüm olumsuz duyguları günlüğüme yazardım. Bundan sonra uyurdum ve döngü yeniden başlardı.

Çoktan üç ya da dört kalın günlüğü doldurmuştum ve çoğu gün Chen Ruobing de yazdıklarımda geçiyordu. Asıl amacım hikayemizi yazmak olduğu için ilk başta her şey onunla ilgiliydi, sonra hayatımın diğer yönlerini dahil etmeye başladım ve zaman geçtikçe onunla ilgili kısımlar giderek azaldı.

GRE ve TOEFL'a girip bitirdiğimde Chen Ruobing hastanenin merkez bölümünde çalışmaya başlamıştı, çok sayıda laboratuvar sınavı ve profesyonel sınavlara giriyor, bu yüzden onu görmeme olanak verilmiyordu. Bu nedenle, son sınıfta oraya sadece birkaç kez gittim. Benden bilerek uzak durduğu belliydi. Belki beni yurt dışına gitmeye ikna etmeye çalışırken, belki de daha öncesinde zaten benden ayrılmayı kafasına koymuştu. 

Son sınıfta, kendisi de erkek arkadaşı da Pekinli olan bir kız dışında, yurtta erkek arkadaşları olan kızlar onlardan ayrıldı. Herkes bu sonucu kabullenmiş ve ortama alışmıştı. İlginçtir ki, ayrılmayı önerenlerin hepsi kızlardı. Belki kızlar kritik zamanlarda daha akılcı davranıyordu, ya da erkekler anlaşılmayı bekleyen ipuçları bırakıyordu; yalnızca bir tesadüf olabilir miydi ki?

Bilmiyordum. Hikayelerinin beni ilgilendiren hiçbir yanı yoktu.

Telefonumu çıkarıp Chen Ruobing'in profil resmini bulduğumda çoktan üçüncü sayfaya düştüğünü fark ettim.

"Ayrıldık mı?"

İki saatin ardından, Chen Ruobing bir tek kelime gönderdi, "Üzgünüm."

Son sınıfın ikinci döneminde, bir okuldan teklif beklerken yapacak işim yoktu. Okulumuzda çok fazla basketbol sahası yoktu, pek oynayan da yoktu zaten. Basketbol sahasının alanı badminton sahalarına bölünmüştü. Daha sonraları bir koç buldum ve düzenli olarak badminton öğrenmeye başladım. Koç benden uzun mesafe koşu antrenmanı yapmamı istemişti, bu yüzden tüm zamanımı koşarak ve top oynayarak geçiriyordum. 

Kişi enerjisini tamamen sevdiği bir-iki şeye verdiğinde, gerisini unutabilirdi.

İşte o zaman sporun verdiği sevinci yeniden tam anlamıyla yaşamıştım. Aşkın getirdiği sevinç insanı sarhoş eder, spor ise sonrasında seni zinde tutardı. En önemlisi, kalbim yeniden özgür hissediyordu. Sık sık geçmişi düşünüp üzülürdüm, ama artık tüm kalbim tek bir kişiye bağlı değildi.

Duygularım nihayet bana aitti.

Bunun iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi olduğunu bilmiyordum.

Aynı yılın ağustos ayında Amerika Birleşik Devletleri'ne geldim. Annem benim için her türden günlük ihtiyaç duyulan şeylerle dolu üç büyük valiz hazırlamış ve içine tencere, tava ve mutfak bıçaklarını koymaya yeltenmişti. 

O zamana kadar yazmayı seviyordum ve elle yazmayı tercih ediyordum. Yıllardır yazdığım her şeyi yanımda götürdüm.

İlk dengesiz geçen daire arayışı, ikinci el mobilya satın alma, okula kayıt olma ve ders seçme döneminden sonra her şey yoluna girdi. Bir mühendislik bölümüne geçmeyi başardım, dersler başta çok ağır değildi. O sırada okunacak basılmış kitap yoktu, bu yüzden bir kindle aldım ve e-kitap okumaya başladım, bilgisayardan yazmaya da başlamıştım.

Bir gece aklıma aniden Chen Ruobing geldi, bu yüzden tüm günlüklerimi çıkardım ve hepsini okudum. O sırada kalbim artık acımamıştı.

Birden aklıma tuhaf bir fikir geldi, o dönemde Amerika'daki Çinliler arasında ünlü olan bir foruma girdim. Forumda pek çok bölüm vardı, bunlardan biri içindeki birkaç kişiyle hoş bir atmosfere sahipti, herkes aklına gelen şeyleri yazmayı seviyordu. O bölümün üyeleri arkadaş canlısıydı da.

İlişkimizi sona erdirecek olsa bile, Chen Ruobing ile benim hikayemi yazıp yayınlamaya karar verdim.

O sıralarda, ilk defa Wang Er ve Chen Qingyang'ın* hikayesini okumuştum ve zihnim bir ağaca sarılmış sarmaşık misali Chen Qingyang ile doluydu. Bu yüzden hikayemde Xiao Bing'in soyadını Chen* olarak değiştirdim.







— —

Ç/N

1. Wang Er ve Chen Qingyang, Wang Xiaobo'nun Altın Çağ kitabından karakterler.

2. Bu ifadenin ne anlama geldiğinden tam olarak emin değilim çünkü Chen Ruobing'in soyadı zaten Chen. (aynı yazı karakteri her iki durumda da kullanılıyor)

Chen Ruobing and I [GL]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin