Merhabalar, keyifli okumalar..Bölümle ilgili oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum..
" Bir çocuk olsam yeniden. Bir tek düştüğüm için acısa içim , ve kalbim; çok koştuğum için çarpsa sadece.."
BÖLÜM 13| KAN
Beni zorla getirdiği evine zorla girdirdi. Ne kadar dirensemde ona gücüm yetmiyordu. Kapıyı kilitleyerek kilidi eline alarak pantolonunun cebine koymuştu. Kapının orada durarak elimi kapıya sertçe vurarak " aç kapıyı " dedim gözlerimi ona çevirerek " beni burada zorla tutamazsın, buna hakkın yok"
Ne dersem diyeyim birkaç saniye benim yüzüme baktıktan sonra yavaş adımlarla yürüdü ve kendini koltuğun üzerine bıraktı. Şuan karşılıklı duruyorduk. Ben kapının yanında o ise karşımda tekli koltukta oturuyordu. Ona doğru sinirli bir şekilde yürüdüm ve aramızda iki adımlık mesafe bırakarak " gitmek istiyorum" Dedim. Beni hiç umursamadan öylece bana baktı. Tekrar söyledim, anlamazsa tekrar tekrar söyleyecektim. Ayağa kalktığında kapıyı açacağını düşünmüştüm ama o sadece " sus neyra , başım yeterince ağrıyor zaten" demişti mutfak olduğunu düşündüğüm yere doğru yürürken.
Hızlı adımlarla peşinden gittim ve mutfağa girmesini engelleyerek bu sefer ben onun kolunu tuttum. Onu kendime doğru döndürerek başımı kaldırıp ona baktım." amacın ne senin" dedim sesimin düz çıkmasını sağlayarak. " söyle , amacın ne , ne yapmaya çalışıyorsun."
Kolunu tutan elimi ittiğinde " hiçbir şey" dedi önüne dönecekken izin vermedim ve kolunu tekrar tuttum.
" o zaman şu anda benim ne işim var , senin şuan nişanlının yanında olman gerekmiyor mu?". O sustukça ben öfkeden , sinirden çıkdırıyordum." konuşsana niye susuyorsun o zaman , konuş." Dediğimde , bir şey demeden arkasını dönerek mutfağa girdi.
Elimi sertçe mutfak kapısının pervazına vurarak " sen , sen benim hayatımı mahvettin. Sen benim içimdeki o kızı öldürdün. Beni düşürdün, hemde hiç acımadan. Şimdide üstüme basıyorsun, bunu bile bile yapıyorsun."
DEMİRİN ANLATIMIYLA
Elimdeki su bardağını mutfağın bir köşesine fırlatarak ona doğru yürüdüm ve sert sesimle " bir daha söyle , bir daha söyle" dedim bağırarak. Karşımda gözünde yaşlarla bana bakan kadına baktım. Elini bana doğru kaldırarak " sen benim hayatımı mahvettin" demişti.
" o gece benim karşıma sen çıktın, o gecenin suçlusu ben değilim"
NEYRANIN ANLATIMIYLA
" o gecenin suçlusu benim , ama o sabahın suçlusu sensin. Ben bir hata yaptım , sarhoştum, aptaldım ama sen , sen sarhoş da değildin , aptal da değildin. Sen o sabah masaya koyduğun parayla öldürdün zaten beni. Şimdi neyin savaşını yapıyorsun, niye beni rahat bırakmıyorsun. Benden ne istiyorsun , benden ne istiyorsun yeter , yeter artık yeter" dedim sonuna doğru bağırarak yere çökmüştüm. Başımı geriye yaslayarak arkamdaki duvara iki üç kez vurdum.
Kollarını başıma doğru sararak beni duvardan uzaklaştıran demiri itmeye çalıştım. " bırak , yoruldum artık , bırak" dedim yumruk yaptığım ellerimi gögsüne vurarak. Ağlamayacağım dediğim her günün sonunu sarsıla sarsıla ağlayarak bitiriyordum. Şuan hayattaki en büyük pişmanlığımın kollarında ağlıyordum. Biliyordum bu kollar , bu yüz , bu koku herzaman bana o sabahı hatırlatacaktı. Hep o sabahki bakışını , o cüzdana uzandığını, o parayı masanın üzerine bıraktığını hatırlayacaktım.
Biz ellerimizde hiç çıkmayacak kirlerle beyaz bir sayfa çevirmeye çalışıyorduk. İmkansızdı değilmi, elindeki kir beyaz sayfaya her zaman bulaşırdı. Bizim sayfamız çoktan kirlenmişti, biz savaşıyorduk ama neye , kime karşı savaşıyorduk..
En büyük nefretimdi şuan ,deliler gibi aşık olduğum adam..
Bu dünyada acıma , kat ve kat acı katan adam..Kolları arasında olduğum adam " özür dilerim" demişti. Kollarını sertçe iterek ayağa kalktım ve gözyaşlarımla gözlerine baktım. Mutfağa doğru yürüdüğümde elime bir bardak alarak tezgahın üzerine sertçe vurdum. Büyük parçasını alarak avcuma bastırdım. Bana doğru bir adım atacakken tek elimle yaklaşmasını engelledim. Birkaç saniyede elim kana bulanırken gözlerimi ona çevirdim " tekrar et" dedim. Anlamayarak bana bakınca " tekrar et , daha demin bana söylediğin sözü tekrar et" diye bağırdım.
" özür dilerim" diye bağırdı elimdeki kanlara bakarak.
Elimi ona göstererek damlayan kanlara baktım. Sonra başımı ona doğru kaldırarak " durdu mu , akan kan durdu mu? Senin sözün bu kanı durdurmaya yetti mi?". Başını yere eğince bağırarak " konuşsana, niye sustun? Bir özür bu kanı durdurdu mu? Bu akan kan durdu mu?" Dedim. Cevap vermeyince elimdeki camı yere attığımda elimi sertçe yumruk yaptım. Yere damlayan kanları gördüm ama umursamadan başımı ona doğru çevirerek " kapıyı aç" dedim.
Hiç ikiletmeden mutfağın kapısından çıkarak kapıya anahtarı takmıştı. Tekrar mutfağın kapısına gelince , onu daha fazla görmek istemedim. Yanından geçerken " elin kanıyor , sararım" demişti.
Ona doğru döndüm ve yüzüne bakarak " ben kendi yaramı kendim sararım, her zaman yaptığım gibi" dedim ve kapıyı sertçe çekerek evden çıktım.
Sözün hükmü buydu , özür dilemek..
Akan kanı durdurdu mu, yaşadıklarını unutturdu mu?
Demekki hiçbir işe yaramıyormuş özür dilemek, batan gemide kürek çekmek gibiymiş. Sözün hükümsüz olduğu anlar varmış , bunu öğrendim ben bugün. Oysa hep bu sözü ondan duymayı beklemiştim değil mi. Ne kadar kendime hayır desemde evet bunu beklemiştim. İçimdeki duyguyu biraz olsun değiştirir belki diye beklediğim söz , boşmuş meğer..
Bölüm sonu..
![](https://img.wattpad.com/cover/318299788-288-k655064.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I DENEYRA
ChickLitDemir Korkmazer ve Neyra Yılmaz Kardeşinin tedavisi için paraya ihtiyacı olan bir kız.. Zalim ve acımasız bir adam.. Peki bunların hatırlamak istemedikleri geçmişi, geçmiş aslında sadece bir geceydi.. Bir kadın gururunu ayaklar altına alarak o adam...