Merhaba herkese. Arkadaşlar bölümlerin okunma sayıları iyi ama neden oylar bu kadar düşük. Bazı yazarlar gibi sınır koymuyorum. Bunu diğer kitabımda da yapmadım. Yani beğendiyseniz bir oy atabilirsiniz. Herkese şimdiden oyları ve yorumları için teşekkür ederim.
Umarım beğenirsiniz.
"Neden bir insan, yüreğinde olan şeyleri açık saçık söylemez ki?"
BÖLÜM 18|SEVDA SÖZÜ
Acıyı öğrenmiştim.
Yıkılmanın eş anlamlısıymış meğer, farkında olmadan defalarca yaşadığımız, bazen ise bilinçli bir şekilde acının içinde boğulduğumuz.
Hatayı ben baştan yapmıştım. Bana imkansız olan bir adamı isteyerek, olmayacağını bilerek isimlerimizi yan yana koymuştum. Onun beni asla sevmeyeceğini bilerek onunla beraber olmuştum. Peki insanın hata yapmaya hakkı yok muydu?
Bir hata insanın hayatını nasıl olurdu da , bu kadar mahvedebilirdi. Belki hayattan ilk istediğim şeydi, demir. Onunla gülmek , bazen susmak , bazen ise yan yana oturmak. Ama suç benimdi , o gece deli gibi sarhoş olup o sabah onun kollarının arasında uyanacak kadar aptaldım. Sonra onun kalbimi paramparça edecek sözlerini dinleyecek kadar aptaldım.
Hayat hatadan ibaretmiş derlerdi. Ama bu ağır bir duyguymuş. Can acıtıcı bir duyguymuş.
Gözlerimi yavaşça araladığımda hastane odasında olduğumu farkettim. Gözlerim kendiliğinden tekrar kapanırken açılan odanın kapısını duydum. Elimin üzerine konan , büyük bir el hissettim. Gözlerimi kendimi zorlayarak tekrar aralamaya çalıştım ama ona bile halim yoktu. " demir" diye mırıldandım. Uykuya dalmadan önce duyduğum tek ses " neyra'm" olmuştu.
Geçmiş
" oğlum lan , şu kızı gördün mü?" Diyen arkadaşına bakan demir " hangi kız?" Diye sordu. Arkadaşının gözüyle işaret ettiği tarafa bakınca , elinde bir bardak çay olan kıza baktı. Bir elini yanağına yaslamış öylece önündeki çayla uğraşıyordu. Düşünceli bir şekilde duran kıza baktı birkaç dakika demir.
" ne izledin ne izledin be kardeşim?" Diyen arkadaşıyla, başını kızdan çekerek " daha kaç ders var oğlum ya , bugün de okul hiç çekilmiyor." Dedi önündeki bardaktan bir yudum kahve alarak. Ama hala gözü karşısında oturan kızdaydı.
" e demir bey , bütün gece partiler , kızlar derken nasıl çekilsin üniversite" diyen arkadaşına gözünü devirerek baktı.
" valla kızdan gözlerini alamadın. Ama o sana gelmez diyeyim kardeşim, o senin takıldığın kızlardan değil." Diyen arkadaşına " kes saçmalamayı, benim o kızla ne işim olur" dedi arkadaşına öfkelenerek elindeki kahvesiyle masadan kalkarak. Arkasından seslenen atakanı dinlemeden hızlı adımlarla yürüreyerek kafeden çıkmıştı.
Demir sınıfta dersi dinlerken başının ağrımasıyla daha fazla derste duramadan yanındaki atakana " ben çıkıyorum" diyerek sınıftan çıktı. Başı ağrıdığı için bu kattaki kütüphaneye gitmek istedi. Şimdi eve gitse , annesiyle babası konuşup dururlardı. Niye geldin ,niye derse girmedin diye?
Kütüphanede sadece bir boş sandalye vardı. Gerçi bunu bulduğu için bile şanşlıydı. İnsanlar gerçekten bütün gün kütüphanede ne yapıyorlardı hiç bir fikri yoktu. Kendi üç yıldır okuyordu, daha ilk defa bugün gelmişti.
Boş olan sandalyeye oturduğunda , elini başına koyarak gözlerini kapattı.
" iyi misiniz" diyen bir ses duyduğunda , gözlerini açmadan " iyiyim, sorun yok" diyerek kollarını kendine sararak sandalyede oturmaya devam etti. Hızlıca birden ayağa kalktı ve hızlı adımlarla kütüphanenin kapısından çıkacakken, birine çarpmasıyla olduğu yerde durdu. Karşışında gördüğü kızla bir an sustu. Bu sabah gördüğü kızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I DENEYRA
Chick-LitDemir Korkmazer ve Neyra Yılmaz Kardeşinin tedavisi için paraya ihtiyacı olan bir kız.. Zalim ve acımasız bir adam.. Peki bunların hatırlamak istemedikleri geçmişi, geçmiş aslında sadece bir geceydi.. Bir kadın gururunu ayaklar altına alarak o adam...