Fırat anlamamış bir şekilde"Ne demek eşimin ailesi?"
"Yesariler.Onlar saldırmışlar,seni öldürmek için"
"Neden peki,çok mantıksız değil mi.Ortaklarıyız biz onların,ben oğluyla evliyim o adamın"
"Fırat ben seni akıllı sanardım"diyerek güler"Barışla sen tüm bu krallığın ortak sahibisiniz,eğer biriniz ölürse tüm bunlar diğerinize kalacak"
"Anlamalıydım,arabada bize saldırmadılar.Sadece benim arabadan inmemi beklediler.Ve Barışın vurduğu o adam Barışa dokunmadı bile"der hayretler içinde.
"Çünki asıl hedefleri siz değil sendin.Başından beri,o Zahite güvenmem büyük hataydı"
"Fikret nereye gitti peki?"
"Biryere gidemez,adamlar peşinden gitti.Getirirler şimdi.Aklınca Yesarilere baskın yapıcak"
"Çok mantıklı,haklı"diyerek duvara yaslanır"Madem onlar bize tuzak kurdular bizde onların kökünü kazıyalım"
"Kökünü mü kazımak istiyosun?!"der Adnan Fıratın rahatlığına kızarak,silahını çıkararak Fıratın eline verir"Yukarı çık ve Barış Yesariyi öldürmekten başla o zaman"der yüksek sesle.
Fırat yaslandığı duvardan hızlı bir şekilde kalkarak başını olumsuz anlamda iki yana sallar"Yapamam"
"İşte bu yüzden oturucaz adam akıllı bir plan yapıcaz.En başta yaptığımız hatayı yapmıyıcaz,acele davranmıyıcam"
"Peki ne yapmak istiyosun?"der Fırat gözlerini kısarak.
♤
Odaya girdiğinde koltukta oturmuş onu merakla bekleyen Barışı görür"Toparlandın mı biraz"
"Evet,daha iyi hissediyorum"der gülümseyerek.
Fırat koltukta oturarak iyice yayılır,gözlerini kapayarak"Başım patlayacak gibi"
"Niye bağırıyordu baban?"
Fırat ani soruyla başını ondan tüm olanlara mantıklı bir açıklama bekleyen kahveliklere çevirir"Haber vermek için"der yutkunarak.
"Ne haberi?"der Barış kaşlarını kaldırarak.
"Kalk hazırlan akşam aileni ziyarete gidicez"
"Niye?"der Barış sorgulayıcı sesiyle.
"Barışcım babamın ani kararları işte,hem özlemedin mi o kendini yabancı filmlerde sanan kardeşlerini"
"Doğru konuş kardeşlerim hakkında,ben hiç Fikoyla dalga geçiyormuyum"
"Geçemezsin zaten benim kardeşim seninkiler gibi kafadan kırık değil.Yüzlerinde ki,maskelerle kaçıyolardı aşırı zeki kardeşlerin"der gülerek ve hizmetçilerin getirdiği kahveden bir yudum alır.
"Bize kim saldırmıştı?"
Fıratın içtiği kahve boğazına kaçar,öksürerek ayağa kalkar.Barışın ellerinden tutar"Kalk hadi ama kelebeğim.Daha hazırlanıcaz"diyip çekerek ayağa kaldırır Barışı.
"Ya sen az önce demiyormuydun evli gibi davranmamıza gerek yok diye,kelebeğim ne hiç yakışıyomu senin gibi ağır abiye"
