Siren sesleri.Polis arabası adliyenin önünde durur.Polisler elleri kelepçeyle bağlı olan adamı indirirler.
Parmaklıkların ardında gözaltındaydı Fırat Bulut.Fikretle Barışta Savaşın arabasıyla adliyeye gelmiş sorunun ne olduğunu öğrenmeye çalışıyolardı.
"Anlamıyorum komiserim,sabahın köründe gelip kardeşimi hiçbir şey demeden alıp buraya getiriyorsunuz,bu ne demek şimdi?!"der Fikret öfkeyle.
"Fikret bey biliyorum hiç hoş olmayan bir şekilde aldık Fırat beyi.Açıklama yapmama izin verin"
"Açıklama bekliyorum zaten"
"Bakın Arda Ersoylu dün geceden beri kayıp.Sonkez bir bara gitmiş,eğlenmiş ve evine dönmüş.Daha sonra Fırat beyde aynı bara gidip Arda Ersoyluyu sormuş,adresini filan almış.Ne hikmetse Fırat bey adresini aldıktan sonra kaybolmuş ortalıktan"
"Ve sizde bunu Fıratın yaptığı sonucuna vardınız öyle mi.Benim kardeşim karıncaya bile zarar vermez"
"Biliyorum Fikret bey.Ama ben ne yapa bilirim,şikayetçiler"
Fikret oflayarak ikizlerin yanına döner.Barış merakla"Çıkarmayacaklar mı?"
Fikret başını olumsuz anlamda sallar.Savaş ciddi bir şekilde"Avukatınız yok mu sizin ya?"
"Varda,haber verirsek Adnan amcaya ispikler şerefsiz"der iç çekerek.
"Cemre"der Barış gülümseyerek.
"Olabilir ha"der Savaş onaylayarak.
"Cemre sizin küçük kız kardeşinizdi dimi?"
"Evet,kendisi avukat.Bizim kirli işlerimizi aklıyo"der Savaş.
"Ee bu muhteşem haber"
"Ben haber veriyorum,siz Fıratın yanına gidin"der Savaş ve telfonunu çıkarır.
♧
"Tebrik ederim aşırı ıqlü kardeşim.Hiç iz bırakmamışsın arkanda"diyerek söylenir Fikret.
"Ben arkamda iz filan bırakmadım diyorum"der Fırat bıkmış bir durumda elleriyle parmaklıklardan tutarak.
"O zaman niye buradasın,hı"
"Bilmiyorum"
"Ya kavga etmeyi bırakın artık,Cemre şimdi gelip anlatıcak ne olduğunu"diyerek araya girer Savaş.
Barışsa kenarda durup,duvara yaslanmış,konuşmuyordu bile.Savaş ikna etmese sabah olanlardan sonra burayada gelmeyecekti ama Savaş haklıydı,Fırat şuan onun yüzünden burdaydı.Fırat Barışa bakar,Barış onunla göz-göze gelmekten kaçar.
"Mutlumusunuz beyefendi,hoşunuza gidiyor mu sizin yüzünüzden şu durumda olmam"der Fırat kızgın bir şekilde.
"Ben mi dedim adamı öldür diye"diyerek fısıldar ve daha da üste çıkar"Üstelik senin gibilerin hakettiği yer burası"
"Senin yediğin haltı temizlemeseydim şuan burada sen olacaktın.Bok vardıda temizledim,Allah beni kahretsin"
Barış çıkışmak istediğinde Fikret araya girer"Yahu yeto,şu durumda bile kavga ediyonuz.Bakın şuradan bi siktir olup evimize gidelim benden size müsaade isterseniz yıllarca kavga edin"