Bölüm-31:"Eiffel"

485 33 52
                                    

Tuana naz'ın anlatımıyla ;Çağan'dan ayrıldım ve gözlerinin içine baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tuana naz'ın anlatımıyla ;
Çağan'dan ayrıldım ve gözlerinin içine baktım.

"Efe..."

"Efendim?"

"Sen hiç Eyfel Kulesine gittin mi?" Diye sordum ona heyecanla.

"Hayır gitmedim. Neden?" Zaferle gülümsedim. İstediğimde buydu zaten.

"O zaman gidelim." Oturduğum yerden kalktım.

"Hadi." O da kalktı ve elimden tuttu. Birlikte ofisten çıktık ve yürümeye başladık.

Eyfel kulesi bizim ofise yakındı ama gözükmüyordu ofisten. Geçen yıl bir kere Ülkü ile gitmiştik ama tabii o sıralar kendimde değildim. Alışamamıştım.

Pekte izlememiştim yani aklım başka yerdeydi. Sadece Ülkü üzülmesin diye gitmiştim onunla.

Neyse..

Efe elimi daha sıkı tutup bana güldü, bende ona karşılık verdim.

Hiç böyle olacağını düşünmemiştim. Hep hayal etmiştim 'efe bir yerden çıkıp gelse..' diye ama böyle bir şey olmayacağını düşünmüştüm.

Ama bir mucize oldu bir daha asla onun yüzünü, gülüşünü, kokusunu göremem diye düşünürken bir anda çıkıp geldi.

Hayatımın hem en iyi hem de en kötü dönemlerini geçirmiştim ama sonu mutlu bitecekti sanırım...

Sevdiğim adam yanımda, elimi tutmuş onunla beraber eyfel kulesini görmeye gidiyorduk. Daha güzel ne olabilir..?

Yaklaşık 10 dakika daha yürüdüğümüzde eyfel kulesine gelmiştik.

"Çok güzel..." Dedim kuleye hayranlıkla bakarak.

"Evet çok güzel..."

"Efe.. Biliyor musun hayatımın en güzel günlerini seninle yaşadım.. İyi ki varsın..." Bana hayranlıkla baktı.

"Bende hayatımın en güzel, en özel günlerini seninle yaşadım Naz.. Seni çok seviyorum.. Sen de iyi ki varsın..."

Benim bir şey dememe izin vermeden dudaklarımda bir baskı hissettim.

Efe beni tam burda eyfel kulesinin önünde öpmüştü. Havanın karanlığı etraftaki ışıklar hepsinden soyutlanmıştım.

Bu ânı uzun zamandır hayal ediyordum.. Sadece hayal.. Şimdi ise gerçeğini yaşıyordum.. En güzel haliyle...

En mutlu, en güzel, en özel günlerimi onunla yaşamıştım. Ben onsuz olamazdım.. Onsuz yapamazdım..

Hayattaki şansım o'ydu ve onu bir daha kaybetmek istemiyorum.. Sonsuza kadar onun olmak istiyorum...

Dudaklarımı narince öperken ellerim boynundaydı.. Onun elleri ise belimde beni ona bastırıyordu.

Benden ayrıldığında ikimizde nefes nefeseydik.. Nefeslerimiz birbirimizin yüzüne çarpıyordu...

"Seni çok seviyorum Naz... Herkesten.. Herşeyden çok..."

"Seni çok seviyorum Efe... Herkesten... Herşeyden çok..."

Gülümsedim.. Gülümsedi...

Birbirimizden ayrıldık ve elimi tekrar tuttu. Eyfel kulesinin merdivenlerine doğru ilerledik.

Yavaş yavaş merdivenleri çıktık ve kulenin en tepesine ulaştık. Sağ tarafımıza baktığımızda bir dövmeci vardı 4-5 çift dövme yaptırıyordu.

Efe elimi tutup beni o tarafa çekti.

"Gel..." Adamla fransızca konuştuğu sırada adam ingiliceyle fransız olmadığını ve konuşmayı çok bilmediğini söyledi.

Efe ingilizceyle konuşmaya devam ederken başımı çevirdim ve aşağı tarafa baktım, baya yüksekteymişiz, Efe'nin elini daha sıkı tuttum.

"Hadi aç bileğini." Dedi Efe. Ona sorar gözlerle baktım.

"Dövme yaptırıyoruz." Ona gülümsedim ve sağ bileğimi açtım. Efe'de sol bileğini açtı, ne yaptıracağı hakkında bir fikrim yoktu ama ona güveniyordum.

10 dakika içinde Efeninki olmuştu ama bana göstermiyordu. Daha sonra benim bileğime gelince, acısını unutmak için diğer elimle tuttuğum Efe'nin elini sıktım.

Gözlerimi kapattım ve dövmenin bitmesini bekledim. Gözlerini açtım ve biten dövmeye baktım daha sonra gülümseyerek Efe'ye baktım.

Benim bileğimde E ve kalbin yarısı vardı. Efe'nin bileğinde ise N ve kalbin diğer yarısı vardı, bileklerimizi birleştirince kalp tamamlanıyordu.

"Efe... Çok güzel olmuş..."

"Beğendin yani."

"Evet çok beğendim..." Dedim ona gülümseyerek.

"Bu da benim sana hediyem olsun, ne olursa olsun ikimizin bir yarısı diğerimizde olacak..."

"Seni bu yüzden çok seviyorum..."

Gülümseyip beni kulenin diğer tarafına, tek tük insanın olduğu tarafa götürdü ve cebinden bir kutu çıkardı ve önümde diz çöktü.

"Biliyorum bu 2 yılda ikimiz çok acı çektik. Birlikte şu âna kadar çok şey yaşadık. Bu iki yılda birbirimizi görmek için çok çabaladım ve sonunda oldu. Şimdiyse yepyeni bir sayfa açıyoruz soruyorum sana. Tuana Naz Tiryaki, biricik bebeğim bundan sonraki hayatımızda benimle olmaya var mısın? Benimle evlenir misin? "

Gözyaşlarım akmaya başlamıştı.

"Evet!" Yüzüğü parmağıma taktı daha sonra bana sıkı sıkı sarıldı ve dudağıma bir öpücük kondurdu.

Daha dinmemiş olan heyecanım ve gözyaşlarımla Efe'ye tekrar sıkıca sarıldım.

"İyi ki varsın Efe'm..."

Efe ve Naz tekrar birlikteydi...

Sonsuza kadar...

___________________________

|Thinking About You 31.Bölümün Sonu.|

Selamm!

Bölüm nasıldı?

Finale son 1 bölüm.. ;)

Bölümü beğendiyseniz oy ve yorum yapmayı unutmayın!

Hoşçakalınn. 💗

-eylül



Thinking About You |Ç.THikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin