14.01.2024...
2 yıl sonra...
Tuana naz'ın anlatımıyla ;
Ülkü ile beraber ofise gelmiş yeni haberleri yazıyorduk. Bir dakika size anlatmamıştım, baştan alıyoruz.Ben Tuana Naz Tiryaki 25 yaşındayım, magazin haberleri yapıyorum yakın arkadaşım Ülkü ile beraber. Fransa'nın başkenti Paris'te Ülkü ile beraber yaşıyorum.
Fransa'ya ilk geldiğimde dil kursunda tanışmıştık Ülkü ile ondan sonra ayrılmaz ikili olduk diyebilirim. O da türk olduğu için kolay anlaştık.
Daha sonra fazla yakın olduk ve aynı evde yaşamaya başladık, dil kursumuz bitince de ikimiz tam olarak Fransızca biliyoruz ama kendi aramızda türkçe konuşuyoruz tabii.
İkimiz de işsizdik. Daha sonra Ülkü'nün aklına gelen fikirle hayatımız baya değişti instagramda açtığı magazin sayfası tutmuştu ordan beraber haber yapıyorduk ve bu şekilde de para kazanmaya başlamıştık.
Eski hayatıma gelirsek...
Oyunculuğu bıraktım... Artık içimden hiç gelmiyordu böyle bir mesleği yapmak, bana hep o günleri hatırlatıyordu...
Hâlâ alışamamıştım onsuzluğa her ne kadar Ülkü'ye belli etmesemde tam olarak toparlanamıyordum, hep bir tarafım eksik oluyordu, sanki birden çıkıp gelecekmiş gibi hissediyorum ama 2 yıldır böyle bir şey tabii ki de olmamıştı.
Arada Türkiye' ye gidip geliyordum, mezarına... Onunla konuşuyordum, hayatım ile ilgili olan herşeyden ona bahsediyordum, biliyorum ki o bir yerden beni duyuyor...
Onu çok özlüyorum... Fotoğraflarıyla yetinmeye çalışıyorum ama olmuyor, onsuz yapamıyorum...
Hatta dün akşam çok kötü bir şey fark ettim, Efe'nin yastığının kokusu.. Artık onun gibi kokmuyor, herşeyini kaybetmişken kokusunu da kaybetmiştim...
Hep aklıma geliyor dejâ vu yaşıyorum hep, geçen gün karşı evimizde yaşayan çift kızlarını bize bıraktılar. 2 yıl önce Efe ile baktığımız bebek gibi...
Ülkü kaç kere bana hayatıma yeni birini almamı tavsiye etti ama Efe'den sonra birine asla ona hissettiğim duygular gibi hissedemezdim, ki zaten istemiyordum böyle bir şey.
Leya ve Yağız'la telefondan konuşuyoruz hep, 1 ay önce evlendiler.. Onlar adına çok mutlu oldum...
Benimde yeni hayatım böyle... Efe'siz ne kadar iyi olabilirse...
"Tuana kaynaklarımızdan biri ücrete zam istiyor, ne yapalım?" Ülkü'nün 3. kez tekrarladığı cümleyi sonunda duymuştum, silkelenip Ülkü' ye döndüm.
"Tamam ne kadar istiyorsa gönder."
"Tamamdır." Ben kendi haberime dönüp yayımlamak için hazır mı diye tekrardan kontrol edip, haberi yayınladım. Çok geçmeden bildirimler hızla gelmeye başladı.
Bilgisayarı kapatıp Ülkü'ye döndüm.
"Ülkü bir şeyler mi yesek çok acıktım ben."
"Olur tamam, şu işide halledeyim çıkarız."
***
Ellerimi siyah trençkotumun ceplerine götürdüm ve Ülküyle beraber ofisten çıktık. Paris'in gürültülü sokaklarında Ülkü ve benim topuklu botlatımızın sesi vardı.
"Tuana geçen gittiğimiz restorana gitsek ya?" Ülkü'ye döndüm.
"Neden?"
"Ya şey var, o restoranın sahibi Beau diye biriymiş çok yakışıklı ve çok centilmen biri yani ondan şey ettim."
"Sen şunu baştan söylesene, iyi gidelim hadi." Gülerek Ülkü'ye baktım, biraz çapkın bir kız doğru, ama kolay kolay da beğenmiyor, ilk kez birinden böyle bahsederken gördüm onu.
"Tuana..."
"Efendim?"
"Şey varmış bir de, bu adamın yakın arkadaşı varmış Harvey, onu da sana ayarlayayım mı?" Dedi bana masum masum bakarak. Gözlerimi devirdim.
"Yok. İstemiyorum ben."
"Ya ne oldu yüzün düştü sanki senin?" Gözlerim dolmuştu, başımı yere eğerek yürümeye devam ettim.
"Hayır.. İyiyim..."
"Peki..."
***
"Tuana, ayy kız talibin var sanırım." Dedi Ülkü heyecanla çatalını bırakırken.
"Ülkü ne alaka? Nerden çıktı?"
"İki masa arkandaki ela gözlü, yarım saattir seni izliyor." Dedi gözüyle adamı işaret ederek.
"Üf Ülkü sende bakıp durma adama ayıp olacak."
" Ne ayıbı kızım, yarım saattir seni kesiyor. Arkana dönüp baksana." Tabii ki öyle bir şey yapmadım.
"Bakmıycam Ülkü, sende ona bakmayı kes lütfen."
"Aman iyi be."
Alttan alttan ona gülümseyip yemeğime devam ettim. Aslında benim iyiliğimi istiyordu Ülkü, onadan dı bu bana birilerini ayarlama çabası.
Beni çoğu zaman üzgün, dalgın görüyordu ve Efe'yi unutmam onun yerine mutlu olmamı istiyordu ama bu benim yapabileceğim en son şey bile değildi.
Her neyse...
Ülkü ile beraber yemeğimizi yiyip hesabı ödedik ve mekandan çıktık. Ofise doğru yürürken karşımızdan gelen başını öne eğmiş, simsiyah giyinen, numaralı diye düşündüğüm siyah gözlük çerçeveli bir adam dikkatimi çekti.
Durdum. Efe'ye çok benziyordu.. Saçlarının rengi, boyu.. Gözlerini görmek istiyordum ama başını kaldırmıyordu.
"Tuana ne oldu?" Ülkü bir bana bir de karşıdaki adama bakıyordu. Adam yanımızdan hızla geçip gitti. Gözlerimin dolduğunu hissettim.
"Tuana iyi misin?"
"Ülkü... O adam Efe'ye çok benziyordu..."
"Olabilir Tuana, insan insana benzer, sen onun fotoğraflarına çok bakıyorsun ondan böyle oluyor. Hadi gidelim, gel." Beni tek eliyle sarıp başımı omzuna yasladı.
***
O adam çok benziyordu Efe'ye.. Aklımdan çıkmıyordu.. Belkide Ülkü'nün dediği gibi onun fotoğraflarına çok baktığımdandır.
Of aklımdan çıkmıyor ama... Gözyaşlarım yine akmaya başladı, artık alışmıştım buna, gözlerimin kızarmasına, göz altlarımın morarmasına...
Çoktandır rüyalarıma da girmiyorsun Efe... Ne olur gel artık... Seni çok özledim...
Oturduğum yatağımda doğrulup başımı yastığa koydum ve gözlerimi kapattım, rüyamda onu görmeyi umarak...
"Az kaldı Naz'ım... Çok az kaldı..."
____________________________
|Thinking About You 29.Bölümün Sonu.|
Selamm!
Bölüm nasıldı?
Bu bölümde tuana'nın yeni hayatını okuduk.
Finale son 3 bölüm... :')
Bölümü beğendiyseniz oy verip yorum atmayı unutmayın!
Hoşçakalınn. 💖
-eylül
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Thinking About You |Ç.T
Romance"Çok güzelsin... Herşeyden, herkesten güzel..." "Seni ilk gördüğümde fark edememişim, ne kadar salakmışım." Okulunu yeni bitirmiş sıradan bir kız ve yıldızı parlayan yakışıklı oyuncu. Birlikte güzel anılar biriktirirken bir anda herşey alt üst olu...