Hayatın acımasızlığıyla daha çocuk yaşta tanışmış genç bir savcı
Geçmişinden yaralı vatan aşığın genç bir yüzbaşı
Kader bu iki genci bir araya getirirse ne olur ?
Fırtınalı bir aşk hikayesi okumaya var mısınız ?
Kitabımda dizilerden, filmlerden, şi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Utan ey çağ, kalbi olan insan yetiştiremez oldun
Sunay Arden
Karanlığın hakim olduğu ıssız sokakta kalın topuklu botlarımın altında ezilen karlardan çıkan hışırtıların dışında hiçbir ses yoktu. Attığım her büyük adımda kalp atışlarım biraz daha hızlanıyor göğüs kafesime çarpıyordu.
Yüzbaşının attığı konuma ulaşmama çok az kalmıştı.
Soğuktan uyuşan ellerim belimde ki ağır metalden bir an olsun uzaklaşmıyordu.
Issız sokağı bitirmeme çok az kalmıştı ki duyduğum adım sesiyle belimdeki silahı daha sıkı kavradım.
Arkamdan gelen fazladan ayak sesi tüylerimi ürpertirkensakin kalmak adına derin bir nefes aldım.
Ayak sesi iyice yaklaşınca belimde ki silahı çekip hızla arkama dönmem ile elimin ani bir hareketle bükülüp bedenim ters çevrilirken sırtım kaya gibi sert bir göğüse yaslandı.
Nefesimin kesildiğini hissederken hızlı hızlı soluklar almaya çalıştım. Kulağıma vuran ılık nefes yutkunmama neden oldu. " Benim, sakin ol " diyen boğuk ses yüzbaşıdan başkasına ait değildi.
Sırtım hala göğsüne yaslı dururken kalp atışlarını duyabiliyordum. Kalbi küçük bir serçenin ölümüne saniyeler kala yaşamak için son çırpınışlarını andırırcasına hızlı atıyordu.
" Neden sessiz sessiz geliyorsun ? " dedim kısık bir sesle. Kesik kesik nefes alıyordum. Sırtım göğsünden ayrılırken elini ensesine atıp " Sessiz gelmedim aslında " dedi.
