♡
Gün ışıkları penceremden içeriye gram gram süzülürken bedenim de süregelen heyecan doruklardaydı. Bugün günlerden Pazar ve benim için bundan sonra ki hayatımın dönüm noktasıydı belki de. Yataktan hızla kalkarken direkt banyoya gidip iyice kendime gelmek için yüzüme birkaç avuç su çarptım. Musluktan doğrulduğum da önüme düşen aynada ki görüntü bana çok yabancıydı.
Eskiyi hatırlatıyordu. Tıpkı Tuna ile ilk flört dönmelerimiz de ki gibiydi.
Ah Tuna.
Neler yapıyordu bana?
Tekrar banyodan çıkıp odama geçtiğim de saçlarımı düzeltip dolabımın iki sürüsünü de sonuna kadar açtım. Giymem gerekenleri ayarlanmıştım, hem de birkaç gün önceden.
Kendi kendime salak salak gülerken elime aldıklarıma kısa bir göz gezdirdim. Pembe askılı şort bir tulum ve içine giymem için beyaz bir crop hazırlamıştım, ayakkabı olarak da beyaz spor ayakkabım işimi görürdü. Üstümdekileri bir çırpıda çıkarıp hazırladıklarımı giyindikten sonra odamın boy aynasında kendimi süzdüm. Saçlarımı iki yandan aşağı doğru şekil verirken böyle olmayacağına karar verip elime aldığım maşayla kısa bir şekillendirmeden sonra küçük küçük bukleler omuzlarıma düşmüştü, sarı saçlarım daha bir özenli dururken tebessüm ettim. İki tel tokayla önümde ki perçemleri arkama sabitledim, bukleler daha öne çıkıp güzel bir görüntü sunmuştu.
Küçük beyaz çantamı da elime alırken direkt kahvaltı etmeden evden çıkmayı planlıyordum. Saat daha erken olduğu için annem ile babam nereye gittiğime dair birkaç soru sorabilirdi. Ne yazık ki ben kötü bir yalancıydım.
Yalan söyleyemezdim hemen anlaşılırdı onlar tarafından.
Kapıdan sessiz adımlarla çıkıp koridorda ufak ufak ilerledim. Bir anda kulağıma dolan bağrışlarla yüreğim hoplarken gözlerim kocaman açıldı. Annem ile babam kavga ediyordu galiba ve onların kavgaları alışagelmiş birşeydi bana göre. Kolay kolay bu sabah bu evden çıkmayacağıma benziyordu.
"Doğru, seni aldattım!"
Duyduğum cümle bedenime balyoz etkisi yarattı. Babam! Babam kime söylemişti bunu? Babamın sesiydi ve ağlayış seslerinden karşısında ki kişinin annem olduğunu anlamam uzun sürmemişti.
Annem...Annemi aldatmış mıydı?
Ne demek oluyordu bu?
Ne demek istiyordu babam?
İğrenç.
İnanmak istemiyordum, duymamış gibi yapmak istiyordum. Böylesine rezil bir şeyi babama yediremiyordum. Yapmazdı değil mi?
Yapamamış ol baba, yapmamış ol.
Yıkılırım baba.
Ellerim duyduğum kelimenin şokuyla tir tir titrerken önümde ki yarısı aralanmış salonun kapısı bana metrelerce uzaktı. Sesler geliyordu kulağıma, annem babama kızıyordu nasıl yaparsın diyordu. Ama ben hissetmiyordum, ne o sesleri ne de şuan attığım her bir adımı.
Elim nasıl kapıyı ardına kadar açtı nasıl onlara acıyla dolup taşmış gözlerimle baktım hatırlamıyorum. Beynim işlevini yitirmişti, her bir uzvum baştan aşağı titriyordu. Dünya da en korktuğum şeylerden biri olan aldatılmak annemin başına gelmişti, ağlamak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneş Sarısı | texting ✓✓
ChickLit"Ama bundan sonra karşılaşacağımıza emin gibisin sanki." Kaşlarını kaldırıp indirdi. "Hissediyorum diyelim." dedikten sonra parmağını yavaşça bana doğru uzattı. Ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışır gibi ona bakarken hafifçe burnumun üzerine vuru...