BALER(GAY)Tamamlandı

38.Bölüm

Pazar
10:30

Gökcan

Gözlerimi kırpıştırarak yavaşca açmıştım. Kendimi çok mutlu hissediyordum. Tabii bunun en büyük sebebi arkadan bana sıkıca sarılıp yüzünü boynuma gömerek uyuyan adam olabilir. Duvardaki saate baktığımda daha saatin 10 buçuk olduğunu gördüm. Yavaşca sevgilime doğru döndüm. Uyanmasını istemezdim şu an.

Kıvırcık tutamları dağınıktı. Saçları uzamıştı. Ve bu hoşuma gidiyordu. Ellerimi saçlarının arasına salıp yavaş yavaş oynamaya başladım. Uyandırmam lazımdı, ama kıyamıyordum. Acaba gıdıklasam mı? Yok nefesi içine kaçar yavrumun. En iyisi normal şekilde uyandırmak.

"Baler, uyan sevgilim." Tabii bu sırada yanaklarını sıkarak dudaklarını büzüştürmüştüm.

"Baleeer. Uyansana artık." Yerinde kıpırdamaya başlamıştı. Elini belime atıp daha çok sarıldı ve gözlerini açmadan konuşmaya başladı.

"Biraz daha uyuyalım, Boncuğum. Noluur..." Bu tatlı haline gülüp dudaklarına bir öpücük kondurdum.

"Tamam bebeğim. Biraz daha uyu." Ben de gidip kahvaltıyı hazırlayayım, zaten uykum yok.

Elimi yüzümü yıkadıktan sonra mutfağa gidecektim ki, kapı çaldı. Kim bu saatte yahu. Eremler mi geldi acaba. Kapıya yaklaşıp delikten baktım. Geri çekilip gözlerimi ovduktan sonra bir daha baktım.

YOK DEVEE! OHAA BABAMLAR GELMİŞ LAN! Ne yapacağım ben şimdi? Baler... Odaya koşup Baleri sarsmaya başladım.

"Baleer, Baler. Kalk artık! Sevgilim, bebeğim kalksana." Şuna bak ya... Uyanmıyor.

"Baler kalk! Babamlar geldi!"

"Nee! Nerde?" Uykulu uykulu etrafa bakıyordu. Şapşal herif ya...

"Kapıda. Hadi kalk elini yüzünü yıka kendine gel. Ben de kapıyı açayım."

"Of gelmek için bugünü mü buldular ya?" Söylene söylene banyoya girmişti.

"Hadi çabuk söylenmee." Kapıya gidip açmıştım. Vee...

"SÜRPRİİZZ!" diye bağırmıştılar. Ne oluyor lan.

"Babalarımm. Hoş geldiniz." Dedim gülümseyerek. Ama hala bir şey anlamamıştım. Gülümseyerek içeri geçmiştik.

"Eee ne bu sürpriz?"

"Ara Eremi de çağır. İkinize beraber söyleyelim." Dedi Göktan babam. Bu sırada içeri hala daha uykulu olan Baler girmişti.

"Aa Baler. Günaydın oğlum, nasılsın?" Arcan babamın sorusuyla gülümsemişti sevgilim.

"İyiyim efendim, siz nasılsınız? Bu arada hoş geldiniz."

"İyiyiz yavrum, hoş bulduk."

"Şahsen ben o kadar da hoş bulmadım. Senin ne işin var oğlumun evinde?" Göktan babamın huysuz sesiyle Baler de kaşlarını çatarak cavap vermişti.

"Sevgilim çünkü. Gelirim." Demesiyle gülmüştüm.

"Bak, laflara bak. Neyse şaka yaptım. Gelin bakalım buraya." Diyerek kollarını iki yana açmıştı babam. Yanına gittiğimizde ikimize de sarılıp kafamızdan öpmüştü sıkıca.

"Lan Baler'in saçları da Erem'in ki gibi ya. Burnumu kaybedeceğimden tırsıyorum bazen yahu." Babamın sözleriyle hepimiz kahkaha atmıştık.

"Göktan, abartma hayatım." Arcan babamın bunu söylemesiyle babam bizi bırakıp ona doğru gidip sıkıca sarılmıştı.