35.Bölüm

209 18 2
                                    

Baler'in eve geldiği günden 2 hafta sonra (Baler işten izinli)

Salı

18:30

Baler

İçim kıpır kıpırdı. Sonunda Gökcanı bize gelmesi için ikna ede bilmiştim. Birazdan burda olurdu. Özlemiştim. Kolum yüzünden hareket alanım baya kısıtlıydı. Bu yüzden dışarıya falan da çıkamıyordum. Sonuç olarak özlemden gebermek üzereydim.

Koridorda heyecanla bir o tarafa bir bu tarafa giderken annemin sesini duymuştum.

"Oğlum, geç otur. Gelince sen açarsın zaten kapıyı."

"Ama özledim..." Dediğime annem gülmüştü. Yanıma gelip iki yanağımdan da sıkıca öpmüştü.

"Ohh miss. Canım oğlum benim."

"Annem." Deyip sıkıca sarılmıştım. Sanırım sevgimiz kabarmıştı. Biz sarılırken evin içinde zil sesi yankılandı. Sonundaa...

"Anne, geldii."

"Hadi, hadi git aç kapıyı sevgiline." Koşarak kapıya doğru gitmiştim. Resmen küçük çocuklar gibiydim. Kapıyı açtığımda Gökcan gergin bir şekilde elinde paketle duruyordu. Gülümseyerek içeriye davet ettim.

"Merhaba, sevgilim. Geç hadi."

"Merhaba. Çok gerginim." Sessizce konuşmuştu. Bu sırada annem içeriden gelmişti.

"Merhaba, oğlum. Ben Baler'in annesi Biray."

"Merhaba, efendim. Ben Gökcan. Nasılsınız?"

"İyiyim, evladım. Seni sormalı."

"Eh işte... Gerginim biraz." Annem Gökcanı sevmişti baya.

"Anne, hadi içeri geçelim. Böyle kapıda kaldık."

"Ah haklısın oğlum. Hadi Gökcan , gel." Hep beraber salona geçmiştik. Bir kaç dakika sonra babam da gelmişti. Babamı gördüğü zaman Gökcan anında ayağa kalkmıştı ve babama elini uzatmıştı.

"Merhaba, efendim." Babam Gökcana baktığında ilk önce biraz duraksadı.

"Baba?" Diye seslendikten sonra kendine gelip Gökcan'ın elini sıkmıştı.

"Merhaba, oğlum. Hoşgeldin. Kusura bakma, evladım. Seni tanıdığım birine benzettim de."

"Önemli değil, efendim. Ola bilir böyle şeyler." Ben bu çocuğu yerim ki. Öhm neyse.

Bir kaç dakika sonra yemek için sofraya oturmuştuk. Annemle babam Gökcanı tanımak için ona sorular soruyordular. Babam biraz düşünceliydi sanki. Gökcana biraz özlemle bakıyor gibiydi. Sevgilim gittikten sonra babamla bu konuyu konuşmam lazımdı. Kime benzetmişti ki?

Yemekler bittikten sonra Boncuğumu da alıp odama kaçmıştım. Şimdiyse yatağımda oturuyorduk. O yatak başlığına yaslanmıştı, bense sırtımı onun göğüsüne yaslamıştım. Malum kolum... Bir eliyle saçlarımı okşuyor, diğer eliyle de elimi tutmuştu.

"Sevgilim, şu alçı ne zaman çıkacak?"

"2 hafta var daha, Boncuğum. Neden sordun?" Eğilib boynumu öpmeye başladı.

"Çabuk iyileşsin artık. Böyle görünce üzülüyorum." Başını boynumdan çekmeden konuşmuştu.

"Merak etme, yavrum. Canım acımıyor zaten. Biraz daha dayanalım çıkacak zaten."

"Tamaam." Diye küskün bir şekilde konuşmasıyla başımı arkaya çevirip dudaklarına öpücük kondurmuştum.

"Yerim seni. Çok tatlı oluyorsun bazen ya." Dediğim onu güldürmüştü.

BALER(GAY)TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin