Pazartesi
(Balerle Gökcan'ın buluştuğu zaman dilimi)Behnan
Teyzemlerden çıktıktan sonra biraz dolaşmıştım. Rahatlamam lazımdı yahu. Balerle uğraşmak azacık yormuştu da beni. Sahilde yürümüştüm. Şimdi de eve dönüyordum. Şu an geçtiğim sokağı hiç sevmezdim. Fazla sessizdi. Küçükken yalnız geçemezdim buradan.
Sokağın çıkışına yaklaşmıştım ki,karşıdan iki kişinin geldiğini gördüm. Birisi benimle aynı boyda gibiydi. Diğeriyse daha cılızdı. Tanıdık geliyorlardı. Biraz düşündükten sonra hatırlamıştım. Bir kaç ay önce arkadaşlarla gezerken bir kıza sarkıntılık yaparken görmüştüm. O zaman da baya bir kavga etmiştik. Yanlarından sessizce geçmeyi umuyordum. Şu an sadece eve gitmek istiyordum. Tabii ki,her şey umduğumuz gibi gitmezdi.
"Şştt... Buraya baksana." Duymamazlıktan gelip yürümeye devam ettim. Bir kaç saniye sonra peşimde adım sesleri duyuyordum. Kolumdan tutup durdurdu beni.
"Sana diyorum lan. Duymuyor musun?"
"Duymadım kardeş. Bir şey mi diyecektin?" Alayla güldü.
"Paran var mı? Paran? Versene biraz."
"Yok bende para falan kardeşim. Bırakta yoluma gideyim." Yavaş-yavaş üzerime doğru gelip beni itti.
"Güzelce istedik vermedin. O zaman biraz dövelim ha. Nasıl fikir."
Sarhoş gibiydi. Elini kaldırıp yumruk atacaktı ki,karnına tekmeyi geçirdim. Bir kaç dakikada ikisini de dövmüştüm. Ama pes etmiyorlardı. Benden cılız olan hızla üzerime gelip yumruk atacaktı ki,kolunu tutup kafa attım.
Ben yoruldum bunlar yorulmadı. Büyük olan bana vuracaktı ki,arkadan birinin sesini duydum.
"Lan ne yapıyorsunuz orda? İki kişi bir adamı mı dövüyorsunuz şerefsizler." Turuncu,kıvırcık saçlı bir çocuktu. Demin üzerime gelen adam konuştu.
"Sen karışma bücür. Küçük bir şeysin zaten elimde kalırsın."
"Öyle mi? Hadi bakalım kim kimin elinde kalıyor."
Çocuk elindekileri bir köçeye bırakıp bize doğru gelmeye başladı. Bu sırada sol yanağıma bir yumruk yemiştim. Beni vurana dönüp kafasına bir tane geçirdim. Arkamı döndüğümde kıvırcık saçlı çocuk diğer adamı yere sermişti bile.
Bayılmışlardı galiba. Çocuğa yakınlaşıp konuştum.
"Hadi yeter bu kadar. Bayıldılar,gidelim biz."
Çocuk yerden kalkıp eşyalarını aldıktan sonra yürümeye başlamıştık.
"Bu arada teşekkür ederim,kardeşim. Yardım ettiğin için."
"Ne demek. Neden kavga ediyordun ki?"
"Para istediler. Vermek istemediğim için de kavga etmeye başladılar. Bir kaç ay önce de bir kıza sarkıntılık yaparken dövmüştük arkadaşlarla."
"Gerizekalı herifler ya. Az daha dövseydim keşke."
Böyle konuşarak giderken aniden sol tarafımda keskin bir acı hiss ettim. O tarafa döndüğümde demin dövdüğüm cılız herifin sinsice gülerek koştuğunu gördüm. Bıçaklamıştı.
Acıdan dayanamayıp yere çökmüştüm. Elimi yarama bastırmıştım. Kan kaybından ölmek istemiyordum. O sırada kıvırcık çocuk yanıma çökmüştü.
"Heyy,bana bak. Tamam sakin ol. Ambulansı aradım. Yoldalar şimdi. İyi olacaksın. Gözlerini kapama sakın." Üzerindeki jeketi çıkarıp yarama bastırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BALER(GAY)Tamamlandı
Storie brevi'TAMAMLANDI' "Olaya bak ya. Evleneceğin zaman kısmetin açılıyor." Diyerek gülmeye başlamıştı. Durumun garipliği beni de güldürmüştü pek tabii. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Sessiz-sakin bir hikayedir. Tabii arada parlamalar ola bilir. Homofobik sevm...