1 hafta sonra
Cumartesi
12:35Baler
Bu gün Gökcanla buluşacağız diye onu almaya gelmiştim. Babaları hala burdaydı. Şimdi evinin önünde bekliyordum. Heyecandan arabadan inemiyordum da. Aslında inmememin sebebi Gökcan'ın babasının yukarıdan arabaya doğru ölümcül bakışlar atmasıydı. Öyle bir bakışı vardı ki... Lazer çıksa araba ortadan ikiye, hatta dörde bölünmüştü. Umarım tanışdığımız zaman iyi anlaşırdık.
Sonunda Gökcan gele bilmişti. Yine çok güzel olması dışında bir sorun yoktu. Yukarıya bakıp el salladıktan sonra arabaya bindi. Yaklaşıp dudaklarına küçük bir öpücük kondurdum.
"Merhaba, sevgilim."
"Merhaba, yavrum. Baban çok kötü bakıyor ya. Arabadan inmeye korktum." Söylediklerimle arabanın içerisinde Gökcan'ın gülüşü duyulmuştu.
"Kıskançlığı tutmuştur onun. Korma bir şey yapacak değill."
"Hâlâ kızgın mı bana? Evlilik durumu yüzünden?"
"Yok, biz konuşup hall ettik o konuları. Merak etme."
" Ohh, iyi ya. Umarım tanıştığımızda güzel anlaşırız."
"Ben en çok şeyi merak ediyorum ya, ailelerimiz tanışırlarsa nasıl olur? Bence iyi anlaşırlar ama."
"Ama babamla Göktan baban anlaşmaz diye düşünüyorum. Böyle atışırlar hep."
"Offf çok gülerim ama. Düşünsene bir-birlerine sinirli şekilde bakıyorlar. Ama ortam çok güzel olurdu ha."
"Şimdiden heyecanlandım ki ben."
"Baler, senin ailen beni sever mi peki?"
"Tabii ki, severler, Boncuk. Hem annem gözlerine bayılır."
"Yaa... Çok mutlu olurum. Şu an acilen ailelerimizi tanıştırmamız gerektiğini düşünüyorum ben."
"Önce biz tanışırız, sonra ailelerimiz."
"Nereye gidiyoruz, yavrum?"
"Bilmem. Nereye gidelim ki? Yemek yedin mi sen?"
"Öylesine atıştırdım."
"Tamam o zaman ilk yemek yemeğe gidiyoruz."
Yemek yemek için güzel bir yere gelmiştik. Hoş bir yerdi. Çok kalabalık değildi. Rahat olmak için gözlerden uzak bir yere oturmuş ve siparişlerimizi vermiştik.
"Gökcan. Burdan çıktıktan sonra kütüphaneye gidelim mi? Bir kaç kitap almak istiyorum da."
"Tamam, olur. Belki ben de alırım bir kaç tane kitap."
"Hatta bir tane aynı kitap alalım. Okuduktan sonra bir-birimize düşüncelerimizi söyleriz. Güzel olur bence."
"Bunu hep yapa biliriz ki. Bir defa sen bir kitap seçersin, daha sonra da ben. Seninle düşüncelerimi bölüşmeyi çok seviyorum."
"Ben de, Boncuğum. Hatta bir çok konuda aynı düşünceye sahib olunca seviniyorum."
"Offf... Çok seviyorum seni, Baler."
"Ben de seni seviyorum, sevgilim."
Yemeğimizi yedikten sonra mekandan çıkmıştık. Arabaya doğru gülüşerek yürüyorduk. Huzurluydum. Kapıyı açıp arabaya oturacakken Gökcan'ın bağırtısını duydum.
"Aahh! O neydi bee. Offf çok acıtıyor bu..." Hızla yanına gitmiştim.
"Ne oldu? Bakayım bir, ver elini hadi." Eline baktığımda kızardığını görmüştüm. Şişmişti ve şişmeye devam ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BALER(GAY)Tamamlandı
Kısa Hikaye'TAMAMLANDI' "Olaya bak ya. Evleneceğin zaman kısmetin açılıyor." Diyerek gülmeye başlamıştı. Durumun garipliği beni de güldürmüştü pek tabii. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ Sessiz-sakin bir hikayedir. Tabii arada parlamalar ola bilir. Homofobik sevm...