Bölüm 3. Kafe

7.7K 537 68
                                    

Multimedya bölümün ilerlerinde bahsi geçen kafe. Daha kalabalık, daha duman altı ve biraz daha karanlık halini hayal edin ^^



Sanki hiç tanışmıyormuşuz gibi elini uzatıp, "Merhaba, ben Bilal," dedi. Şaşkınlıkla bir ona bir uzattığı ele baktım.

"Merhaba ben de Seza." dedim ve ardından gözlerimi havada kalan eline dikip devam ettim, "El sıkışmıyorum."

Yüzünden ufak bir şaşkınlık ifadesi geçtiyse de anlayışla başını salladı ve, "Ah! Anlıyorum. Affedersin." dedi.

"Affedersiniz? Kimse yok mu?"

Arkadan bir erkek sesi gelince İshak Amca oturduğu tabureden kalkıp arkaya doğru ilerledi,

"Müşteri geldi. Ben bir bakayım. Sakın bir yere kalkma Seza kızım. Daha sohbet edeceğiz seninle."


İshak Amca dükkanın önüne doğru gidince ikimiz kalakalmıştık. Tamam, kabul ediyorum, o an hayatımın en garip anlarından biriydi. Karşımda uçakta ukalalık yapan o çocuğun yüzü duruyordu ama tamamen değişik biri gibi konuşuyordu. En garibiyse beni tanımıyor gibi davranıyor olmasıydı. Belki de gerçekten tanımamıştı. Sonuçta uçakta konuşurken uykuluydu ve beni hatırlamaması gayet normaldi. Hafızası da kötü olabilirdi. Hem beni hatırlamaması daha iyiydi. Çünkü beni hatırlıyor olması içinde bulunduğumuz garipliğe gariplik katmaktan başka bir şeye yaramazdı.

"Seni tanımadığımı düşünüyorsun. Ama ufak bir detay vereyim. Seni tanıdım."

Bu çocuk zihin mi okuyordu? Ayrıca ses tonu bir anda uçaktaki ukala çocuğa dönmüştü işte. Benden bir cevap alamayınca devam etme ihtiyacı duymuş olacak ki konuşmaya devam etti,

"Amcamın gözündeki üsturuplu yeğen imajını bozacak değildim herhalde değil mi?"

Allah'ım! Türkiye'ye geldiğimden beri hiç düzgün bir insanla karşılaşamamıştım. İçimden böyle devam etmemesi için dua ediyordum fakakt nedense umutlarım tükeniyor gibiydi.

"İshak Amca'nın senin üsturuplu bir adam olacağına inanacak kadar salak olduğunu sanmıyorum. Yalancılar ancak kendilerini kandırırlar, unutma."

"Herşeyi bu kadar ciddiye almamalısın. Adım Seza mı demiştin? Değişik bir isim..."

Gerçekten anormalliklerle bezenmiş bir gündü bu. Karşımda manyak bir adam vardı ve yaklaşık olarak 20 saniye içerisinde konuyu değiştirmişti. Vay be. Bundan daha ilginç bir şey olamazdı herhalde. Sanırım Bay Piercing'in hal ve hareketlerinden bile daha ilginçti bu. Ayrıca buraya geldiğimden beri ismimi doğru anlayan tek kişiydi.

"Evet, Seza. Sena dememene şaşırdım."

Koyu kahverengi gözlerini üzerime dikip, "Kelimelerle arası iyi olan bir tek sen değilsin." deyip muzip bir gülümse yerleştirdi yüzüne.

Karşısında gülmemek için kendimi zor tutuyordum ki içeri İshak Amca'nın girmesiyle üstümüze çöken ciddiyet gülümsememe tabiri caizse, otur oturduğun yerde, dedi.

"Eee? Tanıştınız mı Bilal'le? Bilal'in ailesi de Almanya'da yaşıyor Seza kızım. Ama Bilal burada üniversite okumak istediği için Türkiye'ye geldi. Benim yanımda kalacak."

İshak Amca'nın iyi kalpli ve merhametli biri olduğunu biliyordum. Sağolsun kaç yıldır bıkmadan usanmadan istediğim her kitabı kargoyla yolluyordu bana. Çoğu zaman kargo ücretini de kendisi ödüyordu. Daha sonra kargo ücretini ona yolluyordum ama onu da kabul etmiyor, sanki o parayı kitap almak için yollamışım gibi aldıklarımın üstüne 2-3 kitap daha ekliyordu.

HissikablelvukuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin