Bölümü gözlükle yazıyorum acayip rahat... Ama kulaklarımı ağrıtıyor of.
☠︎︎✰Lumos Maxima...
Sabah olmuştu.
Fakat uyuyamamıştı Riddle.
Zihni neredeyse patlamak üzereydi ve rahatlamak adına içini dökmek kararını vermişti.
Hogsmeade'den gizlice getirdiği likör şişelerini, herkesin uyuduğundan emin olduktan sonra masaya dizdi. Birini açıp bardağa doldurduktan sonra, kalemini de eline alıp günlüğünü yazmaya başladı.
"Kafam çok karışık. Kendimden uzaklaşmış gibiyim. Ne toplantıları doğru düzgün dinliyorum, ne derslere eskisi kadar odaklanabiliyorum ne de doğru düzgün yemek yiyebiliyorum. Slughorn endişelenmeye başladı. İhtiyar sürekli gelip 'Tom, oğlum, neyin var?' diye sormaktan zevk alıyor galiba, çok sıkıcı olmaya başladı.
Dolohov ile Malfoy, sürekli 'aşık' olduğumu söyleyip gülüyorlar. Fazla yüz verdim, biliyorum. Arkadaş gibi görüp bu kadar dibime sokmam bile hataydı.
Hepsi Grindelwald'ın suçu.
Tam olarak içindeki gücün ne olduğunu bilmiyorum, ama hissediyorum. Aurasını hissediyorum ve buna sahip olmak istiyorum. Agnes çok saf, ya da öyle davranıyor, bilmiyorum bile! O gücü haketmiyor.
Gücü hakeden kişi benim. Çevremde bir yığın aptal dolanıyor ve hiç birinin düzgün bir amacı yok.
Geleceğe yöneliğim. Hepsinin lideri olacağım. Gün gelecek, benimle alay eden her kes önümde diz çökecek, sözümün üstüne söz söyleyemeyecekler. O küçük kız bile.
Çevremdeki insanları aynı tabakta tutuyorum: Aptal kısmında.
Agnes'i oraya sokmaya çalışsam da, sokamıyorum.Her bir haraketi beni cezbediyor, neler yaptığını, kimlerle konuştuğunu merak ediyorum.
Onu tarafıma çekmenin bir yolunu bulacağım. Ben Lord Voldemort'um, kimse bana karşı gelemez.
Bu günlük, gelecekte içinde benim hislerimi bulundurduğu gibi, ruhumu da bulunduracak. Oldukça güvenli bir şekilde saklıyorum: kendi yanımda.
Şimdilik gidiyorum, başkanlık işlerim var. Daha sonra yazacağım."
Klasik rutin işlerini hallettikten sonra Ortak Salona indi. Salonun her zamankinden temiz olması ile tatmin olmuştu, ev cinleri hakkında sevdiği tek şey buydu.
Tablolara yönelik duran koltuğa kendini atıp alnını ovaladı. Düşünmekten yorulmuştu.
Pot kırışı onun için büyük bir hayal kırıklığıydı. Her şey iyi gidiyordu, yolundaydı, ama berbat eden kişinin ta kendisi olması canını sıkıyordu karanlık Lord'un.
"Ne düşünüyorsun, evlat?"
Riddle, salondaki en ihtişamlı tabloya yönlendirdi bakışlarını, Salazar Slytherin'n tablosuna. "İşlerimi."
"Daha çok iş dışı bir şey düşünüyormuş gibime geldi ama benim. Sanki istemediğin bir şey olmuş gibi, benim gibi dönemin en güçlü büyücüsünü kandırmayacaksın herhalde?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐓𝐡𝐞 𝐂𝐫𝐢𝐦𝐞𝐬|| 𝐓.𝐌.𝐑
FanfictionVoldemort'un kaybettiği ilk savaş, onu sarsan ilk suç, güce, aşka, sonda da ona yenik düşmekti. Nefret ettiği yenilgiyle yüzleşmek, beklemediği anda çıkıp gelen bir cadının her şeyiyle onu büyülemesi ve yenilgiye uğratması hiç beklemediği bir şeydi...