Bölüm 9: Deli Divane

243 46 20
                                    

saat: 20.55

Aynı sular altında beyaz ve siyah ikilisi büyük bahçeye yaklaştı. Herkes sakin havada müzik eşliğinde fevkalade zaman geçirmekte idi. Siyah ve beyaz bahçede yan yana ilerlediler ve soylular arasından sıyrıldılar. En sonunda geniş mi geniş mermer piste ulaştıklarında, siyahlı soluna döndü ve elini uzattı yavaşça. Ardından bir ayağını diğerinin arkasına attı ve hafifçe eğildi.

"Bu dansı bana lütfeder misiniz Prens..."

"Jaemin." Diye yanıtladı gülüşü arasından.

Siyah saçlı gülümsedi, elini indirdi ve sırtını dikleştirdi. "Baştan alıyorum." Dedi.

Boğazını temizlediğinde yeniden hafifçe eğildi ve elini narince açıp, uzattı. Yeniden kıkırdadı beyaz saçlı. Daha sonra hızlıca ciddi konumuna kavuştu.

"Bu dansı bana lütfeder misiniz Prens Jaemin?"

"Seve seve Prens..." Diyerek durakladı.

Güldü siyah saçlı. "Jeno."

"Seve seve Prens Jeno."

Karşılıklı gülümsediklerinde, tereddüt etmeden elini kaldırıp ona karşı narince uzatılmış elin üstüne koydu kendi elini. Yavaş adımlar ile pistte ilerlediler.

Prens Yangyang aynı olduğu yerde konuşmaya devam ediyordu. "İlk evlenen olmak nasıl bir duygu?"

Kahve saçlı bakışlarını alaylı konuşunda kardeşinden çekip gözlerini kırpıştırdı. Gerilmek ve sinirlenmek istemiyordu ama elinde olan bir şey değildi. Cevap vermek için kafasını çevirdiğinde gözlerini takılı kaldı.

"Xiao?"

Yangyang'ın seslenmesi bile onu kendine getiremedi. Prens Yangyang baktığı tarafa gözlerini götürdü ve yüzündeki sırıtış küçüldü yavaşça.

Müzik sesi hafifçe arttı ve boş pistin kenarında bir çift belirdi. Jaemin ve Jeno.

Jeno'nun elinin üstünde Jaemin'in eli, dansa kalkıyorlardı. Yavaş adımlar ile parlak mermer zeminde ilerlediler ve iğneleyici bakışların arasında pistin ortasına geldiler. Jeno bir elini Jaemin'in beline koyarken diğeri ile sıkıca elini kavradı, bırakmaya niyeti yok gibiydi.
Jaemin'in eli süzülerek yukarlara çıktığında geniş omuzlarda yerini edindi. Kalp atışları dışarıdan duyulacak seviyeye geldiğinde bir nefes verdi sakince.

Uyum içinde hareket etmeye başlayan bedenleri yakındı. Oldukça, yakın. Sakin müzik ortamı rahatlatmak yerine geriyordu sanki. Bütün davetlilerin gözleri dans ile süzülen iki bedeni izliyordu.

Kral Taeil'in elinde ki içkisi elinden kayarken masaya bıraktı yavaşça. Krallar birbirleri ile bakışma yaşadıklarında geri piste döndü bakışları. Şok olmuş, sinirlenmiş ve her şeyden habersiz mutlu bakışlar onlara eşlik etti.

Eliyle beyaz saçlının narin belini iyice kavradığında yüzleri yakınlaştı birbirine.

"Bu kadar yaklaşmanıza gerek yok Prens Jeno."

İğneleyici laflara karşı dudağının yarısı yukarı kıvrıldı siyah saçlının. Yüksek direklere asılmış ışıklar ve parlak yıldızlar altında keskin yüz hatları bıçağı andırıyordu. Dokunsanız elini hatta kalbinizi parçalayacak şekildeydi.

"Birbirimize deli divane gözükmemiz gerekli Jaemin."

Jaemin istem dışı tebessüm ettiğinde, dans ettiği prensin gözlerine iyice baktı. Sağ gözünün altında ki bene odaklandı beyaz saçlı. Yüzünü tamamlayan bir noktaydı. Bir sanat eseri gibi.
Birbirine yakın iki beden süzülerek dans ederken bir kaç çift daha çıkmıştı piste. Jaemin ve Jeno göremese de, pek çok insan fısıldamaktaydı.

━━━━

lütfen oy vermeden geçmeyin! <3

Three Kingdoms › nomin, markhyuck Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin