Yaşamanın anlatmak kadar kolay olmadığı dünler; görünmez bir duvar olup, ruhu ve kalbi köşeye sıkıştırmaya başladığında insan o duvarları yıkacak birinin varlığını ararmış. Konuşmamış ama yaşanmış dünlerin duvarları sağlamlığını kaybetmiş, yıkım kaçınılmaz olmuştur.
Kılıç masanın etrafındaki insanlara baktı. Kahvesinden bir yudum alıp geriye yaslandı ve her şeyin başlangıcı olan kendi hayatını anlatmaya başladı. Zor ama zorunda olduğu bir durumun içindeydi. Artık geriye sadece Gazel'in anlayışı ve kararı kalacaktı.
"Ben, bir veliaht olarak yetiştirildim. Mafya ailesinin devamlılığı için bu gerekliydi. Yazılmamış ama bu tür işlerin içinde olanları bildiği bir kuraldır. Bu âlemde güç olmadan hiçbir şey olamazdın. Babam bunun doğru olduğunu düşündü, annem ise vazgeçmem için elinden geleni yaptı. Ancak işler sandığımız kadar kolay gitmedi. Bir bataklığın içine düştüm. Alkol, uyuşturucu, partiler ve daha da tehlikeli bir çocukluk dönemi geçirdim. İçinden sıyrılmak için çabalarken aslında ailemle çatışarak daha da çok bulaştım o bok çukuruna. Çırpındıkça daha da dibe battım..."
Derin bir nefes alıp sevdiği kadını inceledi. Sessizce ama ilgiyle dinliyordu onu. Duyacaklarına kendini hazırlamış gibi gözüküyordu. Güçlü duruşunu bir kez daha ön plana çıkarmıştı.
"Altın çocuk diyorlardı çünkü bir tabir vardır... Yüksek dozda madde kullanıp ölmeyen biri olarak ve mafya âleminin en genç varisi olarak gerçekten de altındım. Altın vuruşu yapan ama ölmeyen altın çocuk..."
Gazel, kaşlarını çattı. Ona verilen bu takma adın altında sadece mafya ailesinin genç bir ferdi olduğunu düşünmüştü ancak gerçekler daha kapsamlıydı. Gözünün önünde yeşil gözlerin odağını kaybetmiş bir şekilde madde kullandığı bir görüntü belirdi. Hayali bile rahatsız olması için yeterliydi. Kılıç gerçekten de kötü bir hayat yaşamıştı anlaşılan. Anlattıkça neler öğrenecekti bilmiyordu ama henüz daha hayatının devamını bile dinlememişken tüyleri ürpermişti.
"Sonra bir gece kokain partisinde kendimi kaybettim. Ölümden döndüm ve gözlerimi açtığımda babam ağlayarak bana yalvarıyordu. Kurtulmam için bir çocuk gibi yalvararak ağlıyordu. O hiç ağlamaz, sarsılmaz sert adam diye düşündüğüm babam, gerçekten de aciz biri gibi ağlıyordu önümde. Ayaklarıma kapanmıştı ve bu asla hayal edemeyeceğim bir görüntüydü. Çünkü insanlar onun ayaklarına kapanır ve yalvarırlardı. Öldüğümü sanmıştı. Ama o gece hayatım tamamen değişti. Artık sorumsuz bir çocuk gibi davranamazdım. O yağmurlu gecede, kendimde değilken bir sokak çocuğuna çaptım ve öldüğünü söylediler..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GAZEL #Wattys2022
Novela JuvenilGazel, bir viraneyi andıran hayatını saraya çevirme hayaliyle durmaksızın çabalayan ve annesinin o sarayı yuva yapması için elinden geleni yapan genç bir kadın... Kılıç, hataların içinde sıkışmış ve arınmaya çalışırken daha da kaybolmuş; düzensiz bi...