Artık Selim'in kim olduğunu öğrenme vaktiydi.
Ondan bahsettiğim kişi Ömer'di. Bilmiyorum, ona karşı neler hissediyorum bilmiyorum. Ama onda bir şeyler olduğu kesindi. Umarım Selim bu duruma üzülmezdi. Çünkü Selim'e de değer veriyordum. Ayrıca duyduğu an kızmak yerine aramızdan çekilmeyi önermişti.
Cumartesi günü olduğu için biraz geç kalktım. Saat yaklaşık 10'a geliyordu.
Annem ben ve Asu birlikte kahvaltıyı hazırladık.
"Anne bugün dışarıya çıkabilir miyim? Öykü'yle birlikte kafede buluşacağız"
"Öykü kim?"
"Okuldan arkadaşım"
"Kaçta çıkacaksınız?"
"1.30' da buluşacağız"
"İyi çık bakalım, ama sakın geç kalma. Testler yetişmez yoksa"
"Merak etme annem, dün gece birazını çözdüm"
"Tamam kızım kahvaltını güzelce yap, öyle çık" tamam anlamında kafamı salladım.Birkaç dakika sonra Asu konuştu.
"Abla Öykü kim?"
"Arkadaşım dedim ya"
"İyi de senin arkadaşın yoktu ki?"
"Bir haftadır yakın olduk, derslere bazen birlikte çalışıyoruz"
"Tamam" dedi.Ömer'in kardeşi Öykü'yü de yalanıma ortak etmiştim, neyse bunu pazartesi günü ona söylerim.
Sofrayı birlikte topladık, ben hemen ılık bir duş aldım. Saate baktığımda 12 olduğunu gördüm. Ne giysem diye düşünüyordum.
Bluz ve kot pantolon kombinleyip saçlarımı da düzleştirdim.
Böylece saat 1 olmuştu. 15 dakikada da makyajımı yapıp evden çıktım.
Özel günler dışında hiç böyle hazırlık yapmıyordum. Kendimi hep güzel bulmuştum. Fakat bugün kendimi daha güzel görmek istiyordum. Bu yüzden bu kadar uğraşmıştım.
Tam vaktinde kafaye girdim. Etrafıma göz gezdirdim. Ömer tek başına oturuyordu. Şansa bak! O da buradaydı.
Beni gördü, bir süre bana baktı ve ayağa kalktı. Gidip selam versem iyi olacaktı.
"Selam Ömer, sen de mi birini bekliyorsun?"
"Selam, evet ben de birini bekliyorum"
"Tesadüfe bak" diye gülümsedim ve etrafa baktım. Buralarda olmalıydı Selim.
"Kimi arıyorsun?" dedi.
"Selim"
"Efendim" dedi Ömer. Ne demekti şimdi bu? Anlamaz bir şekilde ona baktım.Bir anda aydınlanma geldi.
"Nasıl yani, sen Ömer, yani Selim, sen?"
"Evet ben, Ömer, yani Selim ben. Ömer Selim"Donakalmıştım. Bir süre kendime gelemedim.
"Gel hadi otur, konuşalım" dedi. Sandalyeyi çekip oturdum.
"Sen kimden, kimden hoşlanıyorsun?" dedi bana.
"Şeyden, nasıl diyeceğimi bilmiyorum"
"Asaf'dan mı?"
"Ne? Hayır!"
"O zaman benden" diyerek sırıttı.
"Yani şimdi şöyle, duygularımdan emin değilim. Saçma biliyorum ama emin değilim işte. Bilemiyorum"
"Oh be" dedi.
"Ne oldu?"
"Asaf'dan hoşlanıyorsun diye çok korkmuştum" gülümsedim."Neden daha önceden bana itiraf etmedin ya da arkadaşça tanışmadın"
"Korktum"
"Neyden?"
"Beni beğenmezsen diye"
"Seni beğenmezsem diye mi?"
"Evet"
"İyi de sen çok yakışıkl-" duraksadım.
"Yani iyisin, başkalarına bilmiyorum ama bana çok değer veriyorsun"
"Her şeyden çok hemde" utandım."Peki şimdi ne olacak?" dedim.
"Bilmem, beni görmek isteyen sendin. Şimdi ne olacak?"
"Bilmem" güldük. İkimizde konuşmak istiyorduk fakat konuşamıyorduk."Bir dakika"
"Noldu?"
"Sen bana yakışıklısın mı dedin?"
"Evet, değil misin?"
"Yani öyleyim de senden duymak, yani, çok garip" güldüm.
"Yalan söyleyecek halim yok ya" güldü.Kahveyi pek konuşmayarak içtik. Telefonum çaldı. Arayan annemdi.
"Efendim anne"
"Kızım ne zaman geleceksin?"
"Birazdan kafeden çıkarım"
"Tamam geç kalma, misafirliğe gideceğiz"
"Kime?"
"Semra teyzenlere gideceğiz"
"Ben gelmesem?"
"Geleceksin kızım"
"Peki tamam, gelirim birazdan"
"Tamam hadi görüşürüz"
"Görüşürüz"Telefonu kapattım Selim'e baktım.
"Benim birazdan çıkmam gerek"
"Ne oldu ki, annendi galiba"
"Evet annem. Akşam misafirliğe gidecekmişiz. Geç kalma diyor"
"Biraz daha kalabilir misin?"
"Kalabilirim, sanırım" gülümsedi."Aaa!"
"Ne oldu?"
"Ben sana ne demeyi unuttum"
"Beni sevdiğini söylemeyi mi?" göz devirdim.
"Hayır ya" güldüm.
"Bundan daha önemli neyi unutmuş olabilirsin ki?"
"Kardeşin Öykü"
"Ne olmuş ona?"
"Bir şey olmadı, buraya gelirken ben Öykü diye arkadaşım var. Onunla buluşmaya geleceğimi söyledim. Eve gittiğinde ona haber verir misin? Annem bir yerden duyarsa sıkıntı olmasın" güldü.
"Söylerim merak etme, kız ilk defa bir işe yaradı desene"
"Ne gülüyorsun ya. Aklıma başka bir şey gelmedi"
"Tamam tamam gülmüyorum"
"Gülüyorsun" ağzını kapatıp anahtarını atmış gibi yaptı. Bu yaptığına da ben gülmüştüm."Benim artık gitmem gerek"
"Tamam bırakayım mı seni?"
"Köşeye kadar bırakabilirsin"
"Tamam"Siparişleri Alman usulü bir şekilde ödedik.
Eve doğru yürümeye başladık.
"Bu arada Instagram hesabını versene. Takipleşelim" dedim.Telefonumu aldı ve Instagram'da ismini aratıp istek gönderdi. Hesabı açıktı.
Beni eve bıraktı. Biraz test çözdükten sonra telefonuma baktım.
Selim'in Instagram hesabına girdim. Yeni bir şey paylaşmıştı.
ömer.sm; Düzene uymayın, seveni siz de sevin 💚'
615 beğeni 158 yorum
wsude;haklısın aşkım
ireminizz;benimki geldi çekilin
asaf.bakır;aslanım benim:)
qkadirq;bu yeşil kalp moda mı oldu
büşbüş@qkadirq;niye öyle dedin?
qkadirq@büşbüş; bir kızda daha görmüştüm
öyk.ü;abim benim 🤩💥
ahmetke;şu çocuğun peşinde dolaşmayan bi annem kaldı, hâlâ diyor seveni sevin.
mustii@ahmetke;anneni görmediği içindir belki de :D
ahmetke@mustii; annemi karıştırma lan
Bölümü beğendiniz mi aşklarım<3
ÖpüldünüzZz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VOLEYBOL/Texting √
Teen FictionAhu: neyse görüşürüz Voleybolcu: görüşürüz değil mi? Voleybolcu: görüşürüz ya neden görüşmeyelim :) Voleybolcu: görüşürüz :) <3